CEHENNEM’DE BİR YER...!!
SOMA "301 EVLER"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşegül İslam AFAD ile birlikte Soma faciasında hayatını kaybeden işçilerimizin geride kalan aileleri için konut projesi çalışması başlattıklarını ve projenin adının da "301 EVLER" olduğunu açıkladı.

Ayşenur Hanım’ın dahiyane fikirleri bitmiyor anlaşılan.  Bilindiği üzere Ayşenur Hanım daha önce de peşi sıra gelen çocuk ölümlerinin ardından çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin önerisinde bulunmuş ve bu önerisi sosyal medyada günlerce konuşulup tartışılmıştı.

Ayşenur İslam’ın 301 Evler projesi hakkında yorum yapan bir psikiyatrist bu projenin güzel bir şey olduğunu, yas süresi boyunca bu insanların kaybettikleri yakınlarını unutmayacaklarını, bu duyguyu yaşatacaklarını ve bu projenin bir anlamda iyi bir şey olduğunu söyledi. Dikkat buyurun…

Bu açıklamayı yapan bir psikiyatrist…

Bu insanların bu acıları tekrar tekrar yaşamak istediklerini de nereden çıkarıyorsunuz?? Neden bu insanlarla aranızda empati kurmaya çalışmıyorsunuz..? Sizler aynı durumda olsaydınız.. Mateminizin üzerine yaşamınızı inşa etmek ister miydiniz? Çocuklarınızı babalarının ölümünü sayılara indirgeyen bu evlerde yaşatıp büyütmeyi düşünür müydünüz..??

Soma… Cehennem ateşinin düştüğü yer…! Soma'da 301 insanımız yaşamını yitirdi.. Geride gözü yaşlı eşler ve ne yazık ki yaş ortalaması 10 olan 432 yetim çocuk kaldı. Bu insanlar doğal afet sonucunda hayatlarını kaybetmedi. İhmaller zinciri ve rant uğruna yaşamlarını göz göre göre yitirdiler. İşçilere maden ocağını mezar edenler şimdi de ailelere mezarlık ismiyle ev yapıyorlar. Ve yaşamları boyunca hafızalarından silinmeyecek olan o acı dolu günü ve haykırışları sanırım bu projeye "301 EVLER" ismini vererek kazımak istiyorlar. Ne yazıktır ki, çocuktur unutur söylemi havada kalıyor. Çocuklar unutmuyor... Babasının mezarı başında, '
Anne! Babam yanıyor' diyerek mezara sürekli su taşıyıp söndürmeye çalışıyor… 

Bu çocuklar ve aileleri için çok daha fazla travmatik bir durum ortaya çıkarıyor. Ve ne yazıktır ki bu olay hayatları boyunca onları etkileyecek.. Bu insanların içinde ne fırtınalar koptuğunu anlayabilmemiz gerekiyor.. 

Evet,Soma da yaşamını yitiren insanlarımız da, Gezi olaylarında yaşamını yitiren diğer canlarımız gibi "ÖLÜP GEÇMEDİ"... Her birimizin hafızasında derin izler bıraktı, elbette ki zaman, acıları saran bir merhem. Ama bu göz önünde yaşanmış olan bir facianın acısını unutturmaya yetmez. 301 Evler ismi bizlerin bile duyunca irkilmemize neden oluyorsa, düşünün bu insanlar bu evlerde yaşamak zorunda bırakılacak.. Soma A.Ş. ile birlikte devlet de bu faciadan sorumlu. Evet, Soma A.Ş. ve devlet bu insanlara tazminat, başlarını sokacak bir ev ve yaşamlarını idame ettirecek bir maaş vererek sosyal güvencelerini sağlamak zorunda. Ama devletin bunu yaparken, dikkat etmesi gereken hassasiyet taşıyan konuları da göz ardı etmemesi gerekiyor. İnsanların acıları henüz çok taze… Bu acıları hafife almak ve ölen insanların sayısı üzerinden projeyi isimlendirmek çok ama çok insafsızca…!


https://twitter.com/ceydaknay
https://www.facebook.com/ceymin