Sevgili Okurlar,
Hepimizin bildiği gibi halkımız; dağıtılan sadakalara avuç açan, biat eden kullar haline getirildi. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu sayesinde sadaka kültürü arttı, gıda ve kömür yardımları başta olmak üzere genelde yandaşlara, kendilerine oy verecek insanlara dağıtıldı.
Başbakan yıllarca miting alanlarında din üzerinden siyaset yapmaya devam ederken, 17 aralıkta yapılan operasyona bile muhafazakar geçinen kesimin gözleri kör, kulakları sağır oldu. Bunca yolsuzluğu, talanı, soygunu duyup görmezden geldiler.! Türkiye’nin gelecekte ki en güzel yılları çalındı… Vatan toprakları peşkeş çekilip Milli sermaye yabancılaştırılıp, özelleştirmeler yapılırken üstüne üstlük istihdam üzerinde hiçbir katkı sağlanamadı. Hatta ve hatta birilerinin eli; muhtaç vaziyette yaşayan insanımızın çocuğunun, kursağındaki lokmaya kadar uzandı…! Ama ne yazık ki gözüne perde inmiş olan halkımız bunun farkında dahi olmadı.
Çünkü onlar kadın erkek efsunlanmış bir şekilde, inanmışlığın doruğunda tek bir adamın peşinde sorgusuz, sualsiz miting alanlarını doldurmaya devam ettiler… İzlediğimiz kadarıyla bu mitinglerin en ön saflarında çoğunluğu kadın olmak üzere taşıma yoluyla getirilen dindar bacılarımız var oldu.
Toplumumuzda her ne kadar evin direği erkek olarak bilinse de, bir diğer direği de kadın. Biri, diğerinden ayrı düşünülemez. Erkek çalışıp eve para getirirken; ev ekonomisini sağlayan, çocuğunun boğazından bir lokma ekmek fazla geçsin diye her türlü gereksiniminden fedakarlık gösteren kadın… Ve fakat… Evinin içine girmiş, çocuğunun kursağında ki eli görmezden gelen kadın... Görmüyor… Çünkü 'Celladına Aşık..!'
Sözde 'Gazeteci' geçinen türbanlı kadın yazar çıkıp… Başbakanımız bu ülkeye Allahın bir lütfü.. Onu gördüm mü kollarındaymışım gibi içim eriyor… Kocamda bu hissi bulamıyorum… Allah onu başımızdan eksik etmesin diyebiliyor!!!
Ve biz, 'Marjinal' gördüklerinin bile söyleyemeyeceği sözleri söyleyip bizleri utandırmayı başarıyor.! Ve bizler ‘ Marjinal ‘ oluyoruz… Tüm söylenen ve yazılanlar şaka gibi geliyor… Ama hayır ne yazık ki şaka değil.! Yazarken dahi ‘ Utandığım ‘ bu sözler nasıl bir ruh hali ve kafayla söylenir anlamaya çalışıyorum…ANLAYAMIYORUM.!
Evinde borusu ötmeyen; adam sıfatında dolaşanların hayali ise, Başbakan gibi olabilmek. Hükmeden, aşağılayan, her kesin biat ettiği, korkulan, kadınların gözünün içine baktığı ‘ O, adam ‘ olabilmek. Kadın ise kocasında görmediği gücü,hırsı Başbakanın gözlerinde ve sözlerinde arıyor.!
Sn. Başbakanın bu gün çıkması beklenen ve iddia edildiği üzere gibi bir kaseti çıksa ve seyretseler… Gözlerinde daha da büyüyecek, devleşecek.. Çünkü kadın da, adam da kendilerinde olmayanı onda buluyor… Helal olsun, yakışır bağırışlarını duyar gibi oluyorum… Ve çok Utanıyorum.! Çünkü onlara göre mubah ve bizler 'Marjinaliz.' Bir daha başımı açıp kirlenmeyeceğim zihniyetinde olanlar için bunlar mubah olabilir. Ama bizler kendimizi kirlenmiş hissederiz.!
Evet Sevgili Okurlar, evde zor tuttuklarını söyledikleri kesim celladını kurtarıcısı olarak görüyor ve celladına AŞIK. Dindar olduklarını söyleyenler, bizleri dinsiz ve Marjinal olarak görüyor. Bırakın öyle görmeye devam etsinler, çokta önemi yok. Bizler kendimizi biliyoruz. Bizler fikri hür, vicdanı hür… Kapı kulluğunu, biat kültürünü şiddetle reddeden, demokrasiye sonuna kadar bağlı, dinini bilen, komşusunun lokmasında gözü olmayan, sözünün ardında duran Vatanına, Bayrağına bağlı insanlar olarak yaşamaya devam edeceğiz. Ama sizler şunu bilin ki, iddia edilen bunca yolsuzluk ve talanı hiçbir ibadet temizleyemez…!
Son sözü Victor Hugo söylesin,
Diktatörlük Hakikat Haline Geldiğinde, Devrim Hak Haline Gelir…
30 Mart Sandıkta Devrim Günüdür..!
https://twitter.com/ceydaknay
https://www.facebook.com/ceymin