BİZ SEVGİYİ NEREDE KAYBETTİK?

Terörün bitmesinden ve kardeşliğimizden rahatsız olup çözüm sürecini hedef alan nekrofillere de gereken cevabı milletimiz 30 Mart'ta verecek" şeklinde eski bakan tarafından atılan Tweet’ten sonra mı? (ki aynı bakan 1,5 saat sonra gelen tepkiler üzerine yazıyı sildi, nekrofili ne demek mi bilmiyordu? Tepkilerden mi çekindi? Hata yaptığını mı düşündü? Neden sildi? Milletimin vekili olarak millete bunu açıklaması gerekiyor.)

Yoksa sevgiyi ‘’250 küsur gündür komada yatıp seçime 19 gün kala fişi çekilmesi fazla bir paralel geldi‘’ diye Tweet atan kadın vatandaşımız attığı o Tweet anında mı? (nasıl ve nerede beslendi bu bilinç düzeyine nasıl geldi?)

Yoksa ‘’baş sağlığı dilemekten başka yapacak bir şey yok’’ diyen devlet büyüğümüz bu sözü sarf ettiği anda mı? (ki vatandaş olarak bizler sizlerden bu yavrumuzun ölümüne sebep olanları yakalamanızı, yargılamanızı ve illa kullanılacaksa biber gazı kullanımının doğrusunu görevlilere öğretmenizi bekliyoruz.)

Yoksa 14 yaşında ölüp giden bir çocuğun ardından ‘’Gebermiş işte devlet düşmanları ohh diye Facebook’ta yazan vatandaşımızın o satırları yazdığı an mı?!!!!!

Biz sevgiyi ne zaman, nerede kaybettik? Galiba sorgulamamız gereken ilk şey bu. Belki bu olaylarda belki de çok ama çok daha önce sistemle bir şekilde toplum olarak kaybettik biz sevgiyi. Devletin çocuk bakım evlerinde yaşananlardan sonra kayıtsız kaldığımızda başladı belki de…. Ya da bunu haber yapan gazeteci hapse girdiğinde, ya da baklava çalan çocuklar 9’ar yıl hapis cezası aldığında, ya da açlıktan Kübra bebek öldüğünde… Bunların bir tanesi bile yetmeliyken bir topluma, sevgiyi hepsinde tek tek kaybettik biz.

Hepimiz suçluyuz. Sevgisiz bir toplum olduk artık ve kendi gibi olmayanı kimse sevmiyor. Şimdi soru; nasıl geri kazanacağız?

Sevgi olmadan hiçbir şey ama hiçbir şey olmuyor çünkü…