Bu ülkenin aydınlık, yurtsever, cumhuriyetçi milyonlarına iki aydır yazılarımda hep aynı konuyu anlatmaya çalıştım:
-Cumhuriyetçi Cephe!..
Türkiye’nin gelmiş, getirilmiş olduğu noktada 7 Haziran Genel Seçimlerinin yaşamsal önemini, Cumhuriyetçi güç birliğinin ağırlığını koyması gerektiğini, bu cephenin başını da CHP’nin çekmesinin doğru olduğunu yazdım.
Ancak CHP, tarihsel olarak yapması gereken “toparlayıcı” işlevini üstlenmekten kaçarak, Cumhuriyetçi kesimi adeta yok sayarak, bambaşka bir yola saptı. Bu yolda iki eskimiş, artık karşılığı olmayan ve yurtsever tabanı hiçe sayan taktiğe sarıldı:
-O, her zamanki, “nasıl olsa tıpış tıpış bana geleceksiniz” söylemi...
-Vitrine bir kaç “ünlü isim” koyarak, insanların gözünü boyama kurnazlığı...
Bir de, sanki solda bir platform oluşturuluyor havası yaratıp, DSP, ÖDP ve Haziran hareketi üzerinden, bunların perdelediği HDP ile birliktelik ve ittifak atağı... Cumhuriyetçi, millici, devrimci cepheyle yolunu tamamen ayıran bu stratejiyi yaşama geçiren CHP yönetimine söylenecek tek bir şey kalıyor, doğal olarak:
-Yolları açık olsun, ne kadar olacaksa!..
* * *
Aynı yazılarda şunu da açıkça belirtmiştim:
-Cumhuriyetçi Cephe, CHP olmadan da kurulur, kurulacaktır da...
Geçtiğimiz hafta bu yönde gerçekten övgüye değer, çok ciddi adımlar atıldı. Cumhuriyetçi, Millici, devrimci yurtsever kesimin önemli isimleri biraya geldi ve “Atatürk’te, Cumhuriyet’te birleşmenin” koşullarını masaya yatırdı. Millete açıklanacak “Cumhuriyetçi Deklarasyon” yani program üzerinde fikir birliğine varıldı. Daha kestirmeden, net bir şekilde söylemek gerekirse, “söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” şiarında birleşildi.
Eğer varsa bir kaç ufak pürüz de, Hüsamettin Cindoruk’un İstanbul’da, Cumhuriyetçi kesimin kanaat önderlerini bir araya getireceği toplantıda çözülecektir diye düşünüyorum. Böylece sağ, sol demeden “Cumhuriyetçi” kimliği altında, yıllardır “kan kusup, kızılcık şerbeti” içen milyonlarca yurtsevere derin bir nefes aldıracak “birleşmenin” önü açılacaktır.
Pazar günü “Vatan Partisi” adını alacak İşçi Partisi’nin olağanüstü kongresinde el ele kürsüye çıkacak olan yurtseverler, Cumhuriyetçi kitlenin yeni adresini de son derece güçlü şekilde ilan edeceklerdir.
-Başka türlü bir sonucu tasavvur dahi edemiyorum...
Ama bir ikinci aşama daha olmalı; bu cepheye Emine Ülker Tarhan’ın Anadolu Partisi, Osman Pamukoğlu’nun HEPAR’ı da davet edilmeli, bu iki parti de bu cephede yerini almalı... O zaman, gönül rahatlığıyla ve yüksek sesle haykırabilirim:
-TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR...
https://twitter.com/umit_zileli
https://twitter.com/umit_zileli