GERÇEĞİ ÇOK İYİ BİLİYORSUNUZ!..
Geçen gün Meclis’te kutlama merasimi vardı...
Bayram değildi, seyran değildi ne kutlamasıydı peki bu?. Aileden Sorumlu devlet Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında CHP’nin verdiği gensoru AKP’lilerin oylarıyla reddedildi. Ardından iktidar partisinin vekilleri bakanın önünde kuyruk olup tebriklerini sundular, oydu işte!.. Sözcü’nün manşeti olan biteni gayet güzel anlatıyordu:
-Meclis’te tecavüzü aklama kuyruğu!..
AKP’nin “gündem değiştirme” uzmanları, bu kepazeliği örtecek bir olay yaratmak için düşündüler taşındılar ve buldular; Kemal Kılıçdaroğlu!.. CHP lideri “çocuklara tecavüz” gibi korkunç bir suçun dahi iktidar partisi tarafından “hasıraltı edilmek” istendiğini anlatırken şöyle bir cümle kurmuştu:
-Valisi konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Aileden sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette o da konuşmuyor...
Kumpas kısa sürede kuruldu. Başbakan Davutoğlu, “Türk siyasetinde utançla anılacak. Bu konuşmasından sonra onu adam sınıfından saymıyorum” dedi örneğin!.. Hükümet Sözcüsü Numan Bey, “seviyesiz ve aşağılık sözlerdir. Milletimizden ve Ramazanoğlu’ndan özür dilemesini bekliyoruz” fetvası verdi. AKP’nin kadın vekilleri “ayrımcılık” diye haykırdı...
Aktroller durur mu, “belden aşağı” ne varsa sıraladılar sanal dünyada, ben aktarmaktan utanırım. Yanaşma gazeteler de dün ağır başlıklarla katıldı kumpanyaya; Sabah, “Ahlaksızlıkta da dibe vurdu” manşetiyle çıktı. Kılıçdaroğlu yine ağzını bozmuştu(bu cümleye çok güldüm) Diğerlerininki de aşağı kalmıyordu tabii:
-Akşam “Ahlak yoksunu”, Star “Siyasetin yüzkarası”, Güneş “Çirkinleşti”, Yeni Şafak “Terbiyesiz” Yeni Zaman(!) “Edep Ya Hu”, Milat “Aşağılık sözler”, Güneş “Çirkinleşti” Türkiye “Çirkin sözler”
Muammer Güler sapık mıydı?!..
İktidar partisinin “imamları” böyle yapar da, partinin alt kadroları durur mu?..
AKP Derince gençlik Kolları sıfatlı, Tanju Yılmaz isimli herif-i naşerif şöyle bir tweet attı:
-Senin de, senin gibi kaç tane zerzevat varsa hiçbirinizin yatacak yeri yok. Bu toprakların tarihindeki en kara lekesiniz. 93 yıllık garabetin çocuğu. Atan ne ki sen ne olacaksın. Ahlaksız Kılıçdaroğlu
Aklı bilmem neresinden başka bir şeye çalışmayan bu alçak, CHP lideri üzerinden Cumhuriyete de, Büyük Devrimci Atatürk’e de kinini kusmuştu anlayacağınız... Tabii eğlenceli durumlar da yaşandı; AKP kadın kolları ve kadın milletvekilleri CHP genel Merkezi’ne siyah çelenk bıraktı. Kadın haklarını savunmak adına yapılan eylemde kim konuştu dersiniz? Mehmet Ali Şahin!.. kadınlar da alkışladı, şaka gibi değil mi?.
Peki saray ne yaptı diye soracaksınız haliyle; o bekledi. Herkes eteğindeki taşı döktükten sonra Muhtarlar toplantısında en ağır bindirmeyi yaptı, Kılıçdaroğlu’na “siyasi sapık” dedi!..
-Bakan hanım hakkında çok çok çirkin ifadeler kullanıyor. Cinsi sapık şu anda içeride hesap veriyor. Peki siyasi sapıklara ne yapacağız? Bu zat için söylenen her söz israftır, fuzulidir, tıpkı kendisi gibi gereksizdir...
Şimdi tekrar başa dönelim ve Kılıçdaroğlu’nun böylesine topyekun saldırıya uğramasına neden olan şu meşhur cümleye bir göz atalım. Ne demişti CHP lideri?
-Aileden sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette o da konuşmuyor...
Yeri geldiğinde en ağır şekilde eleştirdiğim Kemal Bey’in bu sözlerinden “siyasi sapıklık”, “terbiyesizlik”, “ahlak yoksunluğu” çıkarmak için AKP’li olmak gerekiyor galiba!. Bu durumda şu soruyu sormak farz oluyor:
-Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler sapık mı?!.
Rıza Bey’in önüne yatan bakan!..
Önce CHP liderinin saldırılara karşı aldığı tavırdan söz edelim...
Kılıçdaroğlu geri adım atmadı, gayet haklı olarak, “önüne yatma” ifadesinin kendisine ait olmadığını, bizzat AKP’li bir bakan tarafından Türk siyasetine kazandırıldığını belirti ve ekledi:
-Bakan Ramazanoğlu, Ensar Vakfı yurtlarında tecavüze uğrayan çocuklarla ilgili “Bir sefer oldu diye olayın üzerine mi gidilir?” sözlerinden hiç utanıp sıkılmadı..
Kılıçdaroğlu’nun, sözünü ettiği AKP’li bakan kim peki?. Bravo, bildiniz; hani 17/25 Aralık kepazeliğinde oğlunun evinden altı adet kasa ile para sayma makinası çıkan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler!.. Bu muhterem dinlemeye takılan telefon konuşmasında, şu sıralar New York’ta yargılanan Reza Zarrab’a aynen şöyle söylemişti:
-Kimse sana bir şey yapamaz, ben senin önüne yatarım!..
Şimdii, elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün; Rüşvet ve yolsuzluk rezaleti ortalığa döküldüğünde Muammer Bey ve mahdumu neyle suçlanmıştı?. Yolsuzluk ve rüşvetle tabii! Bir Allah’ın kulu çıkıp “sapıklık bu!” demiş miydi? Hayır! Söylenen söz siyasi literatüre girdi mi? Evet!
O zaman CHP lideri niçin “siyasi sapık, utanmaz, terbiyesiz “ oluyor?. Rüşvet alıp, yolsuzluk yapmadığı için mi?.. Haa, AKP’nin akıl hocaları işin içine “kadın” unsurunu ekleyip, olayı “cinsel ayrımcılık” kılıfına sokmak istediler ama maalesef tutmadı!. O tür ayrımcılık, hakaret, istismar içeren sözcükleri bolca görmek istiyorlarsa, arşivlere ya da aynaya bakmalarında fayda var!.. Kılıçdaroğluna da bir lafım olacak:
-Geri adım atmadığınız, gayet net, anlaşılır konuştuğunuz için kutluyorum. Ancak kadın kotasından partiye aldığınız, Genel Başkan Yardımcılığı yaptırdığınız dinci muhteremin “amacını aşmış” tweeti umarım biraz olsun gerçeği görmenizi sağlamıştır...
https://twitter.com/umit_zileli