NEDEN BU KADAR DUYARSIZIZ?

Hayat ne garip değil mi?

Yaşamak ama hep korkuyla yaşamak…

Aslında bu duyguyu biliyorduk ama hiç bu kadar derinden hissetmemiş, yaşamamıştık, ta ki 11 Mart 2020’ye kadar. Tüm dünyayı kasıp kavuran, sonra ülkemize gelerek hayatımıza giren, hala da hayatımızda olan Covid-19 gerçeği çöreklenip oturdu hayatımıza. Nice canlar hayattan koptu Covid yüzünden.

İşte böyle bir dönemde bizde herkes gibi çok kötü atlattık bu dönemi. Önce ben, sonra oğlum ve sonrasında da anneme geçirdi hastalığı…  Biz neyse de annem çok ağır geçirdi, hala da atlatmış değil. Hastaneler ikinci adresimiz oldu adeta. Böylece atlatmaya çalışıyoruz hastalığın etkilerini.

Türkiye’nin her yeri adeta kırmızıya büründü. Hastalık alarm veriyor. Bu seferde hem Covid-19, hem de mutasyonlu virüs hayatımızı kâbusa çevirdi. Çünkü mutant virüsün koronavirüsten 1,5 kat daha hızlı bulaştığını söylüyor uzmanlar ve hep uyarıyor, maske mesafe, hijyen

Peki, ne kadar dikkate alıyoruz bu tehlikeli gidişatı?

Bence hiç…

Çünkü toplu taşıma araçları, sosyal alanlar, pazaryerleri, marketler hınca hınç dolu. Gizli gizli davetler, partiler düzenleniyor. Maske yok, mesafe yok. Hiç kimsenin umurunda değil kısacası Covid-19.

Durum buyken ve bu kadar ciddiyken neden hala umarsız ve duyarsızız? Bu insanların kalpleri yok mu, vicdan yok mu? Vebal almaktan hiç mi korkmuyorlar?

Anlamadım gitti…

Vicdan demişken, çok sevdiğim değerli dostum Kadriye Ciritci Haberhabere ailesine katılarak, yazılarını siz değerli okurlarımızla paylaşıyor. Bu haftaki yazısı vicdan üzerineydi.

Kadriye Ciritci, “Kalbi olanların dili yoktur. “Vicdan” sizi ve dünyanızı güzelleştiren en güzel duygudur. İyiliğin ve merhametin harmanlanmış halidir. Kalbinizin efendisidir” demiş yazısına başlarken.

Gerçekten de vicdan kalbimizin efendisidir. Hatta hayatımızın mahkemesidir vicdan. Çünkü vicdanımız sayesinde en büyük yanlışlardan, hatalardan döneriz. En önemlisi empati yaparız…

Peki, şimdi neden sokakta, markette ya da toplu taşımalarda vicdanımızın sesini dinlemiyoruz.

Değer mi vebal almaya?

Lütfen dostlar ne olur biraz dikkat edelim. Gençler, ek hastalığı olmayanlar ya da bağışıklık sistemi güçlü olanlar atlatabiliyor ama yaşlılarımız, kronik hastalarımız için bu kadar kolay olmuyor bu illeti atlatmak. O yüzdem aşı olalım ve Sağlık Bakanlığının yayınladığı 14 kurala uyalım.

https://twitter.com/huzunyucel
https://www.facebook.com/huzun.yucel