DOĞALGAZDA YENİ MÜJDE YOK mu YAV?!.

Olmaz olur mu var tabii; yüzde 15!

Bu defa zamları yağdırmak için gece yarısını seçtiler! “Su uyur BOTAŞ uyumaz” özdeyişi çerçevesinde LPG’ye, benzine, kömüre gelen zamlardan sonra doğalgaza da yüzde 15 zam geldi… Yekililer “Konutlar değil, sanayi aboneleri zamlandı” diyecektir, sorsanız! Halbuki durumda hiç fark yok, sadece “ha Ali, ha veli” durumu var; zamlar sanayi aboneleri ile elektrik üretim santrallerine geldi, bin metreküp doğalgaz için yüzde 15!

Bunun anlamı konutlar için zammın da eli kulağında demek!

Halbuki bendeniz başlıktaki sorumu “Karadeniz’de filan yeni bir doğalgaz rezervi müjdesi” anlamında sormuştum. Hani büyük kazıklar pardon zamlar öncesi genellikle bu tür müjdeler verilirdi ya, o bakımdan! Bu kez demek ki müjdeye de gerek görülmedi!

Belki konutlara geçirilecek pardon yapılacak zamlar öncesi verilir büyük müjde!

Verilirse on ikinci müjde olacak yanlış hesaplamadıysam…

Haa, bu arada yanaşma medyanın “çok başarılı”, “dev işbirliği” manşetleri attığı baş başa Soçi görüşmesi sonrasında Türkiye’nin Rusya’dan boru hatları yoluyla zaten pahalı aldığı doğalgazın da 238 dolardan 275 dolara çıkacağı belirtiliyor, üstelik ekstra doğalgaz verilmesi diye bir durum da söz konusu değilmiş.

Bu durumda BOTAŞ bu farkı aylara bölerek aksettirecektir hanelere! Ancak üzülmenize hiç gerek yok; açın haber sitelerini “bilmem kaç maddede evinizi nasıl sıcak tutarsınız?” öğütlerini okuyun, vakit geçirmeden uygulamaya başlayın:

Isınırsınız!..

Sırada elektrik zammı var!

Hep öyle olur zaten…

Ancak işin bir başka boyutu da var; daha geçtiğimiz yılbaşı, yani 10 ay kadar önce 1 milyon kişi elektrik faturalarını ödeyemezken bu rakam 5.5 milyon kişiye yaklaştı! İyimser bir hesapla 4 kişilik bir aileyi baz alsak neredeyse 1.5 milyon aileden söz ediyoruz demektir bunun adı!

Bu ayrılmaz ikiliye yani doğalgaz ve elektriğe zam gelmesi demek, sonrasında iğneden ipliğe, temel gıda maddelerinden gündelik her türlü harcamaya zam gelecek demek! O zaman ne olacak peki?

Böyle devam ederse ne doğalgazda ne de elektrikte fatura ödeyecek abone bulamayacaklar, olacak olan bu!

Kardeş gazetemiz SÖZCÜ’de dün ibretlik bir manşet vardı; 3 yıllık “tek adam yönetiminde” nereden nereye göçtüğümüz, nasıl yoksullaştığımız bir bir sıralanmıştı! Neredeyse hiçbir şeyimizin kalmadığı, uçurumun kenarında bulunduğumuz, yarı aç yarı tok yaşayan bir millet haline getirildiğimiz rakam ve tablolarla anlatılmıştı!

Ancak en büyük Türk büyüklerinin gündemi bambaşkaydı!

Soçi’de sırtımıza yüklenenler!

AKP’li Cumhurbaşkanı, Putin’le baş başa Soçi zirvesinden dönerken neler konuşulduğunu istediği gibi anlattı…

Anlattıklarından anlaşıldığı kadarıyla 3 paketten söz edebiliriz:

Suriye’de çözüm vakti geldi. Buradan anlaşıldığı kadarıyla, Putin Suriye’de fazla kalındığını, özellikle İdlib’den yavaş yavaş çekilmemiz gerektiğini masaya koymuş!

S-400’lerden geri adım atmamız söz konusu değil. Demek ki, depodaki S-400’lerin yanına bir set daha geliyor, hediyesi 2.5 milyar dolar! Ayrıca denizaltı, uçak motoru, gemi inşaatı konularında da müşterek çalışmalar olacakmış. Onların kaç milyar dolar edeceğini bilemiyorum!

İki yeni nükleer santral konusunda Putin “Bu konuyla ilgili çalışalım!” demiş. Daha birincisi bitmemişken iki nükleer santral daha! Bunlar kaç milyar dolar eder, artık biri Antalya, diğeri Bodrum çevrelerine inşa edilir mi bilemeyeceğim…

Biz burada hala domatesin fiyatı, barınamayan öğrenciler, yoksulluk ve açlık endeksi filan diye konuşuyoruz…

Bakın, dünya liderimiz ne büyük projelere kafa yoruyor!

Bir de Merkez Bankası’ndaki döviz miktarı eksi 40 milyar dolara vurmasaydı, tutulamazdı vallahi!

Konu itibar olunca…

“Litsemeriye”

Bir de, Rus Devlet Televizyonu Rossiya 1’de yayınlanan 60 minutes (60 dakika) programında yapılan büyük terbiyesizlik var tabii. Ben de Deniz Zeyrek’in SÖZCÜ’deki köşesinden öğrendim.

Soçi’deki görüşme sürerken, programın sunucusu bakın ne demiş, Deniz’in yazısından aktarıyorum:

Putin-Erdoğan görüşmesiyle aynı saatlerde Türkiye ile Ukrayna arasında Bayraktar TB2 SİHA’ların bakım onarım ve modernizasyonları için Ukrayna’da müşterek Test ve Eğitim Merkezi inşaatı yapılması hususunda ikili anlaşmalar yapıldı. Bu gelişme Erdoğan’ı karakterize ediyor!

Erdoğan’ın yaptığı ikiyüzlülük (Rusçası litsemeriye), gösteriş ve tuhaflık. Putin’le yaptığı yaklaşık 2 saat 40 dakikalık görüşmenin ardından Donbass Bölgesi için korkunç, yıkıcı bir anlaşmaya imza atıldı!

Gerçekten çirkin, utanç verici bir söylem. Üstelik devlet televizyonunda. Putin ve adamlarının haberdar olmaması mümkün değil! Ve, şu saate kadar bizim Dışişlerinden bir “çıt” bile çıkmadı, iyi mi…

Bu daha da utanç verici!

https://twitter.com/umit_zileli