4 AYLIK SEUL’lü BEBEĞİN MEKTUBU…
Güney Kore’nin başkenti ve dünyanın en kalabalık 13.şehri olan SEUL, üniversiteleri, yüksekokulları ve turistik yerleriyle ün kazanmışken, bugünlerde bir bebeğin sevimli, ilginç, özel olarak düşünülmüş bebekçe mektubuyla da gündem oldu. Duymayanlar için yazalım…
Şehir efsanesi değil gerçek!
Seul’dan San Francisco’ya yolculuk yapacak olan 4 aylık bebeğin ağzından annesi gerçekten şehir efsanesi dedirtecek cinsten bir ilke imza attı! 10 saat sürecek olan yolculukta ağlayarak çevreye rahatsızlık vereceğini düşündüğü 4 aylık bebeğinin dilinden tüm yolculara bir mektup yazdı, yetinmedi 200 paket hazırladı içlerine atıştırmalık ve kulaklık koyup yolculara dağıttı.
Junwers’in mektubuna gelince!
“Selam! Benim adım Junwers! Sadece 4 aylığım, annem ve onun annesiyle ABD’ye teyzeme gidiyoruz. Yol boyunca ağlayabilirim, gürültü yapabilirim, sizi rahatsız edebilirim beni mazur görün. Ses çıkarırsam annemin sizler için hazırladığı paketin içinde bulunan kulaklıkları takın, atıştırmalıkları yiyin. İyi yolculuklar dilerim!” İmza Junwers!
Bu hikâyenin beni en çok etkileyen, daha doğrusu ağlatan yanına gelince!
Mektup yolcular tarafından okunup, paketler açılınca ne mi olmuş? Hiç büyütmek istemediği çocuksu yanına sığınan bir annenin, son derece zekice düşünülmüş hamlesi öylesine etkili olmuş ki bebek her ağladığında uçaktakiler onu alkışlamış ve yol boyunca anneye “rahat ol, sorun yok!” şeklinde bakmışlar…
Bebeğinin derdini anlatmak için düşündüğü çare ödüllüktü gerçekten Seul’lu annenin.
Bana göre dünya mektup edebiyatına girecek ilginçlikte olan ve 12’den vuran bu sevimli ve ince düşünülmüş mektup için anneyi kutlamak gerek! Ayrıca Junwers büyüdüğünde kendisi için annesi tarafından hazırlanan bu zekice plan onu gülümsetir mi, yoksa zamane gençliğinin yaptığı gibi “gereksizmiş” deyip burun mu kıvırtır. Bilemiyorum!
Bildiğim o ki Seul örneğinde olduğu gibi ki biz kadınlar gerçekten çok yaratıcı, çok zeki, çok iş bitirici, çok pratik ve çok akıllıyız. Duyanlar duymayanlara anlatsın. Bu gerçeği kabul etmeyenler etmenin yollarını acilen araştırsın…
Övünmek gibi olsun…