KOZMOGRAFYA: HİÇ DUYDUNUZ mu?!.
İlginç bir isim değil mi, Kozmografya…
Çoğunuzun duyduğunu sanmıyorum!.. Ben anlatayım öyleyse:
–Kozmografya 1929 yılı lise 3 sınıfları için hazırlanan ders kitabının adı!..
Ordinaryüs Prof. Ali Yar tarafından yazılmış… Özelliği ne peki?
–Türkiye’de yazılan ilk astronomi kitabı!..
Tolga Aydoğan, bu kitabın 1933 yılı baskısını sahaflarda buldu ve inanılmaz hikayesini paylaştı… Ben de Boğaziçi Aydınlar Topluluğu WhatsApp grubunda okudum… Hikayeyi okurken gözlerim yaşardı, her satırında boğazıma bir şeyler takıldı… O günleri ve bugünleri karşılaştırdım ister istemez, utandım!..
1929 yılında Büyük Devrimci Mustafa Kemal, Prof. Ali Yar’ı çağırarak, lise son sınıf öğrencileri için bir astronomi kitabı yazmasını rica etti… Burada bir parantez açarak, Tolga Aydoğan’ın notunu eklemem lazım:
–Bu kitap yazılmadan yalnızca 8 yıl önce, yani 1921’de, Kurtuluş Savaşı sürerken, Ankara Hükümeti’nin kasasında sadece 48 kuruş vardı! İşgal güçleriyle, fakirlikle, cehaletle ve hastalıkla mücadele ediliyordu… Savaş sonrası bir yandan Osmanlı’dan kalan borçlar ödeniyor, diğer yandan bilimle, sanatla Cumhuriyet inşa ediliyor, fabrikalar yapılıyor, operalar temsil ediliyor, yurtdışına eğitim için öğrenciler gönderiliyor, örnek bir ülke yaratılıyordu…
Ancak, her şey çok zordu… O dönem insanların çoğunluğu dünyanın düz olduğunu ya da boğanın boynuzları üzerinde durduğunu sanıyordu. Astronominin ne olduğunu hiç kimse bilmiyordu. Ama bir kişi bunun önemini çok ama çok iyi biliyordu!.. Dünyada başka bir örneğinin olduğunu sanmıyorum; bir devlet adamının astronomi kitabı yazdırmasını, böyle bir şeyi düşünmesini!..
–Atatürk’ün isteğiyle Prof. Yar’ın kaleme aldığı Kozmografya 1933’ten itibaren liselerde zorunlu ders olarak okutuldu!.. Ta ki 1979’a kadar!..
Kozmografya’nın yarattığı mucize!..
Ne vardı peki bu kitapta?..
–Gezegenler, mevsimler nasıl oluşur, kara delik nedir, Aristo’dan başlayarak Kopernik’e, Galileo’ya tüm uzman ve felsefecilerin düşünceleri, hatta Samanyolu haritasına kadar her şey vardı!..
Aydoğan, sahaflardan bulduğu tarihi Kozmografya kitabını açtığında büyük bir sürprizle karşılaştı. Kapağın hemen arkasında bir isim yazılıydı; 1933’te İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’nda 275 okul numaralı Fahrettin Akbulut. Kimdi peki bu kişi? Sonradan önemli bir matematik profesörü olacak, Türkiye’de gençlere matematiği sevdirecek, Ege Üniversitesi’nde dersler verecek olan Prof. Dr. Fahrettin Karabulut!..
Bitmedi; bir gün Fahrettin Hoca’nın oğlu Selman, evdeki kütüphaneyi karıştırırken Kozmografya kitabını buldu. Aldı, inceledi, gezegenlerin resimlerini, teleskopları, kara delikleri adeta içti ve astronomiye aşık oldu!..
Ya sonra? California Üniversitesi Matematik bölümünden mezun oldu… Michigan Üniversitesi’nde profesörlüğe kadar yükseldi… Ama Prof. Dr. Selman Akbulut, asıl ününü “Yaşadığımız uzay tabii Euclid uzayı mı, yoksa onun yalancı kopyası mı?” sorusunun yanıtını arayarak ve İngiliz Astronomi Profesörü Zeeman’ın 1963 yılında yaptığı tahmini çözümü bulmayı başararak yaptı!..
Bu nedenle birçok uluslararası ödülle taçlandırıldı. Matematik ve astronomi alanında çok önemli çalışmalara imza attı…
İşte böyle, bir devrimcinin ricası, bir profesörün kaleme almasıyla ortaya çıkan ve liselerde zorunlu ders olan Kozmografya kitabı, dünyaya ve Türkiye’ye matematik ve astronomi alanında iki büyük isim kazandırmıştı…
–Daha bilmediğimiz bir çok kişiyi belki de!..
Atatürk Krateri!..
İşte Büyük Devrimci bunun için büyük adam, bunun için deha idi..
Bu nedenle, 20. yüzyılın lideri araştırmasında 2 bin kişi arasında tam puan olan 31 puanla birincilik koltuğuna oturmuştu!.. Bir süre önce tüm detaylarıyla yazmıştım…
Biliyor musunuz, Venizelos yani daha 12 yıl önce yurdumuzdan kovduğumuz Yunanistan’ın Başbakanı, 1936 yılında kendi el yazısıyla yazdığı mektubu Nobel Komitesi’ne göndererek Atatürk’ü “Barış Ödülü” ne aday göstermişti!.. UNESCO’nun genel kurulunda oy birliği ile alınan kararla 1981 yılı “Atatürk Yılı” olarak kabul edilmişti…
Bunları eminim çoğunuz biliyordur. Peki Büyük Devrimci’nin Ay’da bir krateri bulunduğunu biliyor muydunuz?.. 1956 yılında Dr. Hugh Percy Wilkins, Ay’daki bir kratere büyük saygı duyduğu Atatürk’ün adını vermişti!.. Büyük Devrimci’nin ölümünden 18 yıl sonra, Ay’a ayak basılmasından yıllar önce!..
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” ve “İstikbal göklerdedir” diyen, Geometri ve Yurttaşlık Bilgisi kitapları yazan bir devrimci için az bile…
–Bir yurttaş olarak, gurur duyuyorum, övünüyorum, özlüyorum, minnetle önünde eğiliyorum. Bugün geldiğimiz yere bakınca ise büyük bir elem ve utanç içinde kavruluyorum!..
İçimden geldi, iyi yönetildiğinde bu asil milletin neler yapabileceğini gösteren, Büyük Devrimci’nin nasıl bir deha olduğunu anlatan yıllar önceki yazımı bir kez daha paylaşmak istedim…
–Bu kepaze günler geride kalacak, çocuklarımız güneşli günler görecek, hiç kuşkunuz olmasın. Bu günlerin çirkinlikleri ise Tarih Baba’nın kara kaplı defterinde gelecek kuşakların okuması için saklanacak!..
https://twitter.com/umit_zileli