EKONOMİ YAZARLARI PENSİLVANYA TURUNDA

Seçimler bitti

Seçimin siyasal, sosyolojik, ekonomik, güvenlik vs. bütün boyutları irdelendi.

Yavaş yavaş gündeme Cumhurbaşkanlığı seçimleri de girecek.

Herkesin merak ettiği konulardan biri Paralel devlete operasyon yapılıp yapılmayacağı.

Ancak paralel devlet olarak bilinen Fethullah Gülen cemaati de boş durmuyor.

Son bilgi, cemaatin kontrolündeki işadamları örgütü TUSKON'un bir grup gazeteciyi ABD'ye götürdüğü.

Bu gazetecilerden biri olan Yavuz Semerci, dün (6 Nisan Pazar) Habertürk gazetesindeki köşesinde bu geziyi şu ifadelerle aktardı:

“Yurtdışındaydım. Amerika'da. Son 4 sene 5 Nisan'da buraya geliyorum. Kızımın doğum gününde yanımda olmak lazım. Bu sene bir de TUSKON'un daveti vardı. Seçimlerden önce söz verdiğim için katılacağım. Seçim sonuçlarına bakıp gitmemek, endişe etmek, bir gazeteciye yakışmaz. Anlayacağınız bir hafta Türkiye'nin yoğun gündeminden uzaklaştım. Kimilerinin deyimiyle kaçtım...”

Semerci'nin yazısındaki “Seçim sonuçlarına bakıp gitmemek, endişe etmek, bir gazeteciye yakışmaz” ifadesi dikkat çekici.

Biz de küçük bir araştırma yaptık. “Gitmeyen gazeteci var mı?” diye soruşturduk.

Araştırmamızın sonucunda içinde bazı Ankara Temsilcisi düzeyinde insanların TUSKON'un davetini reddettiğini öğrendik.

Gezi bu nedenle, TUSKON'un geçmiş yıllarda düzenlediği gezilerden daha düşük katılımlı gerçekleşti.

Pensilvanya var mı?

Türkiye ekonomik kriz tartışması başlarken ve cemaatçi işadamlarına operasyonlar başlamışken, bu gezi dikkat çekici.

Gezinin programına henüz ulaşamadık.

Ulaşırsak, olası bir Fethullah Gülen ziyareti olup olmadığını da öğreneceğiz.

Ancak bu faaliyetten ortaya çıkan sonuç, cemaat boş durmayacak, faaliyetlerini devam ettirecek.

Hükümetin yanıtı ne olur, onu da zaman gösterecek.

***

Hükümete önerim


ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone Hürriye'e konuşmuş. Fethullah Gülen'le ilgili iade sorularına yuvarlak yanıtlar vermiş.

Hazır “paralel” yapılardan başlamışken, hükümete hem Gülen'i Türkiye'ye getirme, hem de bir büyük haksızlığı giderme açısından bir öneri yapayım.

Türkiye'nin şu an en büyük ayıbı geçmişi kahramanlıklarla dolu olan bir milletvekilimiz hapiste. İsmini hepiniz biliyorsunuz: Engin Alan.

Engin Alan, TBMM'nin, cezaevindeki tek mensubu.

Hükümet Engin Alan'ı cezaevinden bir an önce çıkarmalı.

Tabanı hariç parti yönetiminin bile sahip çıkmadığı Engin Alan yine ülkesine hizmet için çıkar, nasıl Abdullah Öcalan'ı getirdi, aynen Fethullah Gülen'i de getirir.

Bu belki bir espri olarak algılanabilir. Ancak Engin Alan gibi vekillerin olduğu bir TBMM, yolsuzlukçuların, rüşvetçilerin değil kahraman Türk milletinin meclisi olur.

Gülen, Öcalan gibi millet düşmanlarına da pabuç bırakılmamış olur.