AKP’NİN REFERANDUM STRATEJİSİ

AKP-MHP ile anlaştı. Birlikte Başkanlığın da içinde bulunduğu Yeni Anayasa paketini getirecekler Meclis’e. Amaç basit. AKP, hızlı davranarak, MHP’nin zaaflarını da kullanarak, başkanlığı bir an önce hayata geçirmeye çalışıyor.

İşi zor. Zira önünde başkanlık istemeyen en az yüzde 60’lık bir zümre var. Direniş olacak, o kesin. Ancak AKP, önce Meclis’te bunu tartıştıracak, ardından kamuoyunu hazır hale getirmeye çalışacak.

Kamuoyunu yani halkı buna ikna edebilmek için belirli argümanlar belirlenmiş. Ve bu nedenle de AKP sürekli sistem vurgusu yapıyor. Neymiş, sistem bozukmuş, ondan yeteri kadar verim alınamıyormuş. İkna yöntemleri için de AKP şu söylemleri kullanıyor ve kullanacak.

1)Teröre karşı mücadelenin tek ayak üzerinden yürütülmesi gerekiyor.

2)PKK saldırıları arttı, buna karşı mücadelede savaşan kuvvetlerin koordinasyonu şart. Bu ancak Başkanlıkla olur.

3)Başımızda FETÖ belası var. Eğer bu FETÖ’yü devletten temizleyemezsek, yeniden bir kalkışma başka türlü sirayet edebilir.

4)Muhalefet devleti ve milleti düşünmüyor.

5)Parlamenter sistem FETÖ ve PKK’ya çalışıyor.

6)IŞİD belası ancak ve ancak tek bir komuta eliyle yürütülebilir.

7)İç siyasette tıkanma var, bunları aşmak için başkanlık şart.

Tüm bunlar AKP’nin ve Erdoğan’ın kullandığı ya da kullanacağı argümanlar, sözler. Hedef önce Anayasa paketini hızlı bir şekilde Meclis’e getirmek, MHP’nin desteği ile referanduma götürmek.

MHP NEDEN DESTEK VERİYOR?

MHP neden bu tuzağa düştü? Herkes bu soruyu soruyor.

Herkesin bildiği ancak çok da dillendiremediği yanıtı verelim.

MHP’yi erken seçimle vurmaya çalıştı AKP. “Bana destek vermezsen, erken seçime giderim, barajı geçemezsin ve artık bir muhalefet olarak Meclis’te kalamazsın. Şayet bana destek verirsen, erken seçime gitmem, önümüzdeki seçimlere kadar vekilliğin de muhalefetliğin de devam eder.”

AKP, MHP’nin zayıf noktasını kullandı yani kısacası.

Başaracaklar mı göreceğiz. Ancak Türkiye’nin bu koşullarda bir referanduma gitmesi ülke içindeki ayrışmayı daha da derinleştirecektir. AKP bundan korkmuyor.

AKP halkı yeni Anayasa’ya ikna etmek için yukarıda yazdığımızın dışında başka bir söylemler de düşünüyor. Sıralayalım.

1)MHP’nin hassasiyetlerini dikkate aldık.

2)İlk dört maddeyi değiştirmiyoruz.

3)Üniter yapı devam edecek. Dolayısıyla federasyon olmayacak, özerk yapılar oluşmayacak.

4)İdam getirilecek.

Aslında yukarıda yazdığımız başlıklardan en önemlisi idam. Erdoğan halkın nabzını tuttu. Anketler yaptı. Halkın yüzde 50’den fazlası, özellikle milliyetçi kesim, idamın gelmesini istiyor. Erdoğan ve AKP de bu faktörü kullanmak istiyor.

Meydanlardan, “Apo asılacak, Gülen asılacak, kadına şiddet uygulayan asılacak, tecavüzcüler asılacak” diyerek toplumun bir kesiminden destek isteyecek. Başkanlıktan çok halkın istediği maddeler üzerinden politika yapacak.

Nereden mi biliyoruz?

Birebir AKP’lilerden…

AKP’nin neden kendi içinde FETÖ operasyonu yapmadığını daha önce kaleme almıştık. Bu bilgilere bir bilgi daha koyalım: AKP başkanlık referandumuna kadar vekilleri, tabiri caizse, boğazlamak istemiyor. “330’u bulayım şimdilik o bana yeter” diye bakıyor. İçerideki cemaatçilerin de böylece ifşa olmaması için de “evet” oyu kullanacaklarını düşünüyor.

Kısaca bu bize şunu gösteriyor: AKP başkanlık için FETÖ operasyonunu bile öteliyor.

Tüm bu gelişmelere rağmen, ana muhalefet partisi ne yapıyor peki?

Onu da bir sonraki yazıya bırakalım. Zira o kadar çok karışıklık var ki CHP’de… Anlat anlat bitmez.