DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ’nü MSM’de KUTLADIK…

27 Mart Dünya Tiyatrolar gününü MSM olarak (Müjdat Gezen Sanat Merkezi) Metin Akpınar’a İsmail Dümbüllü ödülünü vererek kutladık. Sanat insanları için;

Çağının tanığı tanımı yapılır ya! Halkın ortak yaratısı olan dili, düşüncelerle geliştiren, duygularla içe işleyen kişiye sanatçı denir ya! Sanatçı için, yaşadığı toplumun değerleriyle varolup evrenselleşen kişidir denilir ya!

Tiyatro için; Öncelikle insana iyi gelen, kendisiyle yüzleşmesine neden olan, zamanını iyi geçirmesini sağlayan, ona aydınlık kapılar açan, iç huzuru yaşatan, kısaca toplumları sağaltan sanat dalı denir ya! Yine tiyatro için; Düşündüren, sorgulatan, ortak paydalarda birleştiren, kalıcı olmayı özendiren sanat dalı denir ya!

Oyuncular, sanatçılar, her kademedeki görevliler, eğitimini alan öğrenciler ve bu konuları anlatan öğretmenler tiyatro için; “Yaşam boyu bitirilemeyen okul” derler ya!

Türk Tiyatrosu’nun kurucusu, büyük usta Muhsin Ertuğrul; “Fırın açmayan ülkede insanlar aç kalır, ölür ama, tiyatro açmayan bir ülkede insanlar ruhen aç kalır, birbirini öldürür!” der ya!

Keman virtiözü Yehudi Menuhin; “Sanatçı kuşa benzer, “Kanatlarım yoruldu, uçamam diyemez!” der ya!

Usta rejisör Tarkovski; “Dünya mükemmel olmadığı için sanat var” der ya!

Tüm bu tanımları fonda tutup, bu gerçeklerden yola çıkarak, Devekuşu Kabare’nin büyük ustası Metin Akpınar’ı 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde MSM’de ağırladık. CHP Kadıköy Belediye Başkan adayı ve eşinin, eski öğencilerimizin, ünlü mezunlarımızın katıldığı törene ilgi yoğundu. Değerlendirmeyi yaparken Metin Akpınar’ın; “Biz kabare tiyatrosu sanatçısıyız. Kabare başkaldırı tiyatrosudur. Şakayla, ironiyle, alayla, politik hiciv yapan bir tiyatrodur. Shakespeare, tiyatroyu “dünyanın aynası” diye tarif eder. Kabare ise dev aynasıdır” şeklindeki sözlerinden esinlendik…

MSM  Sahne Dersleri hocası Türkan Kılıç’ın çok özenli, çok titiz, çok dikkatli bir çalışmayla yönettiği, bir zamanlar Zeki Alasya ve Metin Akpınar tarafından sahnelenen “Sarhoş” adlı oyunu öğrencilerimizin başarıyla sergilediğine tanık olduk.

MSM Tiyatro bölümünden Sibel Ulutaş, Sergen Baba, Ali Erdoğan’ın özgün yorumlarıyla sundukları oyunun, başta Metin Akpınar ve Müjdat Gezen ustalar olmak üzere izleyicilerden tam not aldığını görüp sevindik.

Yaşamları boyunca sahne tozları arasında, toplumun yüzüne gerçeğin aynasını tutan, zaman zaman gülümseten, yer yer ağlatan, ama hep düşündüren iki sanatçının bu kez ev sahibi ve konuk olarak salonda yer alışına tanıklık ettik.

Ağırlamadan uğurlamaya, her kademede başarılı ev sahipliğini kanıtlayan MSM Ailesinin ve okul yöneticilerinden Nihan Gezen’in kılı kırk yaran organizasyonuyla bir kez daha alkışı, övgüyü hak ettiğini gördük.

Bilgilendirme Notu: Tören bitiminde tiyatro yeyip, tiyatro içip, tiyatrodan konuştuğumuz kokteylde bu satırların yazarı Metin Akpınar’a; “MSM’de ders verirseniz çok mutlu oluruz” demesin mi? O da; “Ben de çok sevinirim” diye cevap vermesin mi? Öneri ve onaylanma yüksek kabul görünce bu kez ben kendime pay ve payeler çıkarmayayım mı?

Yaşasın Notu: Bu durumda MSM kadrosu bundan böyle yoluna Metin Akpınar’ı da dahil ederek devam edecek. Yaşasın sanat! Yaşasın vefa! Yaşasın Kabare Tiyatrosu ve tiyatroya emek veren, omuz veren, arka çıkan, destek olan tüm sanatseverler…   

Kutlama Notu: Törene emeği geçenleri yüreğimden kalemime dökülen yoğun duygularla selamlıyor ve kutluyorum.

Teşekkür Notu: Tiyatromuzu evrensel bir eğitimle taçlandırdığı için, sanatın yaratıcılığını kanıtladığı için, geleceğin sanatçılarını yetiştirdiği için, geçmişle gelecek arasında, yerelle evrensel arasında köprüler kurduğu için Müjdat hocama ve derslere girme sözü veren Metin hocaya teşekkür ediyorum…