YUNANİSTAN'dan SONRA SIRA TÜRKİYE'de..!

Demek ki ben, Tanrı’nın sevgili kuluymuşum!..

Baksanıza, daha “Cumhuriyetçi Cephe” başlıklı yazılarımın mürekkebi kurumadan, güç birliği yapmanın, yurtseverliğin temel ilkelerinde birleşmenin nasıl müthiş bir başarıyı getireceği, burnumuzun dibinde, komşu Yunanistan’da görkemli bir şekilde ispatlandı...

Aleksis Çipras adında gencecik bir adamın liderliğindeki SYRIZA partisi, millici, yurtsever sol partilerle yaptığı ittifak, halkta oluşturduğu güven ve umut ile asırlık hanedanları sandığa gömüp, iktidarı ele geçirdi...

Çok değil, 10 yıl önce sistemin çürümüşlüğüne karşı bayrak açan Çipras ve arkadaşları, yüzde 2’lik oy oranıyla çıktıkları yolda, diğer küçük sol partilerle ittifaka giderek ve “ulusal aşağılanmaya son” sloganıyla yüzde 36.5 oy oranına ulaştı...

-Milli Sol tabuları yıkarak iktidara uzandı...

* * *

Benim anlatmak istediğim de işte buydu!..

Okuyanlar hemen anımsayacak; “Cumhuriyetçi Cephe” başlıklı yazımda, dünyanın çeşitli ülkelerinden örnekler vermiş ve Cumhuriyetçilerin, millicilerin, yurtsever solun ancak güç birliği ile iktidara uzanabileceğini anlatmıştım. Yunanistan’da iktidara gelen SYRIZA’nın programına bakın, sonra üç hafta önce benim yazdığım yazıdaki temel programa bir göz atın; aslında iki halkın da isteklerinin büyük ölçüde kesiştiğini göreceksiniz... O yazımın anılan bölümünü paylaşmak istiyorum:

“Bu ittifakın başını doğal olarak CHP’nin çekmesi gerekiyor. Kendisine Cumhuriyetçi, solcu, ulusalcı, millici, sosyal demokrat diyen herkesi, her partiyi kucaklayacak bir politikayı, hiçbir komplekse kapılmadan oluşturması gereken güç CHP’dir... Bu ittifakın anayasası ise çok uzun değil, bir kaç sözcükle oluşturulabilir:

- Cumhuriyetçi Cephe’ye Cumhuriyeti savunan herkes katılabilir... İttifak görüşmelerini sabote etmeye kalkan ise anında tasfiye edilir...

Anayasa bu kadar. halka ilan edilecek bir “Temel Programa” da ihtiyaç var. Buna, halkın güvenini kazanacak bir “sözler manzumesi” de diyebiliriz:

1-Bu ittifakın oluşturacağı iktidar, ülkenin bölünme sürecine dur diyecek, Kürt sorunu tüm yurttaşların katılacağı, tüm milliyetlerin onuru gözetilerek barış ve kardeşlik temelinde çözülecektir.

2-Yolsuzluk ve hırsızlıklar sonuna dek takip edilecek, yasadışı servetler Hazine’ye aktarılacak, sorumlular en ağır şekilde cezalandırılacaktır. “Nereden buldun?” yasası, akraba- eş-dost dahil olmak üzere geniş tutulacaktır.

3-Derhal üretim ekonomisine geçilecek, tarım-turizm-tekstil gibi ülkenin motor gücü olabilecek sanayiler teşvik ve destekle ayağa kaldırılacaktır.

4-Ahlak dışı metotlarla özelleştirildiği saptanan tüm milli servetler özüne kavuşturulacaktır.

5-Milli eğitim bütünüyle yeniden ele alınacak, çocukların ve gençlerin dinsel istismarı ve gerici tüm programlar iptal edilecektir.

6-Kuvvetler ayrılığı ilkesi tüm anayasal güvencesiyle yeniden hayata geçirilecek, Yargı bir daha geri dönülmemecesine bağımsız yapıya kavuşturulacaktır.

Sanıyorum ilerici, Cumhuriyetçi bir ittifak öncelikle bu maddelerin yaşama geçirilmesini isteyecektir. Böyle bir ittifak, aritmetik değil geometrik şekilde çoğunluğa ulaşır ve kazanır diye düşünüyorum. Çünkü bu tür ittifaklar yarattığı coşku ve heyecan oranında oyunu artırır.

Zaman çok az, ama neler yapılacağı, nasıl yapılacağı ortada. Önemli olan tek şey ise İRADE!.. CHP bu ittifakı gerçekleştirebildiği takdirde hem halkın güvenini hem de iktidarı kazanır.”

İşte bu kadar basit!..

Bir o kadar da zor!.. Zorluk programdan ya da ittifak fikrinden değil, insan faktöründen kaynaklanıyor... Seçime 4 ay kaldı, aday adayları Tv’lerde reklam vermeye bile başladı. Ancak CHP’de bırakın ittifak, güç birliği sözlerini, daha genel başkanın söz verdiği önseçimin nasıl ve nerelerde yapılacağına dair en ufak bir açıklama dahi yok!..

CHP’de millici milletvekillerinin tasfiye edilmesi, ne yazık ki yukarıdaki sorunlardan çok daha büyük öneme sahip!.. CHP, her geçen gün, Cumhuriyetçi Cephe’nin çekici gücü ve merkezi olmaktan uzaklaşıyor...

Eğer reel durum buysa, Cumhuriyetçilerin zaman geçirmeksizin cepheyi oluşturmaları gerekiyor. Yunanistan örneği, “geometrik büyüme”nin nasıl yaratılacağının tüm ipuçlarını hem de gayet açıkça veriyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı sıfatlı muhteremin, “28 Şubat’ta ulusalcılar Türk bayrağındaki hilali çıkartmaya niyetlendi” şeklindeki ucuz yalanı bile AKP ve ardındakilerin, böylesine bir Cumhuriyetçi Cephe’den nasıl ölümüne korktuklarını açıkça gösteriyor!..

Uzun lafa gerek yok; bir an önce kurulacak ve programını halkla paylaşacak Cumhuriyetçi Cephe, Komşudaki görkemli seçim zaferiyle kucaklaşabilir... Hadi o zaman, marşımız bile hazır.

-Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar...


https://twitter.com/umit_zileli