Bİ SORALIM BAKALIM

Afganistan’daki askerimizi geri çekersek Anadolu neden tehlikeye girecekmiş?

Sarayın cankurtaranı Devlet Bahçeli, Afganistan konusunda fikirlerini açıklamış.

Konuşmamış, tweet üzerinden görüş bildirmiş.

Anladığım kadarıyla Afganistan’da Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinden memnun.

Zaten isterse memnun olmasın, yoksa Erdoğan kaşlarını çatarsa ne yapar?

AKP Genel Başkanı, “Taliban’la aynı inancı taşıyoruz” demedi mi?

Öyle dediğine göre demek ki, Bahçeli de bu doğrultuda açıklamalar yapacak.

MHP’nin Genel Başkanı diyor ki, “Türkiye’nin Afganistan’daki varlığı meşrudur, dostanedir, barışçıdır, bu ülkenin istikrar ve güvenliğine destek mahiyetlidir.”

Sonra ekliyor; “Bu nedenle askeri unsurlarımızın Afganistan’ı terki düşünülemeyecektir. Türkiye ile Afganistan’ın yüz yıllık tarihi, kültürel ve inanç bağları Kabil’deki mevcudiyetimizin mazereti ve mesnedidir.”

Bahçeli’nin sözlerinin bundan sonrası bana çok tuhaf geldi.

Aynen şunu söylüyor Bahçeli; “Afganistan’a yüz çevirmek, tarihin ve coğrafyanın gerçekleriyle terstir. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın teklif ve temennileri ya cehaletinin ya da cüretkar korkaklığının sonucudur. Afganistan’dan dönmek demek Anadolu coğrafyasını tehlikeye atmak demektir. Kılıçdaroğlu’nun aklı da anlayışı da siyaset kavrayışı da bunu idrak etmeye kafi değildir.”

Haydi buyurun bakalım.

Afganistan’la tarihi dostluk başka, bu ülkenin barış ve huzur içinde olmasını istemek başkadır.

Ama “Eğer Afganistan’dan çekilirsek Anadolu’nun güvenliği tehlikeye girer” demek bambaşka bir şeydir.

Saray iktidarı hayli zamandır nereye asker gönderse ve bu eleştirilse hep aynı bahaneyi öne sürüyor: “Buralarda olmamız ülkemizin güvenliği içindir, eğer buraları terk edersek ülkemiz tehlikeye girer.”

Neden?

Bilmiyorlar ki cevap versinler.

Aslında farkında olmadan “emperyalistçilik” oynamaya kalkıyorlar.

Ama laf güzel ve düşük nitelikli beyinleri etkilemekte bire bir. Beyni yıkanmış kitleler “süper güç, dünya lideri, her yerde varız” türü sloganlara bayılır.

Ama gerçek bu değil tabii.

Şimdi, Bahçeli’ye bir çağrıda bulunmak istiyorum.

Afganistan’dan çekilmenin Anadolu’yu tehlikeye neden atacağını açıklamalı.

Afganistan’daki askerlerimiz oradan Türkiye’yi nasıl koruyorlar?

Geri döndüklerinde ne olacak?

Bahçeli’nin buna mantıklı cevabı olduğunu sanmıyorum, ama şunu aklı başında herkes biliyor ki, asıl Afganistan’da olmak Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye sokacaktır.

Hele Taliban ile anlaşmak Türkiye’nin felaketi olur.

Zaten Türkiye Cumhuriyeti ilkelerinin neredeyse tamamını yok ettiler, Afgan olayı ile ülkemiz tamamen ilkel bir görünüm kazanacaktır.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Biden iki konuda çok haklı

BU FOTOĞRAF NİYE SERVİS OLDU 

Bizde de dünyada da bu fotoğraf çok konuşuldu. Biden, Beyaz Saray’da tek başına ve çaresizlik içinde. Bu fotoğrafı Beyaz Saray servis etti. Böyle bir görüntünün eleştirileceğini ve başkanın hedef alınacağını bilmiyor olamazlar. Sembolik gösterilere çok meraklı olan Amerikan yönetimi bu fotoğrafı neden ortaya saçtı acaba?

Taliban’ın iki gün içinde Afganistan’da kontrolü eline alması dünyayı çok şaşırttı.

Üstelik kızdırdı da. Çünkü Amerika belli ki hiçbir önlem almadan ülkeyi terk ediyor ve kendisinden medet uman milyonlarca kişiyi de Taliban’ın kanlı ellerine teslim ediyor.

Sonuçta Amerika bir kere daha “asla güvenilmez” bir ülke olduğunu gösterdi.

Böyle bir açmaza giren Biden, önceki gece tüm dünyaya seslendi ve Afganistan’da 20 yıllık bir hata yaptıklarını söyledi.

Biden’e göre 1 trilyon dolar harcanmıştı, onlarca Amerikalı ölmüştü, buna bir son vermek gerekiyordu.

Biden’i dinlerken iki konuda çok haklı olduğunu gördüm.

Birincisi; Afganistan’a demokrasi getirmek için girmediklerini söyledi.

Bu doğru, zaten Amerika hiçbir yere demokrasi götürmedi, Afganistan’a da 11 Eylül saldırısından sonra hesap sormak için girdi.

İkincisi; Afganistan’da 300 bin kişilik en modern silahlarla donatılmış bir ordu kurduklarını, ceplerine çok para koyduklarını ama onların kaçtığını söyledi…

Bu da doğru, bu nasıl bir karakterdir anlamak mümkün değil.

Ama işin dahası da var.

Meğer Afgan ordusu 300 bin kişilik değilmiş. Bunların büyük bölümü “hayali” askerlermiş. Amerika’nın komutanlık verdiği Afganlar, sayıları çok yüksek gösterip her bir asker için yüklü maaşlar alıyormuş, sonra da bunları cebe indiriyorlarmış. Tabii Taliban kapıya dayanınca ortada doğru düzgün organize bir ordu yok ki, hepsi paraları çantalara doldurup kaçmışlar.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Türkiye İslami ülke değil, laik demokratik sosyal bir hukuk devletidir

Saray iktidarın “aynı inançta” olduğu Taliban, Afganistan’da hakimiyeti ele geçirince bizim yandaş medyamız da hemen durumdan vazife çıkarmaya başladı.

A Haber, Taliban’ın basın sözcüsünü yayına aldı önceki akşam.

Adı Süheyl Şahin olan kişiyi Suhail Shaheen olarak İngilizce yazdılar ekrana nal gibi..

Taliban Sözcüsü, Türkiye’yi sevdiklerini, yardım beklediklerini söyledi, kız çocuklarını alıkoymadıklarını ileri sürdü.

Türkiye’den söz ederken de “Türkiye İslami bir ülke, bize yakın” dedi.

Tabii ki haberleri sunan kişinin müdahale etmeyeceğini biliyorum ama bu ülkede yaşayan herkes şunu bilmeli.

Türkiye, nüfusunun yüzde 95’i Müslüman olan bir ülkedir.

Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir.

Kanlı Taliban sözcüsünün dediği gibi “İslami bir ülke” değildir.

Laikliği ne kadar örselemiş olurlarsa olsunlar, iktidar ve yandaşlarının da bu gerçeği asla unutmaması gerekir.

ŞAŞIRDIM

Taliban meğer iyi çocuklarmış

Saray medyası Taliban güzellemeleri ile dolu.

Tek kurşun atmadan Kabil’e girmişler.

Genel af ilan etmişler.

Kadınlara bazı haklar tanıyacaklarını açıklamışlar. Doktor olarak çalışan kadınların göreve devam edebileceğini belirtmişler.

Ayırımcılık yapmayacaklarını bildirmişler…

Dünya ülkeleri ile uyumlu olacakları konusunda güvence vermişler.

Yabancılara asla dokunmayacaklarını ve gitmek isteyenlere de engel olmayacaklarını söylemişler.

Aklı başında olan hiç kimse bu söylenenlerin doğru olduğuna, olabileceğine inanmaz. Çünkü bu Taliban denen sürü, 2 bin yıl öncesini yaşıyor, şu an dünyada geçerli olan hiçbir şeyle uyumlu olmaları mümkün değil.

Ancak böyle bir ortamda sanıyorum yine Amerikalıların akıl vermesi ile “şirin Taliban” görüntüleri de vermişler.

Taliban voleybol, oynuyor.

Taliban Lunapark’ta atlıkarıncaya biniyor, çarpışan otomobillerle eğleniyor. Taliban trambolin üzerinde zıplıyor. Taliban spor salonunda aletli jimnastik yapıyor, yürüme bandında yürüyor.

Sanki “Biz de insanız, biz de eğleniriz” havası vererek duygulara seslenmek istiyorlar.

Dünya bunu yer mi?

Yemez.

Bizde yiyen çok olur hiç meraklanmayın.

KOMİK

Saray medyasının pek bayıldığı haber

Saray medyası, Taliban’ın kontrolü ele geçirmesi ile birlikte anında “Talibancı” kesildi.

Her ne kadar haberlerin içinde birkaç cümle ile Taliban’ın nasıl kanlı bir örgüt olduğu ima ediliyorsa da saray medyası durumdan memnun görünüyor.

Sonuçta saraydan gelen talimat bu yönde, o çok belli.

Tabii Taliban yüceltilirken Amerika da yeriliyor.

Ama her zaman olduğu gibi içlerindeki Amerikan hayranlığını gizleyemiyorlar.

Amerika’dan Türkiye ile ilgili küçücük bir “iyi” haber mi geldi, hemen manşetler açılıyor.

İşte dün de aynısını yaşadık.

Bir Amerikan yetkilisinin yaptığı bir açıklama ile saray medyamız neredeyse zil takıp oynayacaktı.

Haber şöyleydi; “Pentagon Sözcüsü Kirby, bakanlıkta basın mensuplarına yaptığı kısa açıklamada, Kabil Havalimanı’nda güvenliğin yeniden sağlanmasına ilişkin bir değerlendirme yaptı. Kirby, ABD’nin tahliye süreci devam ederken Kabil’deki Hamid Karzai Havalimanı’na yüzlerce kişinin girmesiyle yaşanan kaosun ardından havalimanı ve çevresinin temizlenmesi ve güvenliğin yeniden sağlanması noktasında Türk askerleri ve diğer uluslararası ortaklarla birlikte çalıştıklarını belirtti.”

Bu haber bütün saray medyasının en önemli haberi oldu.

Zannediyorlar ki Amerika Türkiye’yi övüyor.

Amerika’nın Türkiye’yi övmesi çok önemli tabii bunlar için.

Yüksek bir aşağılık duygusu olunca hep böyle oluyor.

ÇOK GÜLDÜM

Akit’in dünkü başlığı çok güzeldi

İktidarın her durumda üste çıkma becerisini biliyorsunuz.

Ne olursa olsun hiçbir şekilde sorumluluk almıyorlar, hiçbir hatayı kabullenmiyorlar, teflon tava gibi üzerlerine hiçbir şey yapıştırtmıyorlar.

Aynı gün hem Amerika’ya ağır hakaretler edip hem de yalakalık düzeyinde haberler yapabiliyorlar örneğin.

Afganistan olayı ile birlikte saray medyasının “anti-Amerikan” tavrı biraz daha sertleşti.

Akit gazetesi dün “Amerika’ya güvenen ortada kalır” manşetini atmış.

Doğru mu?

Doğru tabii.

Akit bunu Afganistan’a söylüyor.

Oysa bunu saraya söylemeliler.

Amerika desteği ile iktidara geldiler, Amerika desteği ile iktidarlarını pekiştirdiler, Amerika desteği ile hâlâ ayakta kalabiliyorlar.

Yani bu iktidarın güvendiği yer Amerika.

Peki yarın?

İşte o zaman Akit’in manşetini gözlerinin önüne getirirler belki.

https://twitter.com/can_atakli_