ANALİZ

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Her şeyi denediler.
Ekranlarda çırpındım, bu köşeden haykırdım; “şeytanın aklına gelmeyeni bile yapacaklar” dedim.
Yaptılar da.
Aylarca “Beka propagandası” yaptıktan CHP'yi, İYİ Parti'yi, Saadet Partisi'ni terörle işbirliği ile suçladıktan sonra Abdullah Öcalan'a adam gönderip yalvar yakar oldular.
Hiçbiri tutmadı.
Sandıklarda olay çıkarmaya çalıştılar.
Beceremediler.
Sonuçta; adam kaybetti.
Hem de öyle böyle değil.
13 bin farkı beğenmedi 700 bin fark yedi.
Bu içinde AKP'lisinin, CHP'lisinin, İYİ partilisinin, Saadet partilisinin, HDP'lisinin, sağdaki ve soldaki tüm partililerin “yeter artık” diye ayağa kalkmasının bir sonucudur.
Dün tek adam efsanesinin yıkılmasında en büyük adım atıldı.
Bundan sonra o tek adamın Ankara'daki sırça sarayında yaşaması çok zor olacaktır.
Bugünden itibaren artık “topal ördek” durumuna kendisi düşecektir.
17 yılın tamamına bedel çok ağır bir yenilgiden sonra o tek adam ne kendi partisini, ne devlet bürokrasisini elinde tutamaz.
Göreceksiniz kısa bir süre içinde AKP'de çözülmeler başlayacaktır.
Yeni partinin çok kısa sürede kurulacağını göreceksiniz.
Muhtemelen arkası gelecektir.
AKP'nin meclisteki çoğunluğu da eriyecektir.
Dış politikada yeni bir dönem başlayacaktır.
Kısacası hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Türkiye hak ettiği güzel günlere doğru yelken açacaktır.
Demokrasi geri gelecektir.
Hukuk sistemi geri gelecektir.
İnsan hak ve özgürlükleri geri gelecektir.

BUNU YAZMAK GEREK

O kayyum vali artık valilik de yapamaz

İstanbul valisi Ali Yerlikaya İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum olarak atandığında seçimin böyle biteceğini muhtemelen hiç düşünmemişti.
Saray talimatı ile seçimlerin AKP tarafından kazanılması için akla gelen gelmeyen her şeyi yaptı.
Bütün İstanbul'u yasadışı biçimde afişlerle donattı.
Muhalefet adayı aleyhine sloganların duvarları doldurması için talimat verdi.
Belediye çalışanlarını kapının önüne çıkarıp miting yaptırdı, muhalefet adayına hakaretler ettirdi.
Şimdi kayyumluk görevi bitiyor.
Biraz utanması sıkılması varsa ve gerçekten devlet terbiyesi almışsa İstanbul valiliğinden de istifa eder.
Bir diğer vali de Ordu'daki kişidir.
Bakalım bu aşamadan sonra saray talimatı ile İmamoğlu'na karşı dava açacak mıdır?
Eğer onda da biraz devlet terbiyesi varsa hemen valilikten istifa etmelidir.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Çalınan oylar nerede?

Saraydaki tek adam “Bu kadar fark mı olurmuş?” dedi.
“Çaldılar oyları” dedi.
Oyları saydırdı da saydırdı, yine tutturamadı.
Bu kez seçimin yenilenmesine karar verdi.
Şimdi pişman mıdır acaba?
Bir oy farkla kazanmış olsa yeri göğü inletecekti muhtemelen.
Balkon konuşması yapar mı diye bekledim.
Olmadı, onun yerine Kılıçdaroğlu “otobüs konuşması” yaptı.
Ya Bahçeli?
Konumunu ve kazandıklarını yitirmemek için son dakikada Apo'nun gölgesine bile sığındı.
Kendini iyice bitirdi.
Belli ki önümüzdeki dönemde artık kendisinin olmayacağını anladı ki Erdoğan'ın yanındaki yerini sağlamlaştırmak için Cumhur İttifakı'nın kutsal olduğunu ve süreceğini açıkladı seçimden sonra.
Tabii kendisine inanan kaç kişi kaldıysa artık…

https://twitter.com/can_atakli_