Yargıtay başsavcılığı, “Balyoz davası”nda emekli orgeneral Çetin Doğan ve emekli korgeneral Engin Alan dahil altı isim hakkındaki beraat kararının bozulmasını istedi.
Bu karar kafaları karıştırdı tabii.
Son tahlilde beraat kararının onanacağını düşünüyoruz ama bazı soru işaretleri de yok değil.
Bu karar verilirken, bir yandan AKP’nin medyası Atatürkçülere saldırmaya başladı. Yazılan yazılarda, hazırlanan haberlerde sürekli Ergenekon ve Balyoz hatırlatması yapılıyor, sanki bu örgütler varmış gibi halk kışkırtılıyor.
Sonra bir bakıyoruz, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım soru işaretlerini artıran bir açıklama yapıyor.
Diyor ki Yıldırım, “Ergenekon ve Balyoz sapına kadar doğruydu ve vardı”. Ekliyor: “FETÖ sulandırdı.”
Şimdi sorarlar adama… Eğer Ergenekon ve Balyoz sapına kadar doğruysa;
* Zekeriya Öz’ü nereye koyacağız?
* Söz konusu davaların diğer savcılarını, hâkimlerini, yurtseverleri sahte belgelerle içeri atan polisleri ne yapacağız?
Aynı polis, savcı ve hâkimler 17-25 Aralık operasyonlarını da yaptı, o davaları ne yapacağız?
Uzatmaya gerek yok, aslında durum net!
Erdoğan’ın “Lozan” çıkışı da Ergenekon ve Balyoz isimlerinin sürekli son günlerde tekrarlanması da ülkede artan Atatürkçülük korkusudur.
Zira 15 Temmuz o Atatürkçüler sayesinde engellendi. O süreçte Atatürkçü subaylar, yurttaşlar, siyasetçiler ve işadamlarının etkisini herkes biliyor. Bu yükselen güce bir dur demek istiyor AKP. Çünkü karşısında güçlü bir Atatürkçü ordu, siyasetçi, halk, zümre görmek istemiyor.
AKP, sadece Atatürkçüleri Ergenekon ve Balyoz sopasıyla tehdit etmiyor. Ulusalcı tabanı da parçalamak istiyor.
Bunun için de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek gibi kişileri kullanıyor.
Gökçek geçen hafta, yaklaşık 3 saat CHP’nin FETÖ ilişkisini anlattı. Ama öyle bir anlattı öyle bir anlattı ki, sanırsınız ki CHP’de FETÖ’cü dışında kimse yok. Genel Başkan Kılıçdaroğlu FETÖ’cü, Yardımcıları FETÖ’cü, vekilleri FETÖ’cü, Belediye Başkanları FETÖ’cü…
Gökçek’e bakarsanız bir tek kendisi FETÖ’cü değil. Parsel parsel bir baksın etrafına önce…
Buradaki hedef de CHP, Vatan Partisi, MHP ve siyasi parti üyesi olmayan Atatürkçü yurttaşların oluşturduğu tabanı parçalamak.
AKP bıraksın şimdi Ergenekon’u Balyoz’u… Önce partisinin içindeki FETÖ’cüleri temizlesin. FETÖ’cülerden temizlediği kurumlara da diğer cemaat üyelerini atamaktan vazgeçsin.
CHP’nin ve Atatürkçülerin yapması gerekense açık. Bu güçler, tehdidin farkına varacak, savunmasını güçlendirecek, tabandaki birliği bozacak hiçbir söze, oluşuma, hamleye pabuç bırakmayacak.
Ya yapmazsa?
Yapmadığı zamanı düşünmek dahi istemiyorum. Unutamayın, Türkiye, AKP’ye teslim edilemeyecek kadar önemli bir ülkedir.
