ZAMAN ÖNEMLİ ŞEYDİR, ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER!

Gündem saat başı değiştiğinden öyle bir gündem hızı var ki memleketimizin! Dünün flaş soruları ve konularından ertesi güne bir şey kalmıyor. Eğitime odaklanıyorsun, ekonomi eksik kalıyor, TBMM başkanlık seçimi diye girişiyorsun, sen yazana kadar eski başkan yeniden seçiliyor. Ankara’daki Central Park önerisine değineyim diyorsun, İstanbul’daki gökdelen ormanına çıkıyorsun. Tam kotardım konuları artık eve gideyim diye sevinirken bu kez de kentsel dönüşümün yerle bir ettiği mahallene giremiyorsun. Mahallene girsen de kamyonlardan ötürü evine çıkamıyorsun!

Hadi diyelim eve de bi yolunu bulup kapağı attın! Bu kez azcık televizyon, çokça okuduğun gazeteler dayanıyor önüne. Bir yanda toprak ve yiyecek için savaşanlar, bir yanda yaşamak için yeni coğrafyalar ararken boğulup gidenler! Bir yanda gittiği her yere doğduğu yerleri de götürenler, diğer yanda işsizlikten, parasızlıktan yaşama dair hiçbir umudu ve isteği kalmayanlar!

Bir yanda kasten adam öldürme suçu işleyenlerin yılda 29 bine ulaştığı bir ülke, diğer yanda son 5 yılda 55 bin sağlık çalışanının şiddete uğradığı bir düzen! Bir yanda İstanbul’da bulunan 121 gökdelenden 117’sinin AKP döneminde yapıldığı gerçeği, diğer yanda AKP genel başkanının; “beton beton beton!” diye yeri göğü yıkan haykırışı!

Bir yanda TÜSİAD başkanının; “yatırımcıya güven verin, yatırım yapmak isteyenlere güven veren mesaj ve politikalara ihtiyacımız var” çağrısı, diğer yanda düne kadar kara dediğine bugün ak diyen siyasiler ve kendisine yeni rota çizen genel başkanlar!

Bir yanda; “yeni müfredatı var olma mücadelesi gibi kabul edin, aksi davranış tarafıma karşı duruş olarak algılanacaktır” diye açıklama yapan milli eğitim müdürleri, diğer yanda eğitimde, bilimde, kültürde ortaçağa dönüş yaşayan ileri demokrasimiz!

Bir yanda en yaşamsal konularda bile yeterince bilgisi olmadan, kulaktan dolma bilgiyle düşüncelerini açıklayan yöneticiler, diğer yanda durmadan ağır bedeller ödeyen, ödetilen bir ülke! Bir yanda NATO’yla yaşanan kriz, diğer yanda uykuları kaçıran Sarraf dosyası ve…Ve’si malum! Başbakanın ABD ziyaretinin perde arkası!

Özetin özeti derseniz! Kırık dökük ilişkilerin toparlanması önce iç piyasaya, sonrada dış ilişkilere yansıyacak ve büyük ölçüde rahatlama sağlayacaktır. Özetle; iç barışa kafa yormak, Ortadoğu’da yaklaşan savaşın kesinlikle dışında kalmak, ekonomiyi daha fazla çökertmemek, sel sularına kapılmadan normal sürece dönmek gerekir.

Aksi takdirde zayıf olan toplumsal belleğimiz unutsa bile önümüzde çok ciddi sorunlar var. Örneğin genç nüfusun tüm hayallerini alıp götüren işsizlik, bir türlü rayına oturtulmayan eğitim, kepenk kapatan esnaf, kahvelerde ömür tüketen eğitilmiş insan gücü gibi! Başlığa dönersek; zaman önemli şeydir dedik, acep yönetimin bu sorunlara ayırdığı zamanı var mı? A ve B planları var mı? Var ise ne zaman hayata geçirecekler? Ve nokta yine Behiç Ak’tan! İki çocuk aralarında konuşuyor; “İleride bilim insanı mı olmak istiyorsun? Çalışırsan tabii ki olursun” diyor biri. Diğeri yanıtlıyor arkadaşını; “Yine de çok zor. Fakir çocuklarına öbür dünya, zengin çocuklarına bu dünya eğitimi veriliyor.”

Ne derler çocuktan al haberi…