DOSTA DÜŞMANA İLANEN SINIR ÖTESİ OPERASYON!..

Askerlikten çok anladığımı söyleyemem…
Ancak askerliğimi operasyon bölgesinde yaptım, hem de jandarma komando asteğmen olarak…Pek çok şey gördüm, operasyonlara katıldım, en azından bir çoğuna da tanık oldum…Ama hayatımda
“randevulu operasyon” diye bir şey görmedim!..
Partili Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Türk Sanayi Zirvesi'nde dünyaya yaptığı anlam veremediğim açıklamasında aynen şöyle dedi:
-Hazırlıklarımız tamam, Fırat'ın doğusunu bölücü terör örgütünün elinden kurtarmaya yönelik harekatımıza birkaç gün içinde başlıyoruz…
Bari saatini de verseydiniz!.. Abdulkadir Selvi dün Hürriyetteki köşesinde, Cumhurbaşkanı'nın bu açıklama stratejisini şöyle anlattı:
-ABD askerlerinin hedef olmaktan çıkması için!..
Anladım; ABD askerleri harekatı duyunca hemen yerlerini terk edecek!!! Cumhurbaşkanı, harekatı anlatırken, ABD ile derin görüş ayrılıklarından, PYD/YPG/PKK'ya gönderilen yüzlerce TIR dolusu silahtan, 30 bin kişilik ordu kurmak için girişilen eğitim seferberliğinden söz ettikten sonra şu sözleri de altını çizerek söyledi:
-Hedefimiz asla Amerikan askerleri değildir!..
Ne kadar güzel… de, orada yerleşmiş, “gözleme” adı altında göstere göstere karakollar kurmuş, üs oluşturmuş ABD askerlerini teröristlerden nasıl ayıracak, kış şartlarında yapılan muharebelerde kimin kim olduğunu nasıl fark edeceksiniz?!.
Daha vahim soru ise şu: daha geçenlerde geçmişte Deyrizor'da “zorunlu olarak savunma yaptıklarını” açıklayan, bu yolla tehdit silahını göstere göstere kullanan ABD, yine sözde “savunma amaçlı” silahına davranır, hava saldırısında bulunur, teröriste savaş meydanında destek verirse ne yapacaksınız?!. B planınız, C planınız var mı?..

-Yoksa iş oraya kadar varmayacak mı?!..

Bu mevsimde operasyon olur mu?..

Yukarıdaki son cümle yani soru özellikle çok önemli…
Askeri, siyasi uzmanlar, operasyonu sahada bizzat yaşamış, planlamış emekli generaller aynı şeyi söylüyor:

-Bu kış şartlarında, üstelik son derece kritik, ABD askerlerinin de olduğu bir bölgede, büyük kuvvetler, ağır silahlar ve en önemlisi hava gücü desteği olmadan büyük operasyon yapılamaz!..
O halde biz de aklımıza takılan soruları soralım:
-Türk Hava Kuvvetleri, karadan yapılacak bu operasyona destek verecek mi?
-Daha dün, bu operasyona şiddetle karşı çıkan, tehditkar ifadeler kullanan ABD, o hava sahasının kullanımına nasıl olup da karşı çıkmayacak?.. Amerikan uçakları o sırada tatile mi çıkacak?.
-Fırat'ın doğusu ve tabii Türkiye'nin Doğu'sunda hava şartları malum… Bu ağır kış şartlarında buraya ne kadarlık bir kuvvetle, ne kadarlık bir süre için operasyon yapılacak? Tüm teröristler temizlenene dek deniliyorsa, askeri uzmanların söylediğine göre, uzun, derinliği olan bu alan için epey büyük bir kuvvet ve lojistik gerekiyor, bunlar planlandı mı?
-Rusya, İran ve bizzat o toprakların sahibi olan Suriye bilgilendirildi mi? Başta Suriye olmak üzere yoğun bir tepki karşısında nasıl bir politika izlenecek?..

Sorular uzatılabilir, ancak bu kadarı da yeterli…Dikkat ederseniz sorular bile daha yanıt alınmadan şüphe yaratmaya yetiyor!..
-Adeta bir “danışıklı dövüş” durumu yaşanıyormuş havasına dikkat çekiliyor!..

Seçim yatırımı iddiaları!..

Böylesine bir operasyon, doğal olarak şüpheleri körüklüyor…
Öyle ki; ABD ile bir
“operasyon oyunu” planlanıp, 3.5 ay sonra yapılacak yerel seçimleri “cepte keklik” haline getirme operasyonu yapılacağını ileri sürenler bile var!..
Muhalefet partileri de dikkatli bir dil kullanarak terör tehdidine karşı, ülkenin ve milletin geleceği için operasyonun desteklenebileceğini ancak bunun yerel seçimlere yönelik
“uyduruk” bir harekat olmaması gerektiğini üstüne basarak belirtiyorlar…
MHP, bildiğiniz gibi, dayanak vazifesini cansiperane şekilde sürdürüyor!… Öyle ya da böyle, tabii ki milletin ve ülkenin geleceği söz konusu olduğunda akan sular durur; ancak yıllardır var olan bu durum acaba 3-4 ay daha bekleyemez miydi sorusu da havada asılı yanıt bekliyor!.. Tabii ki söz konusu vatansa gerisi teferruattır, ancak bir şey daha var:

-Söz konusu aynı zamanda çocuklarımızın, Mehmetçiğin kanı, canıdır!..

Erdal Eren 38 yıl önce öldürüldü..

Henüz 17 yaşındaydı…
Bir arbede sırasında vurularak şehit düşen bir askerin katilki oılduğu iddiasıyla 12 Eylül Cuntası gözetiminde yargılandı… Hakkında doğru dürüst bir delil bile yoktu.. Avukatlarının Yaşının küçük olduğu, kemik ölçümü yapılması talepleri dahi reddedildi…
-38 yıl önce dün asıldı!..
O kadar işkence görmüştü ki, yakınlarına idamın kurtuluş olacağını bile söylemişti… Askeri Cunta'nın kanlı ellerindeki kurbanlardan biri olarak tarihe geçti…
-Ruhu şad olsun…

https://twitter.com/umit_zileli