BİZ BUNU HEP YAPIYORUZ...!
TÜRKİYE:65 AVUSTRALYA:64


Bu alışkanlık nereye kadar gider bilemiyoruz ama maç sonlarında üçlükle iş bitirmek bizim için rutinmiş gibi oynuyoruz. Aslında hemen her maça ve hatta her periyota kötü başlıyoruz . Sonra da sınava son gün çalışan öğrenciler gibi 'ha gayret' durumu toplamaya çalışıyoruz.

Açıkçası son oynadığımız Dominik maçından sonra takımda taşların yerine oturacağını ve maçı kaybetsek bile oyunda bir karmaşa olmayacağını düşünmüştük. Yanılmışız.

İlk periyota kötü başladık . Üstelik oyunda etkili olmayı umduğumuz uzunlarımıza top geçiremedik. Avustralya topa baskı ile maça başlayıp oyun kurmamızı engelledi. 
İlk 5 dakikada kısalarımızın dış atışları ile maçı önde götürsek de sahada rakibin istediği basketbol oynanıyordu. İkibuçuk dakika iki takımın sayı bulamadığı kısır bir dönemden sonra rakip oyun düzenini kurdu ve öne geçti. Bu dönemde oyun kuramadık ama Sinan sahne aldı ve yaptığı müthiş savunmaya rakip potaya bıraktığı turnikeleri ekledi. Böylece oyundan kopmadık. İlk çeyrek 18-15 rakibin üstünlüğü ile bitti.

İkinci çeyrekte rakip farkı yavaşça açmaya başladı. Biz yine sadece Sinan'la cevap verebildik. Ancak oyuna giren Kerem Tunçeri iki üçlükle farkın açılmasını engelledi. 
Onlar pota altında sürekli ribaunt alıp ikinci şans toplarıyla sayı bulurken biz bu sefer Cenk'in sayılarıyla ayakta kaldık devre sonu farkı iyice kapattık ve soyunma odasına 1 sayı geride 34-35 ile gittik.

Üçüncü periyot ise kabus gibi başladı. İlk 5 dakikada sadece 2 sayı attık ve Avustralya 13-2 lik bir seriyle farkı 12 sayıya çıkardı. İkinci 5 dakikada rakibe 10-2 lik bir seriyle cevap verdik ve çeyrek sonunu 4 sayı gibi makul bir farkla geride kapadık.

Son çeyrekte adeta onlar kaçtı biz kovaladık. Ama farkı üç kez kapatmamıza rağmen 
bir türlü öne geçemedik. Son 1 dakikaya girilirken 5 sayı gerideydik. Oyun momenti de onlardan yanaydı. Ama bu kez Emir sahneye çıktı. Maçın genelinde orta karar bir oyun sergileyen Emir soğukkanlılıkla iki üçlük kullandı. İkisinde de isabeti bulan Emir'le son 5 saniyede öne geçtik. Rakibe müthiş baskı yaparak son topu potaya dahi attırmadık ve bir kez daha maçı son saniye atışı ile kazandık.

Bu sanki bizim takımın bir özelliği gibi artık. Maçı sonuna kadar stres içinde ama asla vazgeçmeden oynuyoruz. Bakalım bu oyun karakteri yeni rakibimiz Litvanya karşısında sürecek mi ?

Hücumda çok etkili olmadığımız sır değil. Ama bugün ilginç olan turnuva başından beri etkili uzunlarımızın bu maçta sadece 9 sayı bulabilmeleriydi. Maçın kalan sayıları tamamen kıssalardan geldi. Üstelik %41 le üçlük atıp 27 sayı bulduk.

Yine pota altında ribauntlarımıza güvenirken ribauntlarda Avustralya ya 44 ribaunt verdik ve yalnızca 30 ribaunt alabildik.

Peki maçı nasıl kazandık?

Müthiş savunma yaptık. Buraya gelene kadar ortalama 82 sayı atan rakibi 64 sayıda tuttuk. Yüzde 52 ile üçlük atan Avustralya bize karşı ancak %26 ile üçlük bulabildi. Üstelik 16 olan ortalama top kaybımızı 10 da tuttuk. Eğer önceki maçlardaki ribaunt hakimiyetimizi sağlayabilseydik maçı bu kadar zora sokmadan kazanabilirdik.

Bu arada özellikle 3. çeyrekteki hakem rezaletine değinmeden geçemeyeceğim. Zaten kötü bir turnuva geçiren hakemler bu maçta da bizim aleyhimize olmayacak hatalar yaptılar. Bütün olumsuzluklara rağmen ilk sekize kalmayı başaran takımımıza Litvanya karşısında başarılar diliyoruz.

Sağlıkla kalın...


https://twitter.com/rtkala
https://www.facebook.com/rustu.kalac