KAFAMI BOZAN ŞEYLER

“Oyun kadar gez” dönemi

Devlet Bahçeli'ye akıl sır erdirmek mümkün değil.
Çok değil iki yıl önce burada kullanmaktan imtina edeceğim tanımlamaları Erdoğan için kullanan Bahçeli şimdi 180 derece dönmüş durumda.
Seçimlerden önce toplumu germek, kutuplaştırmayı artırmak ve hatta iç çatışma çıkarabilmek için çok çaba harcadı Bahçeli.
AKP'ye oy vermeyen herkesi terörist olarak ilan etmekte zerre sakınca görmedi.
AKP dışındaki siyasetlere gönül veren milyonlarca insanı hain olarak tanımlamaktan da geri kalmadı.
Şimdi ağır seçim yenilgisini bir türlü içine sindiremediğinden olacak sadece CHP Genel Başkanı'na değil Türkiye'ye de bir hançer niteliğinde olan linç girişimini bile destekliyor.
“Yüzde 9 oy aldığın yere niye gidiyorsun?” diye sordu Bahçeli Kemal Kılıçdaroğlu'na.
Söylediği belli ki şu; “Artık oyun kadar gezebileceksin. Az oy aldığın yerlere gidersen dayağı yersin.”
Bahçeli demokrasiyle, hukukla, insan haklarıyla köprüleri tamamen atmış görünüyor.
Artık varsa yoksa Erdoğan'ın rahatı, huzuru ve tabii ki bekası.
Siyasetçilerin ülkeyi gezme özgürlüğünü bile alınan oyla sınırlayabiliyor.
Oysa durup da kendi aldığı oya baksa Türkiye'nin hiçbir yerine gidemeyecek demektir.
Öyle ya CHP belki Çubuk'tan sadece yüzde 9 almıştır belki ama Türkiye'nin en büyük kentlerinden kazanmıştır.
Bu büyük yerlerde MHP'nin adı bile yoktur.
Bırakın yüzde 9'u, yüzde 1'leri 2'leri zorlamaktadır MHP oyları.
Bu durumda MHP Genel Başkanı'nın Osmaniye dışında bir yere gitmesi mümkün değildir.
Muhalefete “Az oy aldığın yerlere gidersen başına gelecek budur” mesajı vermenin Türkiye'ye vereceği hasarı Bahçeli'ye anlatmak mümkün olabilir mi bilemiyorum.
Çünkü seçim hezimetinin Bahçeli'yi derinden etkilediği ve hayli sarstığı görülüyor.
Nitekim 20 gün aradan sonra “beka sorunu” tekrar gündeme geldi Bahçeli ile birlikte.
Muhalefetin şehit cenazesine giderek gerginlik yarattığını söyleyen Bahçeli “İstanbul seçiminin tekrarlanmamasının bir beka sorunu olduğunu” söyledi.
Bahçeli için üzülmemek elde değil.
Bu açıklaması ile artık çok açık bir şekilde ortaya çıkan gerçek şudur;
Bahçeli'nin kastettiği bekanın ülkenin bekasıyla ilgisi yoktur. Bahçeli, Erdoğan'ın bekasını düşünmektedir ve bu uğurda kendisini ve partisini yok etmeyi bile göze almıştır.
Yazık ki ne yazık.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Hulusi Akar değerli arkadaşlarından hangi mesajları aldı?

21 Nisan Pazar günü herhalde demokrasi tarihimize bir utanç günü olarak geçecektir.
Geçmişte de örneklerini yaşadığımız bu iğrenç linç girişiminin herhalde en çok konuşulacak isimlerinin başında Savunma Bakanı Hulusi Akar olacaktır.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yan yana şehit cenazesi kıldıktan sona yaşanan olaylardan nasıl bir mesaj aldığını gerçekten çok merak ediyorum.
Gözü dönmüş azgın kalabalığa dönüp “Değerli arkadaşlarım” diyen Hulusi Akar arkasından da eklemişti biliyorsunuz “Mesajınızı verdiniz, bu mesajı aldık, şimdi cenaze evine gidiyoruz, dağılın” uyarısı yapmıştı.
Bilemiyorum ben o azgın kalabalıktan tek mesaj aldım.
Diyorlar ki bana göre “Biz kendimizden olmayan herkesi hain sayarız, bulunduğumuz yere sokmayız, kaba kuvvetle yok ederiz.”
Bu çirkin saldırının başkaca ne mesajı olabilir bilemiyorum ama Hulusi Akar belli ki farklı bir mesaj almış.
Akar'ın değerli arkadaşlarının nasıl bir mesaj verdiğini zahmet olmazsa açıklamasını rica edeceğiz.
Hani biz yanlış mesaj alıp da hata yapmış olmayalım.

GİTTİM GÖRDÜM

Taksim kutlanamayacak 1 Mayıs'a hazırlanıyor

Taksim Meydanı'nda barikatlar şimdiden hazırlandı.

Taksim meydanından geçenler görüyorlardır, meydan 1 Mayıs için hazırlanıyor.
Tabii bu hazırlık başka hazırlık.
Medeni ülkeler 1 Mayıs için meydanlarını şimdiden süslemeye başlarken bizimkiler “halkın meydana girmesini önlemek için” konulacak bariyerleri kamyonlarla getirip caddelere yığdılar.
Bir iki gün içinde bunların montajı yapılacak ve Taksim alanı çepeçevre güvenlik bariyerleri ile kapatılacak.
Daha sonra 30 bini aşkın polis için 48 saatlik bir nöbet başlayacak.
Taksim'e bir kişinin bile girmemesi için gereken her türlü önlem alınacak.
Sivil polisler etrafta gezecekler ve kimseye nefes aldırmayacaklar.
Hayırlısıyla bir 1 Mayıs'a daha kutlayamadan geçireceğiz.
Dünya bu günü şenliklerle kutlarken biz yine bir ayıbın ortasında yapayalnız kalacağız.

BUNU YAZMAK GEREK

Bunları söyleyenlerin “arkadaşları” CHP'lileri hain diye linç etmeye kalkışıyor

Bu tabloda gördüğünüz sözler çok değil bir iki yıl önce sarf edildi.
O sıralar AKP'nin Kürt kökenli vatandaşların oylarına çok ihtiyacı vardı, çünkü MHP yanlarında durmuyordu ve “açılım” olayını başlatmışlardı.
Bizzat dönemin başbakanı sonra da Cumhurbaşkanı sıfatıyla “Bunlara operasyon yapılmaması konusunda talimat gönderdik valilere” demişti.
Cümle yandaş tetikçi de başta Apo adlı terör örgütü lideri olmak üzere PKK'ya güzellemeler yapıyordu.
Sonra MHP iktidarın payandası oldu. Kürt kökenli vatandaşlara ihtiyaç kalmadı.
Kürt kökenli vatandaşlarla birlikte onlara selam veren kim varsa hain, terörist, darbeci ilan edildi.
Yarın MHP sırt çevirirse bu takım aynen tekrar PKK methiyelerine başlayacaktır hiç kuşkunuz olmasın.

https://twitter.com/can_atakli_​​​​​​​