ŞAFAK PAVEY ENGELLENEMEZ! 

1 Mayıs günü Türk Demokrasisi utanç dolu günlerinden birini daha yaşadı. Polis kadın, çoluk, çocuk demeden insafsızca aldıkları emir doğrultusunda ceberut bir şekilde halkın üzerine şiddetle saldırdı. Polis yine destan yazdı. Tam 40 bin polis 1 Mayıs’ta görev aldı. Bu kadar polisi sınıra koysalar sanırım PKK diye bir sorunumuz kalmazdı. Yok, ama olmaz… Asıl ‘Düşman‘ içeride.!

PKK ancak ve ancak sınırda davul, zurnayla karşılanır. El-Kaide militanları silahlarıyla elini, kolunu sallayarak istediği zaman ülkeye giriş çıkış yapar.!

Ama güzel yurdum insanı Anayasanın 34. maddesinin kendisine tanıdığı toplantı ve gösteri düzenleme hakkına sahip olduğu halde bu hakkı kullanamaz. Eğer bu ülkenin vatandaşıysan Adalet, Hak ve Özgürlükler senin için işlemez. Bir anda kendini kamu düzenini bozmak ‘Diktatörya’ya‘ başkaldırmaktan içeride bulabilir, polisin direkt hedef alarak attığı gaz fişekleriyle yaralanabilir, ya da ölebilirsin. Nitekim bunların hepsini acı bir şekilde Gezi olayları ile birlikte yaşadık ve yaşıyoruz. Bilanço yine ağır, ama çok şükür bu sefer ölüm haberi yok.

Ağızlarını her açtıklarında dinden, imandan Allah korkusundan söz edenler dünün Kandil günü olduğunu unutarak ölümüne saldırı emri verdiler. Gündüz polise bu emri verenler, sanırım akşam 5 yıldızlı VIP Camilerde Regaip Kandili için ellerini açıp Allah’a utanmadan dua ettiler.

Dün meydanlarda AKP’ye oy veren, miting alanlarını tıka, basa dolduran bindirilmiş kıtalar yoktu. Sanırım hepsi parayı buldu işveren, patron oldu. Ey AKP’ye oy veren işçi kardeşlerim; nereye kadar sömürülmeye, üç kuruş maaşa ve adaletsizliğe ses çıkarmayacaksın. Doğan çocuğun bile dünyaya borçla gözünü açıyor. İşçi kardeşlerine yapılan bunca zulme neden sesini çıkamıyorsun? Yoksa sen de mi ‘Kefenini‘ giyenlerden oldun. Hakların sömürülürken gidip bunlara oy verdin.  21 milyon çalışanın sadece yüzde 5’i toplu sözleşme hakkına sahip. 2013 yılında 1235 işçi yaşamını yitirdi. 706 bin iş kazası yaşandı, bu kazaların yüzde 80’i taşeronların işinde yaşandı. Bir anne çöpte bulduğu Muz’u evladına yedirmek zorunda kaldı. Bunları nereye kadar duymaz ve görmez kalacaksın? Bu yaşanılanların tümü Türkiye için büyük utanç kaynağı…

Dün CHP Milletvekili Sn. Şafak Pavey’e yapılan çirkin saldırı kabul edilemez.! Sn. Pavey’in vekil kartını göstermesine karşın üzerine gaz sıkılıp yerlerde sürüklenip protez bacağının ters dönmesi ancak ve ancak bunu yapanların gece yattıklarında vicdanları ile baş koydukları yastık arasında bir bıçak gibi saplanıp kalmalıdır. Şafak Pavey dimdik halkının arasında, tüm ‘Engellere‘ rağmen ADAM gibi ayaktadır…

Dün yaşanılanlar Sn. Pavey için, ancak ve ancak onur ve gurur duyulacak bir gün olarak hafızasında kalacaktır. Vekil olarak seçtiğimiz kimseler gerekirse halkı için kendini siper etmekten çekinmemeli ve Şafak Pavey gibi onurlu duruşu sergilemelidirler. Şafak Pavey ‘Yıkılamayacak Engel‘ olmadığını ispat etmiştir.

Evet; dün her yer polis, her yer barikatla örülmüştü. Ankara da örülen barikat Çin Seddi’ni aratmayacak gibiydi. Şimdi daha da profesyonelleştiler, seneye Çin Seddi’ni örerlerse hiç birimiz şaşırmayalım. Ülkemiz demokrasiden hızla uzaklaşmakta. Peki, kaybettiğimiz demokrasiyi nerede arayacağız? Elma dersem çık, armut dersem çıkma diyerek bunu bir oyun haline mi dönüştüreceğiz? 

Yoksa bizler de onların bindiği demokrasi tramvayına binip, onların belirlediği demokratik koşullarda mı yaşamayı tercih edeceğiz… Onların demokrasi anlayışının 12 Eylül darbesinden pek de farkı yok. Tek fark sivil oluşları.!

Bizim amacımız ancak var olmak ve insanca yaşamak; ezilen ötekileştirilen olmadan, haklarımızın peşinde olup onurlu ve adaletli bir şekilde demokrasiyi bu ülkeye geri getirene kadar direnmek olacaktır.


https://twitter.com/ceydaknay
https://www.facebook.com/ceymin