29 Ocak’ta yazdığım “CHP’ye 18 Nisan lazım” başlıklı son yazım epey ilgi odağı oldu.
Partideki dostlardan ve yetkililerden hem sert eleştiriler hem de ilginç yorumlar aldım.
Ne olacağını görmek için biraz bekledim.
Eleştiri/tepkilerin içinde biri vardı ki, çok şaşırdım. Bu genel bir kanı olduğu için bu eleştiri üzerinden gideceğim.
Bana “Senin bu fikirlerin Vatan Partisi ve MHP’ye uygun” deniyordu.
Evet, eleştiri buydu.
Peki ben neyi yazmıştım ki, fikirlerim Vatan Partisi ve MHP’ye uygun görünüyordu?
Demişiz ki;
“Bir tane alçak milletvekili Atatürk posterini indiriyor ve Yılmaz Özdil’in haklı olarak isyan ettiği yönetimden ses seda çıkmıyor.
Bu parti temelinden saptırılıyor.
Bu partinin temel değerleri pazarlamaya çıkarılıyor.
Bu partide Kemal Derviş gibi IMF memurları parlatılıyor.
Bu parti Altı Ok’u sahiplenmeyen sözde CHP’lilerle dolduruluyor.
Bu parti mezhep faşizminin başka bir öğesi haline getiriliyor.”
Bu söylediklerimizi biraz açalım:
- Atatürk posteri indirme tartışması devam ediyor. Bir milletvekilinin Atatürk posterini indirdiğini söyleyen Aylin Nazlıaka ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevkedildi. İndirdiği belirtilen Necati Yılmaz değil. Kamuoyu tatmin oldu mu, bence hayır. Peki Atatürk posterinin indirilmesine tepki göstermek Vatan Partililer ve MHP’lilerin görevidir midir yoksa Yeni değil, Öz Hakiki Gerçek CHP’lilerin görevi midir?
- “Bu parti temelinden saptırılıyor/Bu partinin temel değerleri pazarlamaya çıkarılıyor” demişiz. Geçmişi reddedenlere, CHP’nin kurucu iradesine “Dersim Katliamı yaptınız” diyenlere, Cumhuriyet’e isyan eden elebaşı feodal Seyit Rıza’yı sahiplenen ve onun heykeli önünde miting yapanlara, biz Yeni CHP’yiz diyenlere tepki göstermek Vatan Partililer ve MHP’lilerin görevi midir yoksa Yeni değil, Öz Hakiki Gerçek CHP’lilerin görevi midir?
- “Bu partide Kemal Derviş gibi IMF memurları parlatılıyor” demişiz. Halkçı, Devrimci, Devletçi ilkeleri simgeleştiren, anti-emperyalizmin Türkiye’deki kalesi olması gereken CHP’de Kemal Derviş ve türevlerine ne zamandan beri yer oldu. Bir hata yapıldı, Derviş vekil yapıldı. Biz devam edilmesin diye feryat ederken, bu ülkenin Korkut Boratav gibi çok değerli ekonomi uzmanları varken, IMF’cilere kapı açanlara tepki göstermek Vatan Partililer ve MHP’lilerin görevidir midir yoksa Yeni değil, Öz Hakiki Gerçek CHP’lilerin görevi midir?
- “Bu parti Altı Ok’u sahiplenmeyen sözde CHP’lilerle dolduruluyor” demişiz. Sorarım şimdi, Mehmet Bekaroğlu, Sezgin Tanrıkulu Atatürkçü müdür, Altı Okçu mudur? Bu isimler çıksın, “evet biz Cumhuriyet devrimlerine, Altı Ok’a sonuna kadar bağlıyız, bu devrimlerin daha ileriye gitmesi için var gücümüzle çalışacağız” desinler, burada büyük puntolarla bu isimlerden özür dilemeye hazırım. Ama başta bu iki isim olmak üzere Altı Ok karşıtlığında AKP’lilere bazen rahmet okutan isimlere karşı çıkmak Vatan Partililer ve MHP’lilerin görevidir midir yoksa Yeni değil, Öz Hakiki Gerçek CHP’lilerin görevi midir?
- “Bu parti mezhep faşizminin başka bir öğesi haline getiriliyor” demişiz. AKP’yi suçluyoruz “mezhepçilik yapıyor” diye. Peki biz ne yapıyoruz. Alevi kökenli bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı ve CHP’li olarak bu partideki mezhepçilik anlayışından rahatsızım. Genel Başkanım Alevi de olabilir, Sünni de olabilir. Kimseyi ilgilendirmez. Mezhep bir gurur kaynağı değil, seçimdir. İnsan doğuştan da, sonradan da mezhep sahibi olabilir, mezhebini değiştirebilir de. Ama bu mezhepçi anlayışı, partinin bütünü haline sokarsanız, buna karşı çıkarım. Sünnicilik de yaparsanız karşı çıkarım, Alevicilik de. Bu yüzden bu tür uygulamalara karşı çıkmak Vatan Partililer ve MHP’lilerin görevidir midir yoksa Yeni değil, Öz Hakiki Gerçek CHP’lilerin görevi midir?
Açıklamalara ve birilerine CHP tarihini anlatmaya devam edeceğiz…
