HDP'Lİ BAKAN OLUR MU?
AKP-CHP koalisyonu olmadı.
Yorumlara göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın isteği gerçekleşmiş oldu.
Ahmet Davutoğlu, açıklamasında “Kalıcı bir istikrar için tekrar milli iradeye başvurma ihtimali yükselmiş, tek ihtimal haline gelmiştir. CHP ile oluşturamadığımız hükümet ortaklığı da göz önüne alındığında erken seçim önümüzde görünen güçlü bir ihtimaldir” dedi.
Şimdi önümüzdeki 10 gün içinde yeni bir hükümet kurulamazsa, erken seçim gündeme gelecek.
***
Ahmet Davutoğlu koalisyonu kuramadı. Bu nedenle, 45 günlük sürenin bitimine 10 gün kala hükümet kurma yetkisini iade etmesi gerekir mi?
Bence gerekir.
“Milli irade” diye propaganda yürütüp, milli iradeye saygısızlık olmaz.
Bu nedenle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da görevi, 7 Haziran seçimlerinden ikinci parti olarak çıkan CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na vermeli.
Erdoğan bunu yapar mı?
Geçmişteki tartışmalar, yaşanan krizler gösteriyor ki, Erdoğan Kılıçdaroğlu'na bu görevi vermez, veremeyebilir.
Hem Erdoğan buna soğuk yaklaşacaktır, bu nedenle vermeyecektir, Erdoğan soğuk yaklaşmazsa bile Kılıçdaroğlu Saray'a çıkmama sözünü bozmayacaktır.
Bu nedenle CHP'ye görev vermeli diyenler hüsrana uğrar.
Ahmet Davutoğlunun görevi devretmeden, bir on gün daha oyalama görüşmeleri yapacağını varsayarsak, 10 gün sonrasının, yani 24 Ağustos'un gündemi erken seçim olacak gibi görünüyor.
***
Peki erken seçim kararını Cumhurbaşkanı mı yoksa Meclis mi alacak?
İşte tartışma da burada yaşanacak. Anayasa'nın 116. maddesi Cumhurbaşkanı'na bu kararı alma yetkisi veriyor. Anayasa'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi başlığını taşıyan 116. maddesi şöyle:
Bakanlar Kurulunun, 110 uncu maddede belirtilen güvenoyunu alamaması ve 99 uncu veya 111 inci maddeler uyarınca güvensizlik oyuyla düşürülmesi hallerinde; kırkbeş gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu halde güvenoyu alamadığı takdirde Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına danışarak, seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Başbakanın güvensizlik oyu ile düşürülmeden istifa etmesi üzerine kırkbeş gün içinde veya yeni seçilen Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başkanlık Divanı seçiminden sonra yine kırkbeş gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulamaması hallerinde de Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Yenilenme kararı Resmî Gazetede yayımlanır ve seçime gidilir.
***
Erdoğan, geçmişteki deneyimlerimizden de çıkardığımız sonuca göre, siyaseten fayda gördüğü anda bu yetkisini kullanacaktır. Ancak burada şöyle bir sıkıntı oluşacak. Bu kararı Cumhurbaşkanı alırsa, bütün partilerden seçilecek bakanlarla bir seçim hükümeti oluşacak. Böylece PKK'nın siyasi uzantılı olduğu değerlendirilen HDP'nin de bakanlık elde etmesi söz konusu. PKK'nın terörist faaliyetlerini arttırdığı bir dönemde böyle bir ihtimali Saray'ın istemediğini düşünüyorduk. Araştırmalarımızda düşüncelerimizde yanılmadığımızı gördük.
Saray HDP'li bir seçim hükümetini istemiyor. Bu seçeneğe MHP de sıcak bakmıyor.
Böylece erken seçim kararını TBMM'nın alması eğilimi artıyor.
Kulağımıza gelen MHP'nin seçim oylamasına katılmayarak AKP'ye dolaylı destek vereceği.
Ancak seçim kararının komisyonlarda oylanması gerektiği yönündeki bilgiler de, TBMM seçeneğini zayıflatıyor.
Yani Türkiye, daha doğrusu AKP aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık ikilemi içinde, bu krizden nasıl çıkacağını tartışıyor.
Önümüzdeki günler, seçim konusunun daha çok su kaldıracağı görüntüsü veriyor...