‘Bana herkes sahip, benim hiç hakkım yoktur. Ben akıldan yoksun ama vazifem çoktur’.

ÇÜNKÜ ADIM KADIN - HÜKMÜM YOKTUR
 
bana kimse sormaz
atarlarken düğümü
ben bir dilsizim
silkemem ki yükümü

gözlerimde ürkeklik
kimse bilmez küsümü
çünkü adım kadın
dinletemem sözümü

bana herkes sahip
benim hiç hakkım yoktur
ben akıldan yoksun
ama vazifem çoktur

adem'in yediği elma
hep benden mi sorulur ?
çünkü adım kadın
kadınım hükmüm yoktur
 
Çocukluk yıllarımdan aklıma takılan bir şarkının sözleri bu. Buğulu sesiyle Hümeyra söylerdi. Yıllar yılı kovaladı ama hâlâ kadının hükmü yok. Yani yeni bir şey yok kadına dair.
 
‘Bana herkes sahip, benim hiç hakkım yoktur. Ben akıldan yoksun ama vazifem çoktur’.
 
Bu sözleri kadının hayatının A’dan Z’ye her saniyesine, yaşadığı her olaya uygulayabiliriz aslında.
 
İtilip kakılmasından tutun da, sosyal hayattaki yerine, dinden siyasete dek kadın hep bir meta, üzerinden türlü kazanımlar elde edilmeye çalışılan bir organizmadır ne yazık ki. Cahiliye döneminden başlayarak günümüze dek böyle süregelmiştir bu talihsiz, acıklı durum.
 
Cahiliye dönemi Arapların İslâmiyet’i kabulünden önceki dönem olarak görülse de tam bir tarih vermek zordur. Bu dönem, her devirde olduğu gibi, kadınların köle kabul edildiği, köle pazarlarında alınıp satıldığı, onlardan doğan çocukların da köle sayıldığı vahim bir dönemdir.Bazı yerlerde ekonomik nedenler öne sürülerek kız çocuklarının diri diri gömüldüğü bilinir.
 
O halde  soru şu: Kadın İslâm’dan önce ne kadar insandı? İslâmiyet ile insan olgusu, kadın için ne kadar uygulandı? Kadın ve insan?
 
Köklü İslam geleneğine bakıldığında aslında İNSAN kavramı genelde erkek merkezlidir. Bilindiği gibi Kur’an kadın ve erkeklerden ayrı ayrı söz eder. Ancak bu onlara yüklenen rollerden ibarettir.
 
İslâm’da  kadın  tesettür, örtünme ve başörtüsüyle eştir. Çünkü kadın fitne ve fesadın kaynağı,bedeni tamamen cinsel cazibe ve bozgunculuğun asıl nedeni olarak görülmüştür.Sesi, yürüyüşü, bakışı her hareketi  AVRET kabul edilmiştir.
(AVRET: Kadının gösterilmesi ayıp olan yeri. Kadın,zevce,avrat)
 
Özetlemeye çalıştığım bu kısa ifadelerden anlayacağınız gibi, kadının her parçası haram mı helâl mi tartışmalarının odağı olmuştur. Bu durum günümüzde de  devam etmektedir. Bırakın örtünmeyi,kadın sesi bile halâ günah kabul ediliyor. Kadının şarkı,türkü söylemesi bazı çevrelerde bugün bile caiz değildir. Söyletmezler...
 
İnsanı hayrete düşüren bütün bu erkek odaklı yasaklar, aslında hadislerin yanlış yorumundan başka bir şey değildir ve çoğu Hz Peygamberin adı kullanılarak topluma dayatılmıştır.
 
Hz Peygamber’in kadınlara devrim niteliğinde tanıdığı İNSAN OLMA HAKKI ve İBADET HAKKI, garip rivayetlerden beslenenler tarafından kabul edilememiştir. (Sahih-i BUHARİ-Kitabu’t-Tefsir)
 
İslâmiyet, kadını cehaletten  ve insanlık dışı uygulamalardan kurtarmak konusunda devrim yaratırken buna karşı olanlar, öfkelerini halâ kusmaktalar. Onlar, yani cahiliye döneminin karanlık düşüncelerinden kurtulamamış olanlar, kadını tüm insanî ve sosyal haklarından mahrum bırakan düşüncelerini ‘din emrediyor’ diyerek topluma dayatmaktalar ve ne acı ki başarılı da olmaktalar.

Bu noktada din emrediyor diyerek erkek egemen din anlayışında çaresizlik içindeki kadınımızın  yapacağı bir şey kalmadığından, ilkel zihniyete teslim oluyor.
 
İş bununla bitmiyor, kadının üzerinde baskı kuran erkek egemen siyaset yapıcı, onun örtüsünden ojesi ve dudak boyasına dek nesi varsa, kadının her türlü halini kendine malzeme yaparak zekâsız siyaset üretiyor.
 
Kadını örttükçe şahlanan ve beslenen zihniyete son vermek ve gerçek özgürlüğünü yakalamak kadınımızın elindedir. Bakın dünyada ilk kez seçme ve seçilme hakkı, kendi hakları konusunda asla savaşmamış olan Türk kadınına Atatürk tarafından hediye edilmiştir.
 
Bu hak eline bir armağan olarak verilen kadınımız bunun ne kadar farkındadır?
Hukukî ve sosyal hakları konusunda nasıl bir mücadele vermiştir, bilen var mı?
Dayatmacı zihniyete körü körüne biat etmiş ve hiç araştırmadığı sorgulamadığı için bütün ilkel dayatmaları  savunur olmuştur.
 
Erdemli olmak, namus dediğimiz şey örtünerek olmaz. Örtünen kadın namuslu,açık kadın……..?      
 
Ya erkek namusunu nasıl anlayacağız?
 
Bırakın artık kadınımızı ey erkekler. Siz namuslu erdemli olun önce.
 
Devir cahiliye devri değil. Uyanış devridir. Bu böyle biline...
  

https://twitter.com/GFeyman