ÇALSIN DAVULLAR!

Bugün 10 Kasım...

Üzülmek yok.

Çalın davulları... Yer gök inlesin...

Büyük dedemizi analım.

Yaptıkları ile, bıraktıkları ile değil sadece... İnsanlığı, kibarlığı, üstün zevki ile de örnek olan en büyük Gazi’yi...

Giyinişine bir bakın... Kendi çizgileri ile eşsizleşmiş... Sanki bir manken... Politika dünyasında bir eşi daha yok.

Anadolu’dan Rumeli’ye giden Türk boylarından... Ana tarafından da baba tarafından da soylu ailelerin çocuğu. Bu gerçeği, Osmanlı arşiv belgelerinden Mehmet Ali Öz arkadaşımız ortaya çıkarttı. Zaten soyu sopu bilinmeyenlerin, aileleri saygın olmayanların o dönemde askeri okullara alınmadığını da iyi biliyoruz ya...

SELANİK HÜZNÜ

Selanik... Osmanlı’nın Avrupa’daki en uygar kenti... Ama bu dede yadigarı yeri, 9 Kasım 1912’de Rum çetecilere tek kurşun atmadan teslim eden de bir Osmanlı paşası... Arnavud Tahsin Paşa, emrindeki 25 bin askeri kullanmamış, Balkan Savaşı’nın müthiş bir bozgunla sonuçlanmasına sebep olmuştu. Çatalca’ya kadar gelen düşman kuvvetlerini kovan ise Türk milliyetçileri olan İttihad ve Terakki hükümeti idi.

İşte bu kadronun içinden çıkan Mustafa Kemal Paşa, büyüdüğü o Selanik’in acısını hep içinde duydu. İlk fırsatta bu şehri Türkiye’ye katacağını da özel sohbetlerde söyledi.

O dönemler... Hep gerileme, hep toprak kaybı... Ve ölüm, kırım, facia, müthiş yoksulluk...

Balkan ve Selanik türkülerimiz bu yüzden ağır bir hüzünle sarılıp sarmalanmıştır. İşte “Çalın davulları!” diye başlayan türküden bir bölüm:

“Selanik içinde selâm okunur amman amman

Selâmın sedası bire dostlar cana dokunur

Gelin olanlara kına yakılır amman amman

Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver

Al başımdan bu sevdayı götür yâre ver”

Gazi, bu derin hüznü yüreğinde taşıyarak yaşadı ve öyle göçtü gitti. Biz ise büyük insanı hüzünlerle değil davullar çalarak, yeri göğün inleterek anmalıyız. Çünkü o, küresel bir liderdir. Bunu da hem kendi döneminde hem de bugün bütün dünya kabul etmiştir.

BİRKAÇ ÖRNEK

Yunan ordusu 16 Mayıs 1919’da İzmir’e çıktığında Rum komutanın ayakları altına Türk bayrağı serilmişti. Büyük Atatürk, 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdiğinde ayaklarının altına Yunan bayrağı serilir. Ama bu soylu ailenin çocuğu, “Kaldırın onu, o bir milleti temsil ediyor!” diyerek Rum komutan gibi bayrak çiğnemez.

Bu olaydan 10 gün önce Yunan Komutan Trikopis, esir olarak huzuruna çıkartıldığında da ona bir tutsak muamalesi değil subay muamalesi yapar.

Hele 1934 yılında Çanakkale’de ölen Anzaklar için söylediği şu sözler:

“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.

Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.”

Araştırın! Dünya tarihinde, savaştığı düşmanlar için bunları söyleyebilmiş başka bir asker veya siyasetçi var mıdır?

Atatürk’ün küresel bir lider olduğunu gösteren bu örnek bile; halen her yerde hayranlıkla anılan bir lider olmasını sağlamıştır.

Bu yüzdendir ki Çin’den tutun da Güney Amerika’ya kadar dünyanın her yerinde heykelleri dikilmiştir.

Ben bu ulu dedemle övünüyorum.

Çalsın davullar! Çatlasın insanlık düşmanı yobazlar...

TEŞEKKÜRLER BEŞİKTAŞ, ŞİŞLİ, BUCA AKP ÖRGÜTLERİ

Haber beni heyecanlandırdı: “AKP Beşiktaş Şişli ve İzmir Buca ilçe başkanlıkları 10 Kasım’da Anıtkabir’de yapılacak Atatürk anmasına katılacaklar için otobüs kaldırıyor.”

Sebebi ne olursa olsun olumlu bir adım. Biz de yıllardır bunu istiyorduk. Umarım AKP’nin diğer temsilciliklerinde de böyle olumlu adımlar atılır. Ben, bu etkinliği düzenleyenleri kutluyorum. Çünkü, Atatürk bütün milletin lideridir. Bunu yaygınlaştırırsak parçalanmış sosyal yapıyı daha kolay birleştiririz. Şu bunalımlı günlerimizde buna da en çokiktidarın ihtiyacı var.

PAZAR GÜNÜ KİTAP FUARI’ndayım

Değerli okurlarım! Beni mutlu eden kokulardan birisi de kitap kokusudur. Bu yüzden kitap fuarlarını çok severim. Kültür düzeyimizin ne durumda olduğunu da buralara giderek ölçerim.

Bu Pazar günü İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı’nda kitaplarımı imzalayacağım. Saat 14.00’ten itibaren Kripto Kitaplar Standı’nda olacağım. 12. Salon’daki 12101/A’daki standda bekliyorum.

https://twitter.com/r_zelyut