CİM BOM'DAN FENER'E ACI FREN
Euroligin son şampiyonunu İstanbulda evire çevire yenen Fenerbahçe deplasmanda oynamasına rağmen Galatasaray karşısına favori olarak çıktı. Karşısında geçen yıl çok kötü bir finansman yönetimi ile takımını dağıtan ezeli rakibi Galatasaray vardı.
Ancak Galatasaray'ın başında Ergin Ataman gibi kendini kanıtlamış bir koç ve arkasında müthiş bir seyirci desteği vardı.
Maç karşılıklı sert savunmayla başladı. Fener etkili uzunları Udoh ve Vesely ile pota altında etkili oldu. Ancak dış atıcıları sert Galatasaray savunmasına şut atacak rahat pozisyon bulamadı. Oyuna Mc Collum yerine Göksenin ile başlayan Ergin Ataman Fener kısa rotasyonuna nefes aldırmadı. Vesely iki faul alana kadar Fener bundan pek etkilenmiş gözükmedi. İlk periyod 16-16 eşitlikle geçildi. Maç böyle başabaş gidecek gibiydi.
İkinci çeyrekte rakibini çok top kaybına zorlayan Galatasaray dış atışlarda da daha başarılıydı. Vesely üçleyince kenara alındı ve Fener boyalı alandaki kısmi üstünlüğünü yitirdi. Dış atıcılardan Bogdanovic dışında bir alternatif çıkmayınca ibre yavaş yavaş Galatasaray'a dönmeye başladı. Galatasaray ise belli bir iki oyuncudan sayı bulmak yerine gereken her pozisyonda herkesten sayı bularak tam bir takım oyunu sergiledi. Maçın sonunda Galatasaray'ın beş oyuncusu çift hanelerde sayı bulmuşken Fener'de yalnızca Bogdanovic'in bunu başardığını söyleyelim.
İkinci çeyrek 23-18 Galatasaray'ın olunca devreye 39-34 önde giden taraf oldu.
Üçüncü çeyrekte Fener Barış Hersek ve Datome'yle uzun rotasyonunu çevirmeye çalıştıysa da bu suni çözüm işe yaramadı. Vesely mecbuen oyuna döndü ve kısa zamanda dördüncü faulü yaptı. Pota altı böylece gitgide daha fazla Lasme'nin hakimiyetine girdi. Ribauntlarda giderek açılan fark younda da sayısal farka dönüştü . Sloukas ve Dixon'u beraber oynatmakla da Fener top kayıplarını azaltamadı. Bu top kayıplarından ve ribauntlardan gelen hızlı ataklarla Galatasaray kolay basketler buldu . Üçüncü periyodu da 61-52 önde kapattı.
Son periyodda Fener'den beklenen hamle bir türlü gelmezken Cim Bom maça iyice asıldı. Kısa sürede fark 17 sayıya kadar çıktı. Melih'in iki üçlüğü haricinde kısalar bir türlü devreye giremedi. Zaman zaman 9 sayıya kadar inen fark sonunda yine 17 sayıya çıktı ve maç 80-63 Galatasaray galibiyetiyle sona erdi.
Obradovic elindeki güçlü kadroya rağmen bazı sorunları henüz çözememiş görünüyor. Takım savunmada çok başarılı olmadığı gibi, hücumda baskı karşısında dağılıyor. Sloukas ve Dixon bir arada oynarken rol dağılımını iyi yapamıyorlar. Avantaj olması gereken bu durum ,tam tersine hücumun son saniyelere kalmasına ve panik atışlara yol açıyor. Uzun rotasyonu ise geçen seneden daha zayıf. Vesely faul problemine girince yerinde oynayan oyuncuların (Antic, Hersek, Datome) hiçbirisi gerçek anlamda potaaltı oyuncusu değil. Fener ribauntlarda rakiplerine kolay geçiliyor.
Galatasaray'da ise Dorsey henüz gereken konsantrasyondan çok uzak. Hücumda Lasme'nin fiziksel sorun yaşadığı durumlarda devreye girmezse ilerleyen haftalarda Galatasaray boyalı alandan sayı bulmakta zorlanabilir.
Sonuçta Galatasaray ezeli rakibini açık farkla yenerken, Eurocup şampiyonluğuna da önemli bir aday olduğunu herkese gösterdi.
Sağlıkla kalın...
https://twitter.com/rtkala