Basketbolumuzun uzun yıllar lokomotifi olan Efes çok önemli bir maça çıktı. Hem Avrupa kupalarında oynanan 500. Maç olması , hem Efes'in zayıf da olsa umutlarını ileri haftalara taşıyabilecek olması maçı çok önemli kılıyordu. Bu arada panatinaikosu yenerek bir diğer Türk takımı olan Fener'e bir avantaj sağlamış olacaktı. Ama çok gayretli olmasına rağmen Efes'in gücü yetmedi. Umutları gelecek yıla ertelerken Fenerbahçe kendi göbeğini kendi kesecek artık.
Anadolu Efes ilk çeyrekte rakibini iyi savundu ama sayı bulmakta çok zorlandı. Maça Fotsis'in ampulün yukarısından bulduğu üçlükle başlayan Panatinaikos Efes'in etkili savunmasıyla pota altını çok iyi kullanamasa da hücum ribauntlarına hakim olarak üst üste hücum etme fırsatı buldu. Kısır ilk çeyrek 11-10 Panatinaikos galibiyeti ile geçerken hakemlerin rakibin sert oyununa faul vermekte isteksiz davrandığı gözlerden kaçmadı. Aslında bu çeyrek maçın özeti gibiydi.
İkinci çeyrekte ilk dakikalarda pota altında pozisyon hataları yapan Efes farkın artmasına sebep oldu. 6-0 lık geri dönüş bir anda Efes'in avantajlı duruma geçmesini sağladı . Ama maç boyu süren , 'hücum ribauntlarını rakibe verme' hastalığı , periyod sonlarını kötü oynama geleneğiyle birleşince Panatinaikos ilk yarıyı önde kapadı. Efes'in düşük şut yüzdesiyle daha iyisini yapması zaten mümkün olamazdı.
Üçüncü peryodla iki üçlük isabeti ve top çalarak atılan fast break sayısıyla hızlı giren Efes tam ipleri eline aldı derken periyodun sonunu yine kötü bitirdi. Son 1,5 Dakika'ya 4 sayı önde girmişken periyodu 44-42 Panatinaikos önde kapadı. Aslında Efes'in organize olamayan hücumları nedeniyle 2. Ve 3. Çeyreklerin son hücumlarını genç Cedi Osman kullandı ve başarılı olamadı.
Son periyodda Birkan erken 4 faul alınca sınırlı kadro problemi yaşayan Efes Cedi Osman'ı oyuna aldı. Genç oyuncu gayretiyle ona fırsat verenleri utandırmadı. Ama bu seviyede oynamak için henüz yeterli deneyimi olmadığı açık. Pota altında etkili olamayan takımımızda zoraki skor opsiyonları Gordon ve Planinic oldu. Ancak son 2.42 Dakika'ya 4 sayı önde girmesine rağmen Efes geleneği bozmadı.çekige 3. Kez zıpladı ve Panatinaikos maç sonu üçlüğü ile maçı uzatmaya götürdü.
Uzatmada telaşlı ve organizasyonsuz Efes sürekli 1e1 lerle oyunu zora soktu. Panatinaikos ise düzenli ve planlı bir oyunla uzatma periyodunu hep önde götürdü ve maçı kazandı.
Sonuçta Efes çok yönlü bir yenilgi aldı. Ama oyuncuların bu kısıtlı kadroya rağmen özellikle 500. Maç aşkına çok gayretli olduğu görülüyor. Ne var ki bir takımın her periyodun sonunda kriz yaşaması ve her periyod sonunda yenilmesi talihsizlikle kadro yetersizliği ile açıklanamaz . Angelou kriz anlarına çözüm getiremiyor. Bunu final oynamasına rağmen Türkiye kupası maçlarında da gördük. Üstelik işin taktiklerde çözülemediği anlarda sazı eline alacak nitelikte bir lider oyuncu da yok. Buna pota altındaki yetersizlik de eklenince Efes rakip kim olursa olsun zorlanıyor. Semih bekoligdeki zayıf takımlar hariç hiçbir takımın 5 numaralarına üstünlük sağlayamıyor. Keremin ise gerçek bir 5 numara olmadığını biliyoruz. Üstelik hücum kapasitesi sabit. Son maçlarda ribauntlarda da çok etkili olmadığı düşünülebilir. Nitekim Fotsis bugün içeri girerek de , dışarı çıkıp şut atarak da istediği gibi oynadı.
Sonuçta Efes hala güçlü bir takım ama Euroleague artık imkansız modunda. Ligde ise bu yapıyla şampiyonluk pek mümkün görünmüyor.
Sağlıkla kalın...
https://twitter.com/rtkala
https://www.facebook.com/rustu.kalac
