OYLARI DEĞİL, MEMLEKETİ BÖLÜP PARÇALAYALIM!

Kabul edelim ki, bir kitlesel büyük partiler var, bir de oy oranları düşük olduğu için gündeme gelemeyen partiler var.

Ben kendimi bildim bileli iki seçim hariç, CHP'ye oy veririm.

O iki seçimde de partime tepki gösterdiğim için sandıkta CHP'yi tercih etmedim.

Ancak CHP'li kimliğimle bilinir ve buna göre değerlendirmeye tabi tutulurum.

Ancak yazarken, nesnel olmaya ve fikir dünyama göre hareket ederim.

Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye çalışırım.

Geçmişteki yazılarıma baktığınızda en az AKP kadar, yanlış bulduğum politikalar çerçevesinde CHP'ye eleştiri yöneltmişimdir.

Bu nedenle gönül rahatlığıyla aşağıdaki noktaya dikkat çekmek isterim.

***

Türkiye'de her seçim döneminde özellikle CHP seçmeni içinde az oy alan partilerin seçmenine karşı “Oyları bölüyorsunuz, AKP'ye çalışıyorsunuz vs.” gibi bir suçlama oluyor.

Çevremizde de buna sıkça şahit oluyoruz.

30 Mart seçimlerinde özellikle CHP'nin Fethullah Gülen cemaatiyle yan yana görülmesi, İstanbul başta olmak üzere bazı illerdeki adayları eleştiri konusu yapılınca, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Vatansever kimliğinde tereddüt etmediğimiz insanlarda bile “CHP'ye oy verin, oyları bölmeyin, AKP ile anlaştılar” yönünde suçlamalar yapıldı.

Hani kazara “CHP şunu yanlış yaptı” desek “Hain, AKP'li, vs.” suçlamasıyla karşı karşıya kalacaktık.

Yanlış anlaşılmasını istemem ancak bu tavrın, hangi psikolojinin ürünü olduğunu psikologlar ve sosyologların mutlaka ele alması gerektiğine inanıyorum.

Ancak bu söylem artık bende rahatsızlık yaratmaya başladı.

Bizler düşünceye, fikre, eleştiriye önem veren insanlarız.

Suçlama, iftira değil ama eleştirel bakışa her zaman saygı duyan bir anlayışa sahibiz.

Çağdaşlaşmamızda eleştirel bakışın da etkisi olduğuna inanıyorum.

Ancak şimdi eleştiriye kalksak, o kaba, gerici güruh gibi taarruz edecek bir kitleyi hayal etmeye başlıyorum.

***

Bunları neden söylüyorum?

Önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var.

Bu seçimde CHP'nin önerisi ve MHP'nin kabul etmesiyle olası aday Tayyip Erdoğan'ın karşısına çatı aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu aday gösterildi.

Başka aday çıkar mı bilemem.

Sonuçta 3 Temmuz'da süre bitecek ve aday gösterilmesi için 20 milletvekilinin imzasına ihtiyacı var.

Bu nedenle eğer 20 milletvekili başka bir aday gösterecek cesareti gösteremezse, HDP/BDP'nin olası göstereceği adayla birlikte 3 tane Cumhurbaşkanı adayımız olacak.

HDP/BDP adayının, alacağı oya göre, büyük bir ihtimalle AKP adayı lehine çekileceğini varsayarsak, AKP adayı ile CHP/MHP çatı adayı başbaşa kalacak.

Yani aday olursa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ekmeleddin İhsanoğlu 2. turda kozlarını paylaşacak.

***

İtiraz ettiğim tutum da burada devreye giriyor.

Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili gerek olumlu gerekse de olumsuz bilgiler kamuoyuyla paylaşılıyor.

İslamcı kimliği ön plana çıkan bir görüntüsü var.

Uğur Mumcu'nun Rabıta kitabındaki bilgiler, emperyalist güçlerin İslam dünyasına müdahalede üs konumundaki El Ezher ve Exeter Üniversitesi'ndeki geçmişi vs. İhsanoğlu'na karşı kuşkulu olmamıza neden oluyor ve CHP'nin ve hatta MHP'nin böyle bir adayda buluşması içimize sinmiyor. Bu ülkede CHP ve MHP, Cumhuriyet değerlerine ve manevi değerlerimize yürekten bağlı, Atatürk devrimlerini, bağımsızlığımızı, vatanseverliğini sonuna kadar sahiplenen laiklik ilkesinin önemini hele de bugünlerde özümsemiş bir aday bulamaz mıydı?

Bence çok rahat bulunabilirdi.

Ancak iki parti de bizleri hayal kırıklığına uğrattı.

Şimdi bu yönde sayfalarca tutacak eleştirilerimizi sıralayınca aynen 30 Mart seçimlerinde olduğu gibi bir “Oyları bölmeyin” lobisi yine işbaşı yaptı.

Bu lobi, İhsanoğlu'nun Erdoğan'la aynı gelenekten geldiğini, aynı İslam coğrafyası planının içinde olduğunu, tabiri caizse BOP eşbaşkanlığına aday olduğunu görmemek için adeta ısrar ediyor.

Bir de yıllarca kumpaslar, tertiplerle Silivri toplama kampına kapatılan asker, gazeteci, siyasetçi vs.yi “AKP ile işbirliği” ile suçluyorlar.

Oyları bölmeyin sözlerinin emin olsunlar ki, fikir dünyama hiçbir etki yapmadığını bilmelerini isterim.

Ben memleketin bölünme tehlikesindense, oyların bölünmesini; Erdoğan-İhsanoğlu cephesine karşı güçlü bir Cumhuriyetçi-Devrimci-Milliyetçi-Laik-Devletçi-Halkçı bir adayın çıkarılması taraftarıyım.

Böyle bir adayı çıkartacak milletvekillerinin adlarının da, Türkiye Cumhuriyeti tarihine altın harflerle yazılacağına inanıyorum.

Şimdiden de ilan ediyorum: Memleketi bölmektense, oyları böleceğim...