BUNU YAZMAK GEREK

CHP İSTANBUL'a ADAY BULABİLECEK mi?

Yerel seçimler eğer zamanında yapılacaksa sadece 9 ay kaldı.
Tabii Erdoğan “baskın seçim” kararı verirse bu süre çok daha öne çekilecek.
Baskın seçimden söz edenler kasım ayını işaret ediyor ama tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi Erdoğan tahminleri alt üst edip iki ay sonrasına da seçim koyabilir.
İki ay  ya da 9 ay sonra, seçim ne zaman yapılırsa yapılsın, CHP'nin bu seçime ne kadar hazır olduğunu merak ediyorum.
Özellikle bu seçimde Ankara ve İstanbul çok önemli.
CHP bu iki büyük ili ve daha önce de kazanamadığı büyük şehirleri alamazsa Erdoğan'ın gücü karşısında çok daha çaresiz duruma düşecekler.
Şu an itibarıyla ne CHP'nin ne de diğer muhalefet partilerinin büyük şehir belediye başkan adayları hakkında kimsenin bir fikri yok.
Birkaç ay önce CHP'den Gürsel Tekin, Akif Hamzaçebi, Aykut Erdoğdu ve Mahmut Tanal,  İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olduklarını açıklamışlardı.
Ancak belli ki bu isimler adaylıktan vazgeçtiler.
Çünkü 24 Haziran'da yapılan genel seçimlerde milletvekiliğine adaylıklarını koydular ve Meclis'e girdiler.
Bu isimlerin şimdi kalkıp da yerel seçimlerde tekrar aday olmaları düşünülemez, böyle bir şeye kalkışmaları da ayrıca çok ayıp olur.
Kendi adıma eğer bu kişilerden biri aday olursa zaten oyumu da vermem.
Ancak şunu ısrarla belirtmek istiyorum;  CHP yerel seçim adaylarını şimdiden açıklamalı.
Bu adaylar derhal çalışmaya başlayarak topluma yapacaklarını, vizyonlarını anlatmalı.
Eğer bu yapılmazsa seçime bir ay kala açıklanacak hiçbir adayın Erdoğan karşısında kazanma şansı olmaz.
Bunun iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebileceğim kadar net söyleyebilirim.

YENİ ÖĞRENDİM

BAYKAL “İMZA TOPLANMASI DOĞRU DEĞİL”

Muharrem İnce büyük bir heyecanla Kurultay için imza toplatıyor.
İnce taraftarları sayının 500'e yaklaştığını ileri sürüyor.
Gerekli sayı olan 660'a ulaşılması halinde Kurultay toplanacak.
CHP çevrelerinde Muharrem İnce'nin başkanlık hayalinde kendisine Baykal'ın da destek olduğu yönünde dedikodular dolaşıyor.
Dün Baykal'ı siyasetteki bazı yakınları ziyaret ettiler.
Bu ziyarete katılan bir dostumun anlattığına göre Baykal imza toplanmasını hiç doğru bulmamış.
“CHP'nin bir yeniliğe ihtiyacı olduğunu” ısrarla vurgulayan Baykal “Ama bu tür imza toplayarak kurultay çağrısı yapmak partiye zarar verir, partiyi geriye götürür” demiş.
Dostum “Baykal'a daha önce kendisin de istifa çağrısı yaptığını hatırlattık” dedi ve aldıkları cevabı da aktardı.
Şöyle demiş Baykal “Evet ama ben böyle imza kampanyaları açarak kurultay toplanmasında yarar görmüyorum. Bu kadar aceleye getirilmemeli.”
Baykal'ın yakını dostum “Genel Başkanımızın sağlık durumunun iyi olduğunu da sevinçle gördük. En kısa zamanda yeminini de edeceğini umuyoruz” dedi.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

MİT BAŞKANI UZUN SÜREDİR GÖRÜNMÜYOR

Cemaatin kalkıştığı 15 Temmuz darbe girişiminin en önemli iki isminden biri Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, diğeri ise MİT Müsteşarı Hakan Fidan'dı.
Erdoğan kamuoyuna ne MİT'ten ne de Genelkurmay'dan darbe ile ilgili istihbarat alamadığını söyleyerek bu durumdan yakınmıştı.
Erdoğan “Bu kişilerin neden görevden alınmadığı” sorusuna ise “dere geçilirken at değiştirilmez” ata sözüyle cevap vermişti.
Bu iki kişi 15 Temmuz 2016'dan bu yana hep Erdoğan'ın yanındaydı.
Erdoğan nereye gitse bu iki kişi de hep orada oluyordu.
Sonunda geldik cumhurbaşkanlığı seçimine. Erdoğan o makama resmen oturduktan sonra dereyi geçerken üzerinden inmediği Hulusi Akar'ı Milli Savunma Bakanı yaptı.
Hakan Fidan ise  seçim kampanyasından bu yana hiç görünmüyor.
15 Temmuz anma şenliklerinde bile göremedik kendisini.
Hayrola ne oldu, başına bir şey gelmiş olmasın da…

KOMİK

PARASINI VERENLER 28 GÜNLÜK EĞİTİME ÇOK BOZULDU

Sonunda AKP iktidarı bir kere daha tükürdüğünü yaladı ve Erdoğan'ın “Bedelli vicdanımı sızlatıyor” demesine rağmen “para verip askerlikten sıyırma” tekrar gündeme geldi.
Hazırlanan kanun teklifi Meclis'te görüşülecek ve elbette kabul edilecek.
Parayla askerlik yapmak isteyenler zafer kazanmalarına rağmen yine de biraz buruldular.
Çünkü yasaya 28 günlük bir eğitim konmuş. “Buna ne gerek var?” diyorlar.
Öyle ya bastırmışlar parayı, bir ay da olsa şimdi kim kalkıp gidecek üniforma giyecek eline silah alacak.
AKP'nin itilmiş kakılmış hukukçusu Burhan Kuzu da bu duruma dikkat çekmiş ve eklemiş “Meclis bu durumu yeniden değerlendirir.”

CANIMI SIKAN ŞEYLER

TRUMP'tan HANGİ GEREKÇE ile RANDEVU İSTENDİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Brüksel'de NATO Başkanlar Zirvesi'ne katıldı.
NATO'nun önemli üyelerinin başkanlarıyla fotoğraflar çektirdi.
NATO zirvesiyle ilgili kamuoyuna bu fotoğraflar yansıdı genel olarak.
Özellikle yandaş medya Trump-Erdoğan-Macron fotoğrafına bayıldı adeta.
Bu arada Erdoğan adına Amerika Başkanı Trump'tan randevu istendiği ama bunun gerçekleşmediğini öğrendik.
Çok merak ediyorum, Erdoğan hangi gerekçe ile Trump'la görüşmek istedi?
Trump da hangi gerekçe ile bu randevuyu vermedi?
Bu can sıkıcı bir durum çünkü ülkemizin itibarı söz konusu.
Siz bir ülkenin en üst düzeydeki ismi olarak bir başka ülkenin en tepesindeki kişiyle görüşmek istiyorsunuz, ama o bunu kabul etmiyor.
Bu aşağılayıcı bir tutum değil midir?
Sonra bir bakıyoruz Brüksel'de randevu vermeyen Trump ülkesine dönünce Erdoğan'ı telefonla arıyor.
Yandaş medyada bir sevinç bir sevinç görmeyin gitsin.
Nasıl bir ülke olduk böyle?

https://twitter.com/can_atakli_