AKP’li Cumhurbaşkanı, İzban grevini 60 gün süreyle erteledi...
-Oldu da bitti maşallah, iyi olur inşallah!..
İzmir Banliyö Taşımacılığı Sistemi AŞ’ye(İZBAN) bağlı bir süredir devam eden grevin Cumhurbaşkanı imzasıyla ertelenmesi şu gerekçeye dayandırıldı:
-Şehir içi toplu taşıma hizmetlerini bozucu nitelikte görüldüğünden...
E, zaten grevin amacı tam da buydu!.. İşçinin elinde devlet ya da özel, patrona karşı bir tek silah var, o da en demokratik hakkı olan grev!.. Fabrika olsa üretimi durdurmak, havayolu olsa uçağın uçmasını engellemek, tren olunca da taşımanın yapılmasına mani olmak!.. Böylece patronu haklarını vermesine zorlamak!.. Yukarıdaki gerekçeye göre ise hiçbir işkolunda greve gitmek sonsuza kadar mümkün değil!..
Cumhurbaşkanı, geçen yılın sonunda AKP İl Başkanlığı Teşkilat Toplantısında İZBAN grevini konu ederek her zamanki gibi CHP’ye yüklenmiş ve şu tarihi açıklamayı yapmıştı:
-Bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı!..
Şimdi bu cümleye neresinden bakalım?.. Öncelikle İZBAN şirketinin yüzde 50’si İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ise yüzde 50’si de TCDD’nin!.. Yani grev her ikisine de karşı yapılıyor... Belediye daha fazla vermek istese dahi, ortağı devlet kabul etmedikçe bunu yapamıyor, eli, kolu bağlı!.. Üstelik işçinin istediği zamla İZBAN yönetiminin kabul ettiği artış arasında yalnızca bir kaç puan oynuyor!.. Ama olmaz, işçinin isteği kabul edilemez...
- O zaman İzmir yerel seçimi için tasarlanan oyun sahneye konamaz!..
CHP’ye, hiç kazanamadıkları İzmir’de yüklenme fırsatı ortadan kalkar!.. Cumhurbaşkanı’nın aldığı “grevi erteleme” kararıyla İzmirlinin kurtarıldığı masalı yatar, olur mu hiç!..
“Grev denilen olaylar” nasıl ortadan kalktı!..
Cumhurbaşkanı haklı, onların iktidarında grev mrev kalmadı!..
Peki nasıl kalmadı?.. Gelin birlikte bakalım...
-AKP’nin yasakladığı ilk grev 1 Temmuz 2003’teki Petlas grevi oldu...
-Hüküet, o yılın sonunda, 8 Aralık 2003’te bu kez Kristal-İş üyesi 5 bin Paşabahçe işçisinin grevini daha başlamadan yasakladı. Camda yasağın kalkmasının ardından Paşabahçe işçileri 30 Ocak 2004 günü greve yeniden başladı. AKP, ilkinde “Milli güvenliği bozduğu” gerekçesi ile yasakladığı grevi bu kez “ genel sağlık” gerekçesini ekleyerek ikinci kez yasakladı!..
-21 Mart 2004’te Lastik-İş’in toplu sözleşmesi anlaşmazlıkla sonuçlanınca 20 ayrı fabrikada aldığı grev kararı Bakanlar Kurulu tarafından yasaklandı!..
-1 Eylül 2005’te Türkiye Maden İş’in Erdemir Madencilikteki grevi yasaklandı!..
-27 Haziran 2014’te 5 bin 800 işçinin Şişecam’a bağlı 10 cam fabrikasında 8 gündür sürdürdüğü grev, yine aynı şekilde “Genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle yasaklandı!..
-21 Temmuz’da ise iki kömür işletmesinde Maden İşçileri Sendikası’nın aldığı grev kararı yine “genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle yasaklandı!..
Bizim genel sağlığımız ve milli güvenliğimiz o kadar hassas, o denli çabuk bozulur nitelikteydi ki, herhangi bir iş kolunda yapılacak bir grev maazallah hepimizi onulmaz hastalıklara gark eder, milli güvenliğimiz berhava oluverirdi!.. Neyse yapılamayan grevlere devam edelim:
-30 Ocak 2015’te Bakanlar Kurulu, Birleşik Metal İş’in, aralarında Anadolu İsuzu, Demisaş Döküm, Federal Mogul, Sarkuysan ve Türk Prysmian Kablo’nun da olduğu 22 fabrikada uyguladığı grevi yasakladı!..
Olağanüstü Hal’in güzelim fırsatları!..
Yukarıda okuduklarınız normal düzende yasaklanan grevlerdi... Bir de Olağanüstü Hal(OHAL) sürecinde yasaklanan grevler var. Onlar da şöyle:
- OHAL döneminin ilk grev yasağı 18 Ocak 2017’de başlayacak olan Asil Çelik grevi oldu!..
-Birleşik Metal İş’in örgütlü olduğu EMİS’e bağlı işyerlerinde 20 Ocak 2017’de başlayan grev yasaklandı. Bilin bakalım gerekçe neydi? Bravo bildiniz “Milli güvenliği bozucu nitelikte olması!”
-20 Mart 2017’de Resmi Gazete’de yayınlanan kararla Akbank grevi “Ekonomik ve finansal istikrarı bozucu nitelikte olduğu”gerekçesiyle yasaklandı!..
-22 Mayıs 2017 tarihli resmi gazetede yayınlanan kararla Şişecam işçilerinin 24 Mayıs 2017’de başlatacağı grev bu kez yalnızca “Milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle başlamadan yasaklandı!..
-Merter İlaç Fabrikası’ndaki grev kararı da “genel sağlığı bozucu olduğu” gerekçesiyle 3 Haziran 2017’de Bakanlar Kurulu tarafından yasaklandı!..
-MESS sözleşmesi kapsamında 130 bin işçiyi kapsayan ve 2 Şubat 2018’de başlayacak olan grev, Bakanlar Kurulu kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla yasaklandı... Tesadüfe bakın; yasaklama kararı tam da MESS’in işçi sendikalarıyla yapacağı görüşme günü alınmıştı!..
-Petrol-İş üyesi Soda Kromsan işçilerinin Adana ve Mersin’de aldığı grev kararı, tam da grevin başlayacağı gün, 23 Mayıs 2018’de Bakanlar Kurulu tarafından yasaklandı!..
-İzban grevi, yukarıda anlatıldığı üzere Cumhurbaşkanı kararı ile 60 gün ertelendi!..
Demem o ki, AKP’li Cumhurbaşkanı çok haklı; bu şartlar altında grev hayal dahi edilemez!.. Zaten, Cumhurbaşkanı patronlara yaptığı konuşmada ne demişti?..
-Soruyorum iş dünyasında bir sıkıntınız var mı? Biz göreve geldiğimizde bütün fabrikalarda grev tehdidi vardı. Ama biz şimdi müdahale ediyoruz. Bunun için kullanıyoruz biz OHAL’i!..
İşte bu kadar; burası sözün bittiği yerdir!..
https://twitter.com/umit_zileli
