ELÂLEM MARS’a, BUNLAR GASİLHANEYE!
Okulların açıldığı bu günde, ilahi komikler bakalım neler neler anlatıp milletin aklını çelmeye çalışacaklar diye geçtim ajansların başına.
Aman Tanrım! Bunlar kendilerine göre İslami düzene çoktan geçmişler. Laik bir ülkede, Atatürk’ün kurduğu çağdaş cumhuriyet ve hukuk devletinde bütün yobazlıkların sergilendiği bir eğitim öğretim yılının açılışı yapılıyor. Kendi kıt kafalarına göre elbette.
Çağdaş-laik eğitim düzeninde okulların Kur’an okutularak açılması diye bir anlayış olabilir mi? Neymiş, imam hatip okuluymuş. Neymiş ölüleri yıkayacak imam bile yokken önceleri, bunlar sayesinde artık ölü yıkayacak imamlar yetişiyormuş. Her Müslüman ölü yıkamayı bilmeliymiş. Elâlem Mars’a bunlar gasilhaneye. Ayıptır ayıp. Kimsenin ölüsü açıkta kalmadı. Merak etmeyin siz. Ayrıca ölü yuğucu yetiştirmek için imam hatiplere hiiiç gereksinim yok.
Kızlarımızı da imam hatiplere soktunuz. Ne yapacak onlar? Cahil mi kalsın istiyorsunuz? Sadece adamın biriyle evlenip, istediğiniz kadar çocuk mu yapsın istiyorsunuz?
Cumhuriyet kazanımlarımızı, çağdaş eğitimi karmakarışık ederek yok etmeye çalışıyorsunuz. Mini mini kız çocuklarının başlarını sıkma örtülerle kapatıyorsunuz.
Destan yazdığını söylediğiniz ahlak fukarası bir iki polis kadına tecavüz ettiği halde sizin zihniyetinizin kadın hakimleri utanmadan tecavüzden zevk aldı dercesine kadının ırzına geçenleri serbest bırakıyor.
Bu mu sizin ahlâk ve dindar kimseler anlayışınız. Hadi oradan.
Utanmadan bu bayrağı sizler geleceğe taşıyacaksınız diyorsunuz. Hangi bayrak? Ne bayrağı? Gizli bir programınız mı var? Açıklayın ne bayrağı, İmam hatiplilerin geleceğe taşıyacağı kutsal emanet ne?
Hâlâ millî ve yerli diye bir şeyler anlatıyorlar. Yeter yahu! Biz yıllardır millî değerlerimiz diyoruz. Ülkemiz ‘üreten Türkiye, birleşen Türkiye’ olmalıdır diyoruz. Sizler ‘babalar gibi satarız’ derken, en stratejik varlıklarımızı Araplara onlara bunlara peşken çekerken, yer altı zenginliklerimizi, fabrikalarımızı, değerli toprakları, Digitürk’ü, Türk Telekom’u, Sevda Tepesi'ni yangından mal kaçırır gibi satarken, ‘bunlar millî değerlerimizdir yapmayın’ diyorduk. Aklınız nerelerdeydi?
Şimdi mi aklınıza millî ve yerli kavramı geldi. O sözcükler ağzınızda kiracı gibi duruyor da. Neyse…
Bakın bu ülke evlâtlarının tek bir mirası var. Sizler de iyi okuyup öğrenin. Çok iyi öğrenin hem de...
Bu ülkenin tek bir lideri oldu.
ATATÜRK… ATATÜRK VE ATATÜRK…
Bu görkemli, güçlü, binlerce kitap okumuş, dünyanın hayran olduğu, yakışıklı, çok şık giyinen, olağanüstü zarif ve beyni makalelere konu olacak düzeyde çalışan önderin ötesinde gelir geçer isimlerin hiçbiri güzel Türkiye’mizin lideri falan olamaz. Gerisi teferruattır. O kadar…
Şimdi neyi okuyun biliyor musunuz? Siz bilemezsiniz. Biz öğretelim. Ortalığı sıfırlamak, oraya buraya, ne bileyim vakıflara falan bağış toplamak derken işleriniz çoktur. Büyük ATATÜRK’ün GENÇLİĞE HİTABI yani VASİYETİ’ni okuyun…
Okuyun da yobazlarla, hainlerle nasıl mücadele edilecek öğrenin.
Yobazların katlettiği cumhuriyet şehidimiz Ahmet Taner Kışlalı ‘Atatürk’e saldırmanın dayanılmaz hafifliği’ kitabında diyor ki:
“Eğer Türkiye’de bir din devleti kurmak istiyorsanız, Mustafa Kemal’e saldırmanız elbette tutarlıdır.”
“Eğer Türkiye’nin bir bölgesini ayırıp ırkçı bir devlet kurmak peşindeyseniz Mustafa Kemal’e saldırmanın elbette tutarlı bir yanı vardır.”
İşte bu saldırıları geçersiz kılıp yıkmanın yolu gençliğe seslenişte açıkça verilmiştir.
Haaa… Unutmadan… Okullar açılırken yapılan konuşmalarda Büyük Atatürk’ü anan var mıydı?
Duyan var mı?
https://twitter.com/GFeyman