AKP korkuyor...
Türkiye’nin kaderine yaklaşık 13 yıl hükmeden AKP’nin ileri gelenleri ve tabii büyük patronu, iktidardan uzaklaşma ihtimalinden aşırı endişe duyuyor!.. Bu ihtimali ortadan kaldırmak, yok etmek, her ne pahasına olursa olsun iktidarda kalabilmek için planlar yapılıyor...
Büyük patronun kafasında hangi tilkiler dönüyor diye soracak olursanız; Bir koalisyonun büyük ortağı olmak, bu olmazsa azınlık hükümeti kurmak(bunun için her türlü ödün verilebilir!) bu da başarılamazsa 18 milletvekilini transfer edecek mekanizmayı harekete geçirmek, yine olmazsa kendi kontrolünde erken seçime gitmek...
-Ama asla muhalefete düşmemek!..
Patronun büyük kaygı duyduğu bir diğer sorun ise Abdullah Gül’ün, AKP’nin başına geç(iril)mesi!.. Üst akıl, büyük sermaye ve merkez medyanın son günlerde Gül’ü parlatma atağı büyük patronun uykularını fena halde kaçırıyor... Bu olasılık gerçekleşirse oyun dışına itilme ve hesap verme süreci de başlayabilir... Örneğin dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilme durumu yaşanırsa, bülbül gibi şakımayacaklarını kim garanti edebilir?!..
-Öyleyse ya herro ya merro!..
* * *
AKP’nin günahı çok...
Devasa yolsuzluklar... Anayasa ve yasaları defalarca hiçe sayma suçları... Orduya ve yargıya karşı kumpas suçları... savaş suçları... Çözüm adı altında ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı işlenen suçlar... Saymakla bitmez!.. Her biri tek başına Yüce Divanlık suçlar.. Ama bir suçları daha var ki, ülkenin geleceğine ipotek koyan, toplumu sonunda köleleşmeye mahkum edecek çok büyük bir suç:
-Sanayileşmeyi durdurmak!..
Önceki gün sevgili Soner Yalçın, Sözcü gazetesindeki köşesinde Cahit Kayra’nın mektubunu yayımladı. Asırlık çınar Kayra, mektubunda gayet yalın bir ifade ve rakamlarla Türkiye’nin 80 yıllık sanayileşme çabasını, Kemal Derviş’in sanayileşmenin durdurulmasındaki katkısını ve 2002’den itibaren “yok etme planının” nasıl işletildiğini anlatıyor...
1930’ların başında büyük bir arzu, inanç ve azimle başlatılan sanayileşme serüvenini aşamalarıyla anlatan Cahit Kayra, 1978 yılında Dünya Bankası’nın S. Robinson ve Kemal Derviş’e bir rapor hazırlattığını ve bu raporda “Türkiye’de sanayileşmenin yavaşlatılmasının” önerildiğini belirtiyor!.. Kayra sonrasını şöyle anlatıyor:
“1980 sonrasında bir “istikrar programı” hazırlandı. Bu programda, Kamu İktisadi Teşebbüsleri’nin (KİT) özelleştirme yoluyla tasfiyesi vardı. Özal sanayileşmenin hızının azaltılacağını açıkladı. Özelleştirme başladı fakat başarılı olamadı... Sanayileşme devam etti. Çiller Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasını imzaladı. Gümrükler açıldı. Sanayileşme yine sürdü. Ancak ekonominin dengeleri bozuldu. Ecevit, Dünya Bankası’ndan Kemal Derviş’i davet etti. Derviş, faizleri yükseltti. Dolar ucuzladı. Açık gümrüklerden Türkiye’ye mal aktı. Sanayiciler yatırımı bırakıp ithalatçı ve tüccar oldu. Sanayileşme bir ölçüde yine devam etti...
2002’de erken seçim sonunda AKP iktidara geldi ve sanayileşme durdu. Seksen yılda kurulan sanayi yıkıldı. Bu bir miras yedilikti. 300’den fazla tesis satıldı. (2012’de özelleştirilen tesis sayısı 280, kapatılan tesis 78 idi. Satış tutarı 52 milyar dolardı ve yabancıların satın aldıklarının tutarı 15.5 milyar dolardı.)
Sanayide yeni yatırımlar yapılmadı. GSMH içinde yatırımların payı yüzde 12-14’e indi. Tüketim ekonomisi uygulandı. Dış borçlar 1 Trilyon TL, iç borçlar 1 trilyon TL, kısa vadeli borçlar 350 milyar TL. Devlet sanayinin tasfiyesinden elde edilen fonlar 13 yıl boyunca tüketildi... 13 yılda Türkiye ekonomisi, günümüzün ve geleceğimizin varlığı tüketildi. Türkiye ciddi bir ivmeyle fakirleşmektedir...”
Tabii yoksullaşan Türkiye aynı zamanda ciddi biçimde gerilemektedir!.. Kemal Dervişlerin raporlarıyla başlayan yok etme süreci, AKP’nin 13 yıllık iktidarında tamamına erdirildi!..
Buradan CHP’nin genel başkanına ve milletvekillerine sesleniyorum: Cahit Kayra’nın bu mektubunu başucunuza asın ve her gün bir kaç kez okuyun. Ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcılığı teklif ettiğiniz Derviş’in durup dururken Türkiye’ye gelip niçin AKP-CHP koalisyonu önerdiğini iyice düşünün... Böyle bir partiyle yapılacak koalisyonun utancını nasıl taşıyabileceğinizi de ayrıca hesap edin tabii... AKP ile ortak olan herkesin suça iştirak etmiş olacağını da hiç unutmayın...
-Dost acı söyler!!!
https://twitter.com/umit_zileli