KÜÇÜK BİR ÖNERİ…

Biz köşe yazarları okurlardan çok ileti, eleştiri, yorum, öneri alırız. Elimden geldiğince yanıtlamaya çalışan grupta sayarım kendimi. Bazen de yetişemem kuşkusuz…

Sıkı okurlarımdan biri der ki; “Bir zamanlar mensubu olduğunuz ki (takdirname almışlığım vardır) Kültür Bakanının son yorumuna neden değinmiyorsunuz?” Emir demiri keser deyip yazalım bakalım…

Efendim Kültür Bakanı buyurmuş; “Cumhuriyet eliti Çaykovski dinletti” Sn. Bakana, vakti yoksa da sayısız danışmanlarına önerim şu; II. Mahmut, sarayda Donizetti dinlerdi, Abdülhamit ise kuartetten zevk alırdı. Ben iki örnekle yetineceğim, diğerlerini onlar arayıp bulsunlar, onca para alıyorlar…

Keşke kültür bakanı Cumhuriyet elitlerinin müzik seçimine kafa yoracağına; ülkemizin “Freedom House” göre özgürlükler raporunda 6 puan daha gerileyerek, “kısmen özgür” sınıfından, “özgür değil” kategorisine düşürüldüğüyle, 10 yılda özgürlüklerin en çok azaldığı ülke olarak görüldüğüyle ilgilense…

Keşke yönetim Kanal İstanbul gibi uçuk kaçık projelerle uğraşacağına, 126 ülkeden tarım ürünleri ithal etmemiz gerçeğiyle yüzleşse…

Keşke yönetenler, Ülke için pek çok kesimi hedef alan öfke dilinin yarattığı iklimle, içeriye- dışarıya sallanan parmakların ve diplomatik üsluptan uzaklaşmanın açacağı gediklerle, yabancıyı ürküten OHAL uygulamalarıyla, yağmur gibi yağan zam ve cezalarla, kısaca öğrenilmiş ya da (öğretilen ve dayatılan) çaresizlikle başa çıkmaya çalışsa…

Madem bakanlıkları masaya yatırdık eksik kalmasın! Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın araştırmasına göre; 2013 yılında 600 bin 138 çocuk evlendirilmiş. Bunlardan yüzde 8’inin eşleri kendi yaş gruplarında imiş. Keşke adı geçen bakanlık kapanmayan ama kapatılan bu yarayla daha çok ilgilense…

Keşke tüm bakanlıklar; kızlar nasıl giyinmeli, kaç yaşında evlenmeli gibi konulara kafa yoracağına, bazı öğretmenlerin, bazı okul müdürlerinin, bazı kurul üyelerinin saçma sapan açıklamalarını dikkate alsa…

Özetle bizi yönetenler İslam hukukun kaynakları ile modern hukukun kurallarını karıştırmasa…

Sonuç olarak yöneticilerin hedef gösterme, hakaret etme, alay, küçümseme, kükreme, parmak sallama, ayrıştırma, ötekileştirme, erkek egemen sistemi gözümüze sokma, bağıra çağıra konuşma, durup dinlenmeden her konuda konuşma gibi özelliklerinden yakınları da yakınsa…

Ve son bir rica! Keşke bizi yönetenler arada bir suratlarına bi zahmet küçük gülümsemeler yerleştiriverse! Hani toplumun yükselen tansiyonunu düşürme babından…

Y. N: Fırsat buldukça konuya döneceğim…