ERDOĞAN'ı KİMLER KORKUTTU?

Faizler yüzde 8 idi. Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası’na verip veriştiriyordu. “Davul bizim boynumuzda, tokmak Merkez Bankası’nın elinde...” diyerek. Sayın Erdoğan yüzde 8’lik faizin yüksek olduğunu vurgulayarak bunun Türkiye’ye zarar verdiğini vurguluyordu. Haklıydı da...

Ya bugün kaç o faiz?

Tam yüzde 24...

Yani Erdoğan’ın çok yüksek dediği faizin 3 katı. Yüzde 300 artmış...

Kim artırdı bu faizi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı Merkez Bankası bürokratları...

-Aman dolar yükselmesin, diyerek...

Bu tuzak sonucunda para babalarına dünyanın en yüksek faizlerinden birisini ödüyoruz.

Yatırımcının böyle bir faizle para alarak fabrika kurması mümkün değil. Hatta eldeki fabrikaları çalıştırmak bile çok güç. Onun için sanayi üretimi dibe vurmuş durumda.

Peki bu soygun karşısında konuşması gereken kişi kim?

Ülkenin tek yetkilisi olan Erdoğan...

Niye konuşmuyor, niye?

Hem de kendi rakamları ile enflasyon yüzde 20 iken, neden yüzde 24 faiz veriyor?

Demek ki para babaları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı teslim almış bulunuyorlar.

Yüzde 8 faize fazla diyen Erdoğan, yüzde 24 karşısında ses çıkartamıyor.

Ülke soyuluyor; daha doğrusu vatandaş soyuluyor; faizcilere ikram ediliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öyle korkutulmuş ki ağzını bile açamıyor.

Hem de dolar çok düşmüş olmasına karşın, Merkez Bankası faizleri düşürmeyerek soygunculara “Soyun arslanlarım!” dediği halde...

Sayın Erdoğan, “Davut Heykeli” gibi sessiz durma, konuş... Korkma, bu konuda da yanında oluruz.

SAVCILARA SÖZ DUYURMAK İÇİN TÜRBAN MI TAKMALIYIZ?

Fethullahçılarla mücadele adı altında yıllardır yürütülen operasyonların topal yürütüldüğünü bilmeyen yok. AKP ile fayda ilişkisi olanlar ve paralı FETÖ’cüler bir biçimde paçalarını kurtardılar.

Savcıların inatla görmezden geldiği diğer bir alan da medyadaki FETÖ’cüler. Bu köşeden defalarca yazdım ama İstanbul Cumhuriyet başsavcılığı, ihbar mahiyetindeki o yazılarımı görmezden geldi. Örneğin, Taraf Gazetesi FETÖ’nün asıl operasyon gazetesi iken buraya dokunulmadı. Neden, neden?

Yine Akın İpek’in gazeteleri ve televizyonları, FETÖ operasyonlarının psikolojik altyapısını hazırlayan azgın yayınlar yaptılar. Gel gör ki ilgili savcılar, bunlara, gelin buraya da hesap verin, demediler; diyemediler.

Balyoz davasında, askeri casusluk davalarında görev yapan FETÖ’cü savcılar, yargıçlar mahkum ediliyorlar ama bunlarla sıkı bağlantıları bulunan FETÖ’cü gazeteciler, televizyoncular bugün de iktidara yakın gazetelerde, televizyonlarda çalışmaya devam ediyorlar. Bunları görmezden gelen savcılarımız, Sözcü gazetesinden FETÖ’cü imal etmeye uğraşıyorlar.

Sayın savcılar! Medyadaki gerçek FETÖ’cülerle ilgili çağrılarımın etkili olması için başıma türban geçirip yanıma birkaç türbanlı alarak mı açıklama yapmalıyım?

KUTLANILACAK LİSELİ GENÇLERİMİZ

Türkiye hep karanlık değil elbette... Umut veren yanımız da var. Özellikle yurtsever gençlerin canlanması bu umudumuzu artırıyor. Türkiye Gençlik Birliği’nin (TGB) yanı sıra onun bir parçası olan Türkiye Liseliler Birliği (TLB) de olumlu çalışmaları ile yurdumuza sahip çıkıyor.

Bingöl’ün Solhan ilçesindeki Atatürk Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Ferhat Kılıç, bu gençleri arayarak okula kitap istiyor. Bunun üzerine Türkiye Liseliler Birliği (TLB), “Bingöl’e Gelecek Köprüsü” adı altında bir çalışma başlatıyor. Ve Bingöl’ün bu ıssız bölgesinde yeni kurulacak kütüphane için binlerce kitap toplayıp teslim ediyor. Gençler bu karda kışta Solhan’a giderek yapıyor bu işi hem de.

TLB geçen sene Şırnak’a da böyle bir gelecek köprüsü kurmuştu...

Bu gençlerin gözlerinden öpüyorum. İmkânı olanları da bu gençlik kuruluşumuza yardımcı olmaya çağırıyorum. Onlara, TLB Genel Başkan Yardımcısı Ali Murat Engin (0539 923 70 49) veya TGB Basın Bürosu Başkanı Meltem Şahin (0530 966 17 89) üstünden ulaşabilirsiniz.

Boş vermeyin arkadaşlar, “Bu işte bana bir görev var!” deyin!

https://twitter.com/r_zelyut