YENİDEN YEŞERMEK İÇİN HAZIR OL’DAYIZ!

Bir gül bahçesi yaratmak için önce inanacaksın, sonra o çoraklaşmaya başlayan toprakta bir tohum ve bir avuç suyla ilk canlıyı yaşatacaksın.

Tuzlanmaya yüz tutmuş toprağa can veren bir tohum ve bir avuç su olacak. O tek bir tohumdan çıkacak tohumlar bir bir toprağa düşüp yeni güllerin filizlenmesini sağlayacak.

Bazı şeylerin bedeli zor ödenir, bazı şeylerin ise ne yaparsanız yapın ödenmez.

Bir holding şimdi bir reklam yaptı. Anlamlı. “Bazı borçlar vardır, ödeyemezsin” diye başlıyor reklam. … Ayağa kalkan iş adamı, işini bırakıp saygı duruşuna geçen esnaf ve işçiler, trenle bir yerden başka bir yere giden yolcular, okul sıralarında ders gören öğrenciler ve sınırda nöbet bekleyen askerler… Herkes aynı dakikada bir saygı duruşunda. Bayraklar yarıya indiriliyor önce … ve ardından içimizi cız ettiren o acı siren sesi…

Ödeyemeyiz paşam.

Senin bizlere armağan ettiğin bağımsızlık karakterimizi sizlere borçluyuz.

O bağımsızlığı kimseye satmayacağımız için ödeyemeyiz borcumuzu… Bu toprağın kilini, çiçeğin tohumunu, … Ödeyemeyiz.

Genelkurmay Başkanlığı tarihte belki de örneği olmayan bir işe kalkıştı.

Tam da ihtiyaç duyduğumuz anda millete seslendi: “Ordu Millet El Ele Anıtkabir’e” diyerek herkesi Atası’nın huzuruna çağırdı. Düşünün aslında Genelkurmay bir miting daveti yaptı. Ve tarih olarak da 10 Kasım’ı seçti.

Şimdi bugün milyonlar akacak Anıtkabir’e. Ordu milletiyle omuz omuza ödeyemeyeceği borcun hesabını verecek.

Silah arkadaşlarıyla bizlere verdiklerini yaşatmaya yemin etmek için bayraklarını dalgalandıracak Aslanlı Yol’da.

Ve unutmayacak! Seni, silah arkadaşlarını, mücadeleni, fikirlerini, bağımsızlığını ve bizlere kanları pahasına bu topraklarda huzurla yaşamımızı sağlayan şehitlerini…

Yas tutmaya gitmiyoruz paşam…

Biz 10 Kasım’ları yas günü değil, mücadele günü kabul ettik. Senin bıraktığın yerden, fikirlerini yeşertmeye ant içtik.

Şimdi herkesin senin fikirlerini daha iyi anladığı ve anlayacağı bir sürece girdik. Birçok değerimizi ayaklar altına almış olabilirler. Olsun, biz onu yerden kaldırmasını başımızın üstüne koymasını da biliriz. Hiçbir 10 Kasım bu kadar anlamlı olmazdı sanırım.

Şimdi Ankara’da olan herkes, ordumuzla omuz omuza…

Diğer illerde olan tüm yurttaşlar, kardeşlerimizle yan yana, senin fikirlerini daha yükseklere çıkarmak için bekliyoruz.

Saat 9’u 5 geçe, borcumuzu ödeyemeyiz belki ama yas tutmadan mücadeleni en yükseklere çıkarmak için “Hazır Ol”da olacağız.

Solduğu düşünülen gül bahçesini büyütmeye geliyoruz. Yeni çıkan tohumlara su gibi akmaya geliyoruz.

Borç ödemeye değil belki ama Kurtuluş Savaşı ruhunu bir kez daha yaşamak için yeşermeye geliyoruz.