EH, BUNA DA ŞÜKÜR!
TÜRKIYE:76  YENİ ZELANDA:73


Heyecanla beklediğimiz Dünya Basketbol Şampiyonasına güç bela da olsa bir galibiyetle başladık.

Katılan takımların standardı düşünüldüğünde aslında fena bir grupta değiliz. Ama bu maçı kaybetseydik hemen ardından gelen bir ABD yenilgisi ile turnuvaya iki mağlubiyetle başlamış olacaktık.

Bizim gibi ruh hali istikrarlı olmayan takımlar için bunun ardından toparlanıp, kalan maçları kazanacak soğukkanlılığı göstermek pek mümkün görünmüyor.

Bir önceki dünya şampiyonasının finalisti olan ancak bu turnuvaya ancak FIBA icazetiyle katılan bir takım için karmaşık bir durum.

Her neyse...

Rakip takım geçmişte bir yarı finalistliği olan ama hiçbir zaman dünya basketbolunda öne çıkmış olmayan Yeni Zelanda idi. Tek sorun her zaman atletik ve disiplinli olan bu takım karşısında bizim ne yapacağımızdı. Ve biz bekleneni yaptık. Hazırlık maçlarındaki istikrarsızlığı tekrarladık.

Berbat bir ilk çeyrek oynayıp daha ilk periyotta 9 sayı geri düşerek maçı zora soktuk. Bizim kötü oyunumuz dışında rakibin kendi istatistiklerini aşan yüzdeyle 3 sayılık atması da bunda rol oynadı.

İkinci periyotun başında saman Alevi gibi parladıysak da Yeni Zelanda dengeyi kurdu ve devre arasına 10 sayı önde girmeyi başardılar. İlk yarı dikkat çeken unsurlar bariz uzun adam üstünlüğümüze rağmen rakibe ribauntlarda açık ara yenilmemiz ve anlaşıldığı üzere Ergin Ataman'ın hala ideal bir 5 arayışında olduğuydu.

Üçüncü periyota daha gayretli başlatıysak da kopuk kopuk oynama hastalığımız her seferinde Yeni Zelanda'nın farkı yeniden almasıyla sonuçlandı. Bu dönemde takımımızda Emir Preldziç in oyunun kilit isimlerinden biri olduğunu söylemek lazım. Bunun dışında sıkışık anlarda Barış Hersek üçlükleriyle takımın oyunda kalmasını sağladı. Ender Aslan ve ilerleyen yaşı ve azalan dakikalarıyla Kerem Tunçeri bu takımın el mahkum bir numaraları. Macera aramaya gerek yok. En azından bu turnuvada..

Üçüncü periyotta rakibi yakalayıp öne geçmemize rağmen periyotu tartışmalı hakem kararlarıyla 4 sayı geride kapadık ama maç sonu için umutlandık.

Son periyota umutlu girdik ama ilk 4 dakikada Yeni Zelanda farkı 10 sayıya çıkarmayı başardı. Bu dakikadan sonra oyuna giren Oğuz Savaş hücumda rakip uzunları adeta ezdi. İkinci yarıda oyunda kaldığı 6 dakikada 13 sayı atan Oğuz'un da müthiş katkısıyla son 3 dakikaya beraberlikle girdik. Bu dakikalarda savunmayı sertleştiren takımımız Sinan Güler'in etkili savunma gayretiyle birlikte rakibi erken şut ve düşük yüzdeyle oynamaya mecbur bıraktı. Son dönemi 15-1 lik skorla geçen milli takım zor da olsa maçı 76-73 kazanmayı başardı.

Ne olursa olsun turnuvaya galibiyetle başlamak iyidir. Takımımız halen tam oturmuş bir görünümde olmasa da daha önceki turnuvalardan daha güvenilir bir yapıya sahip. Şut istikrarı da daha iyi. İlk kez çok düşük olmayan bir yüzdeyle faul attık. Ender ve Emir takımın organize olmasında çok önemliler. Onlar eğer iyi bir turnuva geçirirse buradan gurur duyulacak bir sonuçla ayrılmak işten bile değil.

Sağlıkla kalın...


https://twitter.com/rtkala
https://www.facebook.com/rustu.kalac