Merhaba değerli okuyucularım,
En sevdiğim eylemlerden biridir yazmak. Ama ülkemizin içinde bulunduğu bu karmakarışık olaylar zinciri içinde neyi neresinden tutacağına karar veremiyor insan. Dünyanın kaç ülkesi burası gibidir acaba? Eminim hiç! Tam bir konuyu ele alırken başka bir olay meydana geliyor. Saniye geçmeden yeni olaylar yaşanıyor. Bütün olanlar da malûm siyasetin karanlık, mide bulandıran seviyesizliğinden kaynaklanıyor.
Ana muhalefetinden, diğer muhalefet partilerine dek hepsi ülkemizin bu kaosa sürüklenmesinde yüzde yüz sorumlu değil midir?
İktidar partisinden Türkiye kolayca kurtulabilirdi. Yerel seçimlerden başlayarak sen ben kavgasıyla, koltuk hesaplarıyla bizi ilkellik, bölücülük, hırsızlık, her türlü ahlâksızlık, yalancılık denizinde boğan, Atatürk’e ve devrimlerine hunharca saldıran, ülkenin bütün değerlerini yok etme konusunda gözünü kırpmayan eli IŞİD kadar kanlı iktidara mahkûm ettiler.
Eli kanlı iktidar dediğim için kimse kızmasın. Kafa kesen IŞİD ile bu ülkenin aydınlarını mahpus odalarında öldürenler benim için aynı kefededir. Hattâ daha beterdir.
IŞİD’in ne olduğunu zaten biliyoruz. Yaptıkları alenî. Kendilerine Ak diyenlerin ise beyinlerinin içi başka dışı bambaşka. Karanlık zihniyetliler.
Balkonlarda neler için söz verdiler, ama ne rezillikler yaptılar.
Nerede muhalefet?
Atamızın mirası olan orman çiftliğine gerçek garabeti dikiyor bu kişi, yani ucubeyi… Hukuk, "hey be adam dur yapamazsın o inşaatı" diyor. Bu ise "ben anlamam dikeceğim" diyor, ancak muhalefetten güçlü ses çıkmıyor.
Tepe tepe kullandığı Dolmabahçe’ye dil uzatıp “Çirkin” diyor, muhalefet tısss, pısss. Yakında ucube dediği heykel gibi yıkmaya kalkarsa şaşmam.
Kadın gazetecilere seviyesizce hakaret ediyor, ses yok. O gazeteci kim olursa olsun "Aşağılık kadın" demek bir siyasetçiye yakışmaz. Bu hakareti yağdıran da adam olamaz. Siyasetçi hiç olamaz. Ama bu ülkede sağlam muhalefet olmadığından köpeksiz köy bulmuş, çomakla dolanan bir güruh var.
Şimdi Cumhurun başı olmaya soyundu. Hepimizi kucaklayacakmış.
Hadi oradan! Geçmişin ne ki geleceğin farklı olsun.
Bak ne diyor Fransız devrimini düşünceleri ile etkileyen, Cenevreli filozof ve yazar J.J.Rousseau?
"Bir boyunduruk tehlikesi sezmeye göreyim, tehlike ister zorunluluklardan isterse insanlardan kaynaklanıyor olsun, asi kesilirim, daha çok da hırçınlaşırım."
https://twitter.com/GFeyman
https://www.facebook.com/gulgun.feyman.12