İMZA ATMAYACAKSANIZ, SEÇİM SONUNA KADAR SUSUN!
 
CHP önerdi, MHP de olur verdi ve “Çatı” adayımız Ekmeleddin İhsanoğlu oldu.

CHP içinde çok büyük tartışmalar var.

Bu kesin.

Çünkü İhsanoğlu, MHP tabanında ehveni şer olarak kabul edilebilir. Sonuçta dini kimliği de var. Ancak geçmişte ABD-Suudi Arabistan ortak örgütü RABITA bağlantıları, dindar değil dinci kimliği, CHP yönetiminin işini zorlaştıracak gibi görünüyor.

Parti içinde kazan kaynamaya da başlamış gibi görünüyor.

İlk anda Hüseyin Aygün, Nur Serter, Gökhan Günaydın gibi isimler tepkilerini gösterdiler.

Tepki gösterenler ağırlıklı olarak ulusalcı, liberal, sosyal demokrat, sol kimlikleri ön planda isimler.

Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerde ise sessizlik hakim.

Onlar bu duruma ne diyor bilinmez?

Buluşmalar da hemen başladı.

Haksız da sayılmazlar. Çünkü seçim için zaman daralıyor.

Parti içinde aralarında Deniz Baykal’ın da olduğu bazı milletvekillerinin bir toplantı yapması rahatsızlığın sonucu olarak yorumlanıyor.


CHP’deki bölünme

CHP’de parti yönetimine rağmen bir aday çalışması olur mu?

Bunun işaretleri var.

Zaten Cumhurbaşkanı adayı göstermek için 20 milletvekilinin imzası gerekiyor.

Ancak bu 20 milletvekili, parti yönetimlerinin, hatta muhalefet partisi MHP ile uzlaşarak gösterdiği adaya karşı çıkmak için cesaretli davranmalılar.

Önce karşı çıkıp, ardından olası bir aday üzerinde uzlaşılması durumunda “Parti yönetiminin kararına uyacağım” diyerek geri çekilen milletvekili, çok büyük vebal alacaktır.

Çünkü Meclis dışı muhalefet de şimdiden aday çalışması yürütmeye başladı. Meclis dışı muhalefetin içinde siyasi partilerin yanı sıra büyük kitle örgütleri de var.

Özellikle CHP’yi ilgilendirebilecek Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği ve her ne kadar İşçi Partisi’ne daha yakın gözükse de, CHP açısından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde potansiyel oy olarak görülebilecek Türkiye Gençlik Birliği gibi birçok kitle örgütünden aldığımız ilk haberler, Ekmeleddin İhsanoğlu’na soğuk baktıkları ve ortak bir aday için çalışmanın başlatıldığı yönünde.

Yani CHP içinden İhsanoğlu’na muhalif 20 veya daha fazla milletvekilinin ve TBMM dışı kitle örgütleri ve muhalefet partilerinin çabalarıyla üçüncü bir aday ortaya çıkabilir.

Üçüncü aday adayları arasında kulağımıza gelen isimler Deniz Baykal, Metin Feyzioğlu, Emine Ülker Tarhan, Güldal Mumcu olduğunu söyleyebiliriz.


Ulusalcılar da bölündü

Ancak Ekmeleddin İhsanoğlu ismi, bazı ittifakları da bozmuş gibi görünüyor. Örneğin Milli Merkez’de buluşan Doğu Perinçek ve Hüsamettin Cindoruk’un arasını İhsanoğlu açacak gibi duruyor. Perinçek “çatı” aday İhsanoğlu’na karşı çıkarken, Cindoruk destekliyor. Yine ulusalcılarla yan yana duran Yaşar Okuyan, Zekeriya Beyaz gibi isimler de İhsanoğlu’nu destekliyor. Yani bölünmeler sadece CHP içinde değil, Meclis dışı ulusalcı muhalefette de görünecek gibi.


AKP’de ilginç bölünme ihtimali

Diyeceksiniz ki, “AKP dışında bölünme her tarafta olacak demek istediniz”. Hayır, bunu demek istemedim. Tam tersine AKP içinde de ilginç bir bölünme yaşanabilir. Nasıl mı?

Ekmeleddiin İhsanoğlu, Süleyman Demirel’in bir dönem kurmayları arasında yer alan Sadettin Bilgiç’in akrabası Füsun Hanım ile evli.

Ne alakası var demeyin.

Sadettin Bilgiç aynı zamanda AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç’in de babası. Süreyya Sadi Bey de merkez sağ siyasetin temsilcilerinden olarak bilinir. Adı bir dönem AKP’deki parti içi muhalefette de geçmişti. Şimdi Süreyya Sadi Bilgiç, AKP’deki parti kararını değil Füsun Hanım’la olan akrabalık bağını tercih ederse, alın size nurtopu gibi bir bölünme.

Yani Cumhurbaşkanlığı seçimi, yeni ittifakları, yeni pozisyonları beraberinde getirecek. Böylece Türk siyaseti, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre yeniden şekillenecek.

CHP’de merakla beklediğim ise, açıktan itiraz eden vekillerin parti kararına karşın, düşüncelerinin arkasında durup durmayacağı…

Bunu da zaman gösterecek.