BUNU YAZMAK GEREK

Tükenmişliğin fotoğrafı çekildi

Bir okul arkadaşımdan aldığım mesajı büyük bir hüzünle okudum.

Korona günlerinde aslında yürekten alkışladığımız ama görmediğimiz o kahramanlardan, sağlık çalışanlarından birinin mesajıydı bu.

Okul arkadaşım, “Buna duyarsız kalmayacağını bildiğim için sana gönderiyorum” demiş.

Kim kalabilir ki?

Bir sağlık çalışanından gelen mesajı sizlerle de paylaşmak istedim.

“Size tükenmişlik nedir anlatmayacağım, resmini göstereceğim” diye başlamış ve şöyle devam etmiş;

Bu resim K…Y…. S… Devlet Hastanesi acil servisinde çekildi.

Üzerine 3 kova su dökülmüş gibi olan bordo formalı şahıs da bendeniz efendim. Her nöbet 3-4 kez bu duruma düşüyoruz maalesef.

Diğer fotoğraflar ise, koronalı bir hastayı yaşama döndürme çabasından sonra çekildi.

Bu insanlar aceleyle elini yüzünü yıkayıp diğer hastalara koşturuyorlar.

Tedavi verirken hastalık kapıyorlar. Her gün bir arkadaşımızın hastalık haberi geliyor, maalesef ölüm haberi geliyor ve sıranın bize ne zaman geleceği korkusu içimizde olsa da yılmadan çalışıyoruz.

Kim mi bu insanlar?

Çay içiyor diye şikâyet edilen sağlık memuru Ahmet..

Serum yazmadı diye dövülen acil doktoru Mehmet

Dedesinin maaşını almak için sahte rapor isteyip vermeyince öldürülen Gaziantepli uzman DrErsin..

İki dakika beklemeyip hastane camlarını kıranlara müdahale ederken tartaklanan hastane güvenlik görevlisi Ali…

Kovit sürecinde 3 gün alkışlanıp apartmanında asansörde görülünce, öcü gibi kaçılan hemşire Ayşe

Sıra almak için canım cicin olan, korona döneminde ise şeytan görmüş gibi kaçılan bilgi işlem personeli Fatma…

3 kuruş verildiği halde, 3 maaş almış gibi reklamı yapılan röntgen teknisyeni Hasan

Herkes tatilde denize girerken, izinleri iptal olup o tulumda şarıl şarıl terleyen laborant Mustafa

Ölümü hiçe sayıp meslek aşkıyla gece gündüz çalışıp en az maaşı alan hastabakıcı Ömer

Her yeri pırıl pırıl edip enfekte hastaları tomografiye götürüp kanlı çarşafları, idrarlı yatakları temizleyip asgari ücretle yetinip bir kuruş pirim alamayan temizlik görevlisi Sultan, hasta taşıma personeli Cengiz

Her şey bir yana, çok şey istemiyoruz sizden, maske, mesafe, temizlik…

Sizin hayatınız için, bizim hayatımız için…

Bu gönderiyi paylaşıp beğenen tüm dostlardan Allah razı olsun. Ben yaşadıklarımızı dile getirmeye çalıştım dilim döndüğünce, bazı şeyleri birilerinin gözüne sokmak lazım.

Sevgi ve saygılarımla…

NOT: Mesajı yazanı ve çalıştığı hastaneyi özellikle açık biçimde yazmadım. Oysa bu duygu dolu mesajı gönderen sağlık çalışanı hiç korkmadan adını açık biçimde yazmış. Ama biliyorsunuz dönem kötü. Ahlaksızın biri bundan başka mana çıkarıp yukarılara ihbar edebilir, durup dururken kimsenin başını belaya sokmanın anlamı yok.

ÇOK GÜLDÜM

Bu pazar için üç fıkramız var

Dört fıkra göndermiş Yıldırım Tuna bu pazar için. Birlikte okuyalım;

Alışkanlık…

Patron, inşaatında çalıştırdığı işçisine haftalığını ödedikten sonra işçi, “200 lira eksik verdiniz” demiş.

“Seni uyanıııkk..!” diye cevap vermiş patron, “Geçen hafta bilerek 200 lira fazla verdim, gıkını çıkartmadın ama?”

İşçi boynunu büküp “Hatalı ödeme bir kereye mahsus olabilir efendim” demiş, “Ama bunu alışkanlık haline getirdiğinizi hissettim, sadece o nedenle uyarmak istedim, o kadar..!”

Yayındaki haber kanalları

Gece yarısı müthiş bir gök gürültüsü ile uyanan çocuk, doğru anne ve babasının odasına koşmuş, nefes nefese sarılmış babasına. “Korkma oğlum” demiş babası, “Tanrı, biri yalan söylediğinde kızar ve gök gürültüsü şeklinde bağırır!”
“Ama şu anda herkes uyuyor?..” 
demiş oğlan, “Bu saatte kim yalan söyler ki?…”

“Haklısın..” diye cevap vermiş babası, “Ama şu saatlerde haber kanallarında hâlâ konuşanlar var”

Doğada

Torunumu ilk defa doğayla tanıştırmak üzere ormana kampa götürdüm. İkimiz ateşin etrafında otururken birden “Dede, tuvaletim geldi..” dedi.

“Tamam, hemen git o zaman minik yumurcak” dedim, “Kamp yapmanın en güzel yanı budur işte.. Kendini emniyette hissettiğin her yerde rahatlıkla tuvaletini yapabilirsin..” Gitti, biraz sonra geri geldi, “Tamam dede..” dedi, rahatlamış bir şekilde boynuma sarılarak, “Gidip otomobilinin içine yaptım.”

Heyecandan işte

Delikanlı arabayı kullanmakta… Yanında yeni tanıştığı ve çok beğendiği kız arkadaşı ile ıssız bir yere gelmişler. Delikanlı, direksiyonda yolu kontrol ederken, güzel kızın ona doğru bakıp gülümsediğini hissetmiş. Biraz sonra kız eğilip “Tek elle arabayı kullanır mısın?” diye kulağına fısıldamış.
“Ta.. tabii” demiş delikanlı heyecandan ürpererek,

“Harika” demiş kız, “O zaman lütfen ağzının kenarını siler misin? Akıyor da!”

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

Gördüğüm en güzel ilanlardan biri

Bu fotoğrafı hafta içinde Anadolu Kavağı’na sevgili dostumuz Mecit Yılmaz’a giderken Sarıyer’de çektim.

Aslında bu ilanı ben görmedim, eşim gördü.

Araba kullandığım için dikkatimi çekmemişti, “Şunun güzelliğine bak” dedi birden.

Durdum, ilanı görünce “Ben bunun fotoğrafını mutlaka çekerim ve sayfaya da koyarım” dedim.

İnip çektim.

İlandaki ismi ve telefon numarasını da kapamadım özellikle, çünkü “adam gibi iş yapan” ya da en azından bunu gururla söyleyebilen birinin adını herkes görsün, hatta ihtiyacı olan da arasın diye.

KOMİK

Yaşlılarla uğraşmayın sonra cin çarpmışa dönersiniz

Korona olayı döndü dolaştı yine 65 yaş üstündekilerin başına patlıyor.

Kendi beceriksizliğini saklamaya çalışan iktidar, ufaktan yeni yasak dönemine adımlar atıyor ve bu yine 65 yaş üstünden gerçekleşiyor.

Bazı kentlerde yine 65 yaş üstüne yasaklar başladı, söylenen o ki bu yasaklar yurt genelinde yaygınlaştırılacak.

Henüz beni ilgilendirmiyor 65 yaş üstüne baskılar ama çevremde gördüğüm kadarıyla bu yaş grubu giderek hiddetleniyor.

Ununu eleyip asmış olgun insanlar, delikanlı yaşlardaki gibi esip gürleyemezler belki ama öyle şeyler yaparlar ki sonra cin çarpmış gibi olursunuz, benden hatırlatması.

Yeri gelmişken çok hoşuma giden bir “yaşlı fıkrası” da benden olsun. (Erim abime teşekkürler)

Yaşlı kadın banka kartını bir bankacıya verdi ve “500 dolar çekmek istiyorum” dedi.

Veznedar, ona “2.000 dolardan az para çekmek için lütfen ATM’yi kullanın” dedi.

Yaşlı kadın nedenini bilmek istedi…

Veznedar, banka kartını iade etti ve ona, “Kurallar böyle; başka bir mesele yoksa lütfen ayrılın. Arkanızda uzunca bir kuyruk var” dedi.

Yaşlı kadın, birkaç saniye sessiz kaldı; sonra kartı tekrar veznedara vererek, “Sahip olduğum tüm parayı çekmek istiyorum” dedi.

Hesap bakiyesini kontrol ettiğinde veznedar şaşırdı. Başını salladı, eğildi ve saygı ile ona dedi ki: “Özür dilerim hanımefendi, hesabınızda 35 milyon dolar var ve bankamızın şu anda bu kadar fazla nakit parası yok. Randevu alıp yarın tekrar gelebilir misiniz?”

Yaşlı kadın, “Peki, ne kadarını çekebilirim?” diye sordu.

Veznedar ona, 250.000 dolara kadar herhangi bir miktar çekebileceğini söyledi.

Kadın, “Peki, lütfen şimdi 250.000 dolar alayım” dedi. Veznedar parayı saydı ve sonra yaşlı müşterisine çok dostça ve saygılı bir şekilde teslim etti.

Yaşlı kadın çantasına 500 dolar koydu ve veznedardan 249.500 dolar bakiyesini hesabına geri yatırmasını istedi.

KISSADAN HİSSE: Yaşlı insanlara zorluk çıkarmayın; onlar bir ömür boyu kafa çalıştırdılar ve deneyim kazandılar.

https://twitter.com/can_atakli_