BEN SAMSUN'a ÇIKIYORUM, SİZ DAHA DURUYOR MUSUNUZ?

Cumhuriyet Halk Partisi
Genel Başkanlık Makamı’na,
Ankara 10.02.2015 Salı

Bu bir istifa dilekçesidir.

Yazılan irili ufaklı hiçbir şey silinemez, bu nedenle bu yazı da tarihe not düşmek amacı gütmektedir. 

Dilekçem iki kısımdan oluşmaktadır.

Birinci kısım usûl üzerinedir.

Eşim Gülgûn Feyman Budak, İşçi Partisi İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi olarak görevlendirilmiştir. Bu tablo ile benim başka bir siyasi partide üye olarak kayıtlı bulunmam, etik anlayışıma göre doğru değildir. 

Eşim, hem eşimdir, hem de can yoldaşımdır... 

Ben, bu durumda, usûl ve siyasî etik anlayışım gereği can yoldaşımın yolunu seçiyorum.

İkinci kısım esas üzerinedir.

Bana göre en önemli olan kısım da budur.

Bay Kemal Kılıçdaroğlu,

Ülkemizin gökyüzü kapkara bulutlarla kaplıdır.

Maalesef sizin gözleriniz de logosunda ampul taşıyan partinin yarattığı bu karanlığa çok alışmıştır.

Partimizin altı oku sadece ülkemiz için değil bana göre evrensel ölçüler içinde, bütün ülkeler için en önemli değerleri sembolize etmektedir. Bu ilkeler, bütün devletler tarafından lâyıkı ile, kendi ulusal değerleri ve tarih mirasları ölçüsünde uygulanıp hayata geçirilebilse, inanın dünya üzerinde ne IŞİD veya benzeri bir karanlık odak kalacaktır, ne de emperyalist güçlerin tehdidi…

Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik ve İnkilapçılık…

Yeni-CHP’nin Genel Başkanı Kemal Bey,

Bayım; arkanızda duran parti bayrağımıza dönüp bir kez daha bakınız. Onun dördüncü oku en uzun ve arkası çentikli, işaretli, en hızlı ve en kıymetli olanıdır…

Bana göre Ulu Önder Atatürk’ün tek bir devrimi vardır;

O da dördüncü okla sembolize edilen LAİKLİK’tir…

Diğer devrimlerin tamamı laiklik gereği hayata geçirilmiş olup toplumun laikliğe uyumunu sağlamaya yönelik ilerici yeniliklerdir.

Yeni-CHP dediğiniz ucubenin programında siz ve arkadaşlarınız bir numaraya, ilk sıraya güvenlik ve laiklik konularını değil, sosyal adaleti getirdiğinizi altını çizerek ifade ediyorsunuz.

Bakın Bayım, ya uyuyor olmalı, ya da uyutmaya çalışıyor, uyutanların narkozuna destek veriyor olmalısınız.

Laiklik şemsiyesi altında olmayan sosyal adalet ne manaya gelir biliyor musunuz? 

Siz, ‘meydanlarda kafalar, kollar kesilsin, adalet böyle tesis edilsin’ istiyor olamazsınız. 

Siz kadını öteleyen bir sosyal düzeni savunamazsınız…

Siz aklı değil dogmaları öne çıkaranlarla aynı safta yer tutamaz, onları saflarınıza karıştıramazsınız… Saflarınızı zayıflaştırırsınız...

Arkanızdaki bayrak sizin koltuğunuzun dekoru değildir.

Dönüp ona bir daha bakınız…!

Çok değerli yazarlar, siyasetçiler ve aydınlar, gerek dış politika konularında gerekse iç politika ve ülkemizin geleceğini yönlendirecek programların ortaya konması ve halkımıza umut aşılanması konularında yap(a)madıklarınızı ve yanlışlarınızı köşelerinde, televizyon ekranlarında, fırsatını yakaladıkları her ortamda yüksek sesle haykırdılar… Bu nedenle ben, ne Cumhurbaşkanı adayınız, ne yönetim kurulu üyeliğine atmalar yaparken kullandığınız tasarruflarınız gibi detaylara tekraren girmek istemiyorum…

Ancak yine tarihe not düşmek amacıyla size şunu da özellikle ve altını çizerek hatırlatmak istiyorum; 

İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek size "Kılıçdaroğlu'na buradan çağrı yapıyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, altı okta, cumhuriyetçilikte, milliyetçilikte, halkçılıkta, devletçilikte, laiklikte ve devrimcilikte birleşelim. Ricciardone ile otelin arka odalarında birleşmeyelim. Oraya hiç birimizin yüreği sığmaz, ciğeri sığmaz, bilinci sığmaz. Açık bir birleşme çağrısı yapıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bayrağındaki altı okta, o programda birleşelim" diyerek seslendi.

Bayım, Sayın Perinçek’in bu seslenişi ALTI OKun ev sahibi olduğunuz için tarihe ‘SİZİN AYIBINIZ’ olarak geçmiştir.

Ben görevin üstünlüğüne inanırım.

Siz görevinizi yapmadınız, yapmıyorsunuz, aşikâr ki yapmayacaksınız. 

Ok’larımızın altısını da kırdınız...

Bunların omurgasını oluşturan Laiklik ilkemizin paramparça edilmesine de aracı olup göz yumdunuz.

Ortada CHP bırakmadınız. Üstelik ortaya çıkardığınız bu ucubenin adını Yeni-CHP koyarak üstüne bir de tüy diktiniz.

Ömrümde seçmen olarak başka bir dala tutunmadım, gurur duyarak üyesi olduğum andan itibaren de Atatürk’ümüzün eseri bu şanlı tarihe, CHP mirasına sadakatle sahip çıktım.

Ancak şimdi yarattığınız bu ucubede, Yeni-CHP içinde yer almayı çocuklarıma bırakabileceğim bir miras olarak görmemekteyim. 

Bu vesileyle içim acı dolu da olsa Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifamı bir kez daha açıklayarak sizi kırdığınız oklarla başbaşa bırakıyor, gerçek devrimci ve yurtsever tüm yoldaşlarımla ATATÜRK’ün ALTI OKU’nda buluşmayı temenni ediyorum.

Bay Kemal Kılıçdaroğlu,

Ülkemizin gökyüzü kapkara bulutlarla kaplıdır.

Maalesef sizin gözleriniz de logosunda ampul taşıyan partinin yarattığı bu karanlığa çok alışmıştır.

Bugün için IŞIK, Altı Ok ve Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkan İşçi Partisi’ndedir…

Onun aydınlığı sizin karanlığa alışmış gözlerinizi kamaştıracak ve ülkemizin gökyüzünü kaplayan kara bulutları delip geçecektir.

Gün, Samsun'a çıkma günüdür...

Bugün Samsun'a kalkan gemi İşçi Partisi Limanı'ndan hareket etmektedir.

Bayım, Ben Samsun'a çıkıyorum...

Siz daha duruyor musunuz?



Tayfun Budak
Cumhuriyet Halk Partisi Şişli İlçesi Üyesi


https://twitter.com/drtayfunbudak
https://www.facebook.com/tayfun.budak.790