ÇÖZÜM YERİNE, ON YENİ ÇOCUK CEZAEVİ...

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın soru önergesine verdiği cevapta 18 Şubat 2013 tarihi itibariyle cezaevlerinde 1608’i tutuklu 393'ü hükümlü olmak üzere toplam 2001 çocuk bulunduğunu belirtti.

Bu cezaevlerinde hapsolan çocukların birçoğu dağılıp savrulmuş; annesi ya da babası olmayan veya aile içi şiddetli geçimsizlik ve yoksulluk çeken eğitimsiz ve çoğu memleketlerinden kaçıp sokaklarda yaşamak zorunda kalıp ilk işi hırsızlık yapmak olan çocuklar. Bu çocuklarımız sokaklarda her türlü istismara açık ve her an ölüm tehlikesiyle yüz yüze. Sahipsiz olan bu çocuklarımızın çoğu, çetelerin eline düşüp hırsızlık, gasp ve uyuşturucu işlerinde kullanılıyor ve yakalandıklarında kendilerini cezaevlerinde buluyorlar.

Birçok çocuk cezaevinde, çocuklarımıza hak ihlallerinde bulunuluyor.! Başta Buca, Pozantı, Sincan, Maltepe cezaevleri olmak üzere çocuklarımıza kötü muamele ve onur kırıcı uygulamalarda bulunuluyor. İşkence, çıplak arama, taciz, hücre cezası, tecavüz ve ‘Hamam Sefaları’ denilen periyodik toplu dayak, başlıca uygulamalar.

Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’ndeki tecavüze uğrayan bir çocuk için,  Adalet Bakanlığı ‘Davacı Acil Çağrı Butonuna Basmadı, Bağırmadı’ savunmasında bulunmuş! O dönem cezaevinde görev yapan infaz memuru A.A. koğuşlarda Acil Çağrı Butonlarının çalışmadığını, kapıların ve duvarların çok kalın olduğunu ve çocukların seslerini duyurmalarının çok güç olduğunu söylemiş. Her basılan buton iş yükünü arttırıyormuş.

Peki, bu çocuklarımızın sesini kim, nasıl duyacak? Feryatlarına ve çaresiz haykırışlarına kim koşacak? Toplumun büyük bir kesiminden Çocuk Cezaevleri kapatılsın sesleri yükselirken İHD İstanbul Şubesi Başkanı Ümit Efe çocuk cezaevlerinin kapatılması için Adalet Bakanlığı’na, TBMM Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına sunulmak üzere Türkiye genelinde imza kampanyası başlattıklarını duyurmuştu. Buna rağmen Adalet Bakanlığı 10 yeni F Tipi, tek kişilik hücreleri olan Çocuk Cezaevleri açmaya hazırlanıyor. 2016 yılı sonuna kadar sayıyı 5’den 15’e çıkarmayı planlıyor.! Peki, bu cezaevlerinde hap içirilerek sersemletilen ve daha sonra lavabo olarak adlandırılan yerlerde ırzlarına geçilen çocukları nasıl korumayı planlıyorlar. Bu çocuklar utanç, baskı ve görecekleri şiddetten korktukları için seslerini duyuramıyorlar. İnsan hakları nasıl ki evrensel bir kavram, çocuk haklarının da bu kavramın içinde yer alması gerekiyor. Her çocuk korunmaya muhtaç ve her türlü riske açık. Çocuklarımızı cezaevlerine kapatarak koruyamayız.

Devlet çocuklarımızı korumaya yönelik politikalar geliştirmeli ve sokaklarda yaşayan çocuklarımız için çare üretmeli. Çocukları cezaevlerine kapatmak yerine, çocuk koruma programları geliştirilmeli ve bu uygulamalar uluslararası normlarda olmalı. Cezaevleri çocukların psikolojik ve fiziksel gelişimleri açısından uygun yerler değil. Bu çocukların bir an evvel ailelerinden ve sosyal yaşamdan koparılmadan eğitim amaçlı, uygun koşulları olan kurumlarda olması psikolojik ve fiziksel gelişimlerini burada sürdürmeleri ve üniversite mezunu ehli pedagoglar tarafından topluma kazandırılmaları gerekiyor.

Ama biz gene Türkiye de yaşadığımızı unutarak bunları kaleme alıyoruz. Pozantı cezaevinde ortaya çıkan tecavüz haberinden sonra cezaevinin 1. ve 2. Müdürü ‘Terfi’ etmiş, haberi yapan gazeteci ise ’Devletin Mahrumiyetini Deşifre Etmek Suçundan’ hapse girmişti!

Umarım Adalet Bakanlığı çağrılara kulak verir ve Çocuk Cezaevleri açmak yerine, daha başka çareler üretir…


https://twitter.com/ceydaknay
https://www.facebook.com/ceymin