“DEĞERLİ YALNIZLIĞIN” ACIKLI SONU!..
Şayet bu ülkenin yurttaşı olmasaydım, dışarıdan bakan biri gözüyle, bizim “en büyük Türk büyüklerine” pek acırdım doğrusu...
Sen neredeyse 5 yıl önce, “15 güne kalmaz Emevi Camii’nde namaz kılarız...” diyeceksin, beş yıl sonra adam, 10 kilometre ötedeki Azes’e kadar gelecek... Hem de PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD ile kol kola!..
-Buyurun bakalım!..
Üstelik, büyük hatalarla, günahlarla, hayalcilik ve bakar körlükle geçen bu sürecin sonunda geldiğin yer, bir zamanlar “bakiyen” olan bedevilerin safı!.. Dört adet savaş uçağı, daha yanı başındaki Yemen’e bile diş geçiremeyen kara kuvvetleri ve tabii miktarı meçhul petro-dolarları ile Suudi Arabistan oldu mu “stratejik” ortağın!.. Kerameti kendinden menkul, Batı’nın Arap yarımadasına “hançer” misali saplanmış bendesi Katar’ı da unutmamak lazım tabii...
-Şu sefalete bakın!..
Rusya, sınırının dibindeki Azes’i bombalıyor, hastaneler, okullar Rus füzeleriyle havaya uçuyor, siviller, çocuklar ölüyor, yüz binlerce insanın sınırımıza yığılması an meselesi, PYD’nin bir zamanlar pek mühim devlet adamı protokolüyle ağırladığın, hatta kımızı pasaport bile verdiğin iddia edilen şefi Salih Müslim, efendilerinden aldığı güçle, “girdiğim yerden milim kıpırdamam” diye ele geçirdiği askeri havaalanını sahipleniyor, bizim Başbakan sıfatlı muhterem, Ukrayna dönüşü hala “kırmızı çizgiler” masalını anlatıyor...
-Morarmış çizgiler diyemiyor tabii!..
Donkişot stratejisi!..
Biliyor musunuz dünya bize nasıl bakıyor?. Buyurun okuyun:
-Washington Post: Halep’te mini bir dünya savaşı yaşanıyor!
-Times: Türkiye ve Suudi Arabistan, karmaşık ve kanlı Suriye savaşına dahil oluyor!
-Guardian: Türkiye savaşın içine daha da çekildi!
Bitmedi, senin ülkenin yorumcuları dahil tüm dünya, şu anki konumun haklı olsa bile seni “işgalci” olarak damgalanacağını, IŞİD’e destek veriyor görüntüsü çizdiğini söylüyor!.. Ne yazık ki dahası var; dün Rusya’dan yükselen tehditten haberiniz var mı bilmiyorum.. Federal Güvenlik Teşkilatı eski Başkanı Nikolai Kovalyov, aynen şöyle dedi:
-Türk ve Suudi yetkililer, Suriye topraklarına asker konuşlandırmaları durumunda muhtemelen Rus hava gücü tarafından bombalanacaklarının farkında!..
Üstelik, PYD’yi bombalamanın üç haklı gerekçesini dünyaya sunmaya çalışıyorsun, takan yok!.. Haa, Merkel biraz hak veriyor gibi göründü, o da mülteci sorununun daha da ağırlaşacağı kabusu yüzünden!..
Üstüne üstlük, daha kendi aranızda bir fikir birliğiniz dahi yok!.. Tabii ki Türk ordusu, vatanın tehlikede olduğu her an savunmak için bedenini ortaya koyacak, bunda hiç bir kuşku, endişe yok. Peki senin stratejin ne arkadaş? Kapına bağladığın yandaşlar vasıtasıyla kendi halkına gaz vermek, onları bu savaşa inandırmak, “durun, ülkeyi bir felakete götürüyorsunuz” diyenleri “hain” ilan etmek mi?.. Dünya üzerinde, bedeviler dışında dostunuz kalmamış, NATO, sana yardıma geleceğine, Ege’de mülteci avına çıkmış, sen hala o bir zamanlar arkasına sığındın “değerli yalnızlık” palavrasını mı sürdürüyorsun?. Onun miladı çoktan doldu; şimdi senin önünü bile göremediğin, birbirine dahi anlatmayı beceremediğin o stratejiye dünya, “Donkişot stratejisi” diyor!..
-İyi de bu ülkenin, bu halkın suçu, günahı ne? Yeni bir “Balkan faciasını” niçin yaşasın?!.
Yandaşların sefil ötesi hafifliği!..
Gerçekten midem bulanarak ve dehşet içinde izliyorum...
Bu nasıl bir pespayelik, bu ne tür bir zavallılıktır, anlamıyor ve de inanamıyorum... Eline kalem geçirmiş bir takım “yazar” sıfatlı muhterem, öyle şeyler yazıyor, o denli hakaret ve iddialar sıralıyor ki, okurken, izlerken onların namına benim yüzüme ateş basıyor, ben utanıyorum!..
Hepsini yazmaya kalksam, emin olun “pehlivan tefrikası” bunların didişme hikayesi yanında üç satırlık “aşk manisi” gibi kalır. Ben en iyisi bu kepazeliklerin üstüne tüy diken son sefil tartışmadan söz edeyim... Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, attığı twitte Başbakan Başdanışmanlığından kısa süre önce ayrılan Etyen Mahçupyan ve Cevdet Akçay’ın yabancı yatırımcıların komisyoncusu olduğunun ortaya çıktığını yazdı... Aslında pek de orijinal değil; yıllardır bildiğimiz, konuştuğumuz, yazdığımız bir durum!..
Ancak Etyen Mahçupyan köpürdü ve bir internet sitesinde Cevdet Akçay’la Yiğit Bulut arasında “uygunsuz ilişki” olduğunu yazdı. Hayır, ima etmedi, kurguladığı bir karakterle konuşma yaptığı görüntüsüyle açıkça Yazdı!.. Ardından şu bayağı sözcükleri ekledi:
“Koca bir Cemil Ertem... Arkasında koca bir Yiğit Bulut var. Onun arkasında kim bilir kim var” dedi. ‘Haşa’ diye bağırmışım.! Yiğit Bulut öyle arkasına birini alacak adam mı?..”
Nasıl seviye ama?. Hadi bu zevatın tıyneti malum diyelim. Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır diye düşünelim..
-Yazık değil mi kocca Cumhurbaşkanı’na, kocca Başbakan’a?.. Devleti mi yönetecekler, başdanışmanların “komisyonculuk ya da cinsel sapkınlık” iddialarıyla mı uğraşacaklar?..
https://twitter.com/umit_zileli