AKP'liler KURAN'ı SAVUNUYORLAR mı?

16 Kasım'da Norveç'in Kristiansand şehrinde İslam karşıtı gösteride Kur'an-ı Kerim yakılmıştı. Dışişleri Bakanlığımız bu çirkin işi protesto etmiş.

Elbet de etmeliydi… İnançların eleştirilmesi ayrı bir şeydir o inançlara hakaret ve saldırı ayrı bir şeydir. Bu ince çizgiye dikkat ederek devletler yönetilmelidir.

Bu çağda, kimse, birilerinin inandığı kutsal kitapları yakma hakkına sahip olmamalı. Hele hele böyle iklimlerin oluşmasına hiçbir devlet izin vermemelidir. Batı dünyasının İslam toplumu ile bu toplumun içinden çıkan gerici terörist grupları aynılaştırma yaklaşımı doğru değildir.

SİYASALLAŞTIRILAN KURAN

Bugün dünyaya baktığımızda görülen gerçek çok acıdır: İslam dünyası tam bir sefalet içindedir. Yoksulluk buradadır. Diktatörlükler buradadır. Bilim düşmanlığı, kadın düşmanlığı buradadır. Ve bunlar, Kuran-ı Kerim’e dayanarak birbirlerini boğazlamaktadırlar. Yani öldüren de ölen de Kuran’a bağlı olduğunu söylemektedir.

İşte bu vahşi dünya, yaptıklarına, dini savunmak demektedir.

Bu yanlış ve hastalıklı düşünce, İslam’ın kutsal kitabı Kuran’ın siyasallaştırılmasından ve böylece de saltanatların emrine verilmesinden kaynaklanmıştır. Tarih içinde Kuran’ın akıl ve bilim cephesi budanmış, körü körüne inanç dayatması öne çıkartılmıştır. Akıl-iman çatışmasında akıl reddedilmiştir. Aklı reddedip eskilerden aktarılan körü körüne inanışı öne öne çıkarmanın cezası çöküş ve sefalet olmuştur. Bugün Batı’daki İslam kavramı bu yöndedir. Çünkü, yaşananlar da böyle bir düşüncenin fotoğrafı gibidir. Siyaset bu işi dibine kadar sömürmektedir. Batı, İslam dünyasını sömürmesini bu siyasal din üstünden meşrulaştırırken İslam dünyasındaki antidemokratik iktidarlar da bu din üstünden ayakta kalarak Batı’yı doğrulamaktadırlar.

ÜSKÜDAR’da PARÇALANAN KURAN NE OLACAK?

Norveç’te yakılan Kuran konusunda tepki gösteren İslamcı AKP yönetimi samimidir?

Ne yazık ki bu konuda bile çifte standart uygulayan bir hükümet var başımızda.

Norveç’e tepki gösterenlere hatırlatalım: İstanbul'un Üsküdar ilçesi Kirazlıtepe mahallesinde bir cami kentsel dönüşüm kapsamında yıkıldı. Mahalle sakinlerinin ve cami imamının sert itirazlarına rağmen 4 Ekim'de yıkılan cami enkazında Kuran-ı Kerimler vardı. Kutsal kitaplarımız parçalanmış, çöp olmuştu. Siz herhangi bir AKP yöneticisinden buna tepki duydunuz mu? Duymadınız, çünkü bu işi yapanlar kendi adamlarıydı.

İNCİRLİK ÜSSÜ NEDEN KONUŞULMADI?

Gidelim 2013 yılına ve gelelim Türkiye’ye… İşte bir Kuran parçalama olayı: Adana’da yayınlanan “Çukurova’dan Merhaba” adlı yerel gazetede yayımlanan habere göre, yılbaşı gecesinde ABD askerleri İncirlik Üssü içerisindeki camiye girerek minberi yıkıp camiyi talan ettiler ve Kur’an-ı Kerim’leri parçaladılar.

İşin daha vahimi Üs Komutanlığı’ndaki askeri yetkililer olayı örtbas etmek için camiyi güya ‘tadilat’ nedeniyle ibadete kapattılar.

Siz, AKP hükümetinden herhangi birisinin bu rezaleti kınadığını duydunuz mu?

Duymadınız, duyamadınız… Çünkü, işin içine ABD girerse böyle protestolar yapılmaz.

GİDELİM AFGANİSTAN’a…

2009 yılı Şubat ayında Başkent Kabil’in güneybatısındaki Deh Hodaidad köyünde bir camiyi basan Amerikan askerleri, ibadet edenleri bir kenara toplayıp camideki Kuran-ı Kerimleri yırttı. Olayın duyulması üzerine ülkenin birçok yerinde protesto gösterileri düzenlendi.

Peki, Türkiye’de iktidarda bulunan AKP’liler bu rezaleti protesto ettiler mi?

Tahmin edebileceğiniz gibi, gıkları bile çıkmadı… Çünkü, ABD yönetimi ile kötü olmamak için böyle işleri hiç gündeme getirmediler.

IRAK’ı HİÇ GÖRMEDİLER

ABD askerleri 2003 yılında Irak’a girdikten sonra bu ülkede cami bile bombalandı, Kuran-ı Kerimler parçalandı. Şımarıklık öyle artmıştı ki bir 2008’de bir ABD askeri Kuran-ı Kerim’i hedef tahtasına koyup ateş etti, parçaladı. Bu rezaleti öğrenen bir vatandaşımız olayı protesto etti ama AKP’lilerden hiç ses çıkmadı.

İşin içine Guantanamo hapishanesinde Kuran-ı Kerim’e yapılan saygısızlıkları da sokun… AKP’nin bu konuya karşı da sessiz kaldığını da hatırlayın.

Ve şimdi cevap verin: AKP’nin tepesindeki isimler acaba Kuran-ı Kerim’i samimi olarak savunuyorlar mı?

Eğer içerideki seçmeni etkileyip oylarını almak söz konusu ise Kuran’ı canla başla savunurlar ama kendilerine bir zarar geleceklerini anlarlarsa, “Ben duymadım!” havalarında sessiz kalırlar.

Siyasal İslamcılık tam da budur işte…

https://twitter.com/r_zelyut