İşimiz gereği sıkça seyahat ederiz. Uzun yollar bitmek bilmez. Birini bitirirken diğeri gelir peşi sıra…
Aslında en hızlı ve en güvenlisidir havayolu ile seyahat etmek ama o kadar çok korkuyorum ki, adını anmak bile kalbimi sıkıştırmaya yetiyor. Kısacası çok mecbur kalmadıkça binmemeye çalışırım uçağa…
Tek seçeneğim uzun da olsa yolculuk şehirlerarası otobüslerdir. Yine bir etkinlik için Urfa yollarına düştüm. Uzun ve meşakkatli bir yolculuk sonunda Şanlıurfa Otogarı’nda indim. Lüks ve bir o kadar konforlu bir otogarı ile karşılaştım. Beni almaya gelecek olan arkadaşımı beklemek için otogar içindeki kafeteryalardan birine oturdum.
İlk dikkatimi çeken Türkçe’nin yanı sıra Arapça, Kürtçe ve İngilizce olmak üzere 4 ayrı dilde anonsların yapılması oldu. Hiçbir otogarda duymaya alışık olmadığınız bir şeydi bu. Sonra görevlilerin inanılmaz derece de kibar olması, sessizliği ve sakinliği şaşırttı beni. Merakla kalktım ve otogar içinde dolaşmaya başladım. Her şey çok düzenli ve otogar çalışanları inanılmaz derecede saygılıydı. Diğer otogarlarda yaşanan, korkudan tüylerinizi diken diken eden o bildik keşmekeş manzaralar yoktu. En önemlisi de müşteri kapmak için biriyle yarışan, ortalığı birbirine katan ve kolunuzdan çekiştirmek isteyen korkunç yaygaracılar yoktu. Sonra bir başka detay daha dikkatimi çekti. Bank üstünde yatan bir bayan yolcu…
Sanırım otobüs saatini beklemek için oradaydı ve yorgunluktan bankın üzerinde uyuyakalmıştı. Bir güvenlik görevlisi sessizce yanına gidip, montunu üzerine örttü. Şaşırıp kalmıştım. Bırakın diğer otogarlarda uyumak bir yana, uyanıkken bile başınıza her türlü kötü şey gelebilir.
Kendimi başka bir ülkede ya da ne bileyim havalimanında falan zannettim. O sırada telefonum çaldı ve sevgili arkadaşım Paşa Hamidanoğlu beni almaya gelmişti. Dışarı çıkıp, buluştuk. Tam oradan ayrılacaktık ki, yanımıza heybetli bir beyefendi geldi. Paşa Beyle ile selamlaştı. Belli ki uzun zamandır görüşememişlerdi. Bizi kahvaltı yapmadan bırakmak istemedi. Hep beraber ofise geçtik. Meğer o heybetli beyefendi Şanlıurfa Şehirlerarası Otobüs İşletmeleri Müdürü Fuat Altun’dan başkası değildi. Uzun uzun sohbet ettik. Otogar ile ilgili merak ettiğim her şeyi peş peşe sordum. Kısa zamanda öyle önemli işlere imza atmış ki Şanlıurfa Otogarı’nı Türkiye’nin örnek otogar haline getirmiş. Hatta Türkiye Otobüsçüler Federasyonu’nun geçen yıl Ankara’da düzenlediği törende “Türkiye’nin örnek otogarı” ödülüne layık görülmüş.
Her gün 300’ün üzeninde araç girişinin olduğu otogarda vatandaşa daha iyi hizmet verebilmek için tüm firma personellerinin kılık kıyafetine dikkat ediliyor. 24 saat güvenlik üst düzeyde. Başarılı işletme müdürü bilet simsarları ve çığırtkanlara göz açtırmayarak otogarı sessiz, sakin ve bir o kadar da güvenli bir hale getirmiş. Bankta uyuyan bayan işte böyle özverili ve prensipli insanların çalışmaları karşısında güvenli bir şekilde uyuyabiliyor. İnşallah başta İstanbul ve Ankara otogarı olmak üzere diğer illerdeki otogarlarda Şanlıurfa Otogarı’nı örnek alır ve güvenli hale gelir. Bunu tüm kalbimizle istiyoruz.
https://twitter.com/huzunyucel
https://www.facebook.com/huzun.yucel