Neden bu başlığı seçiyorum anlatayım…
Bir parti düşünün.
-18 Nisan 1999 seçimlerinde baraj altı,
-3 Kasım 2002 seçimlerinde birinciden milyonlarca oy fark yemiş ikinci parti,
-22 Temmuz 2007 seçimlerinde ikinci,
-Araya 3 tane yerel seçim girmiş, hiçbirinde kazanılamamış...
Ne demişler bunun için?..
O dönemki yönetime sıralanan yorumları hatırlayın:
- - Genel Başkan ve yönetim yaşlı
- - Genel Başkan ve yönetim statükocu
- - Genel Başkan ve yönetim ırkçı
- - Genel Başkan ve yönetim değişmeli
- - Genel Başkan ve yönetim başarısız
O dönem bu eleştilere maruz kalan Genel Başkan ve yönetim neyi savunuyordu peki:
- Açılıma karşıydı,
- Irak’a yönelik ABD saldırısına karşıydı,
- AB’nin dayatmalarına karşıydı,
- Mezhepçiliğe karşıydı, Aleviciyi de Sünniciyi de reddediyordu,
- PKK terör örgütünü anlamayı değil, tamamen yoketmeyi savunuyor, Kürt vatandaşlarımızı ise kucaklıyordu,
- Altı Ok’un “Devletçilik, Halkçılık, Devrimcilik” gibi ilkelerini savsaklasa da Milliyetçiydi, Cumhuriyetçiydi, Laikti.
Bugünkü yönetimin karnesine bakalım:
- 12 Haziran 2011 seçimlerinde ikinci
- 7 Haziran 2015 seçimlerinde ikinci
- 1 Kasım 2015 seçimlerinde ikinci
Devam edelim:
30 Mart 2014 yerel seçimlerinden ve 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden de mağlup ayrılmış.
Eski yönetime taarruz eden tüm liboş takımı, bu yönetime siper olmuşlar. Tamamen “duygusal” ilişkileri yoksa, eski yönetime yönelik saydığımız hiçbir suçlamayı yapmıyorlar. Bu bir not…
İşte böyle bir parti geçenlerde kurultay yaptı. 300’e yakın geçersiz oy kullanıldı (ki bu geçersiz oylarda pusulaya Mustafa Kemal yazıldığı söyleniyor) ve yeniden Genel Başkan seçildi. Dikkatinize sunarım lider değil Genel Başkan.
Bu partiden umudu olan milyonlar sessizce olanları izliyor.
Bir tane alçak milletvekili Atatürk posterini indiriyor ve Yılmaz Özdil’in haklı olarak isyan ettiği yönetimden ses seda çıkmıyor.
Bu parti temelinden saptırılıyor.
Bu partinin temel değerleri pazarlamaya çıkarılıyor.
Bu partide Kemal Derviş gibi IMF memurları parlatılıyor.
Bu parti Altı Ok’u sahiplenmeyen sözde CHP’lilerle dolduruluyor.
Bu parti mezhep faşizminin başka bir öğesi haline getiriliyor
Şimdi soruyorum.
Bu yönetim ile CHP’mizin yeniden iktidar olma ihtimali var mıdır?
Kürtçüler, gericiler, liboşlar, mezhepçi faşistlerle doldurulan bir partinin Türkiye’nin aydınlanma, Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk devrimciliği değerlerini sahiplenmesi mümkün müdür?
Bu partiye bir 18 Nisan lazım ki, belki birilerinin aklı o zaman başına gelir.
Bu sayede sadece biz CHP’liler değil, tüm Türkiye büyük bir faşizmden kurtulmuş olur.
Çünkü AKP’ye faşist suçlaması yapan yönetim, faşizmin dik alasını CHP’nin gerçek evlatlarına karşı uyguluyor.
Bu zihniyetten kurtulursak, o zaman kurtuluş, çok daha yakın olur.