NURCULARA TAVİZ KİMİ VURDU?..

2012’den itibaren, BDP’lilerin sokak eylemleri ve yürüyüşlerinde Said Nursi posterleri de taşınmaya başlandı...  

Dönemin Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Ramazan aylarında Nurcuların önderlerine gümüş şekerlikler dağıtarak destek istedi... İşte o dönemden itibaren BDP-HDP çizgisi Nurculara daha da yanaştı... 

Bu proje, bölgede hem AKP hem de Hizbullah’ı ayakta tutan tüm tarikat ve cemaatlerin müritlerini PKK-BDP saflarına çekmeyi amaçlıyordu...  

Bir dönem “Marksist-Leninist” olarak bilinen, sonra da “sol-cu”luk iddiasındaki HDP çizgisi, güneydoğuyu esir alan Nakşi-Nurcu tabanın yeşil zemininde iyice top koşturmaya başladı... 

Hizbullah’ın Partisi Hüda-Par ile HDP’lilerin cinayetlere varan çatışmaları ve 6-7 Ekim 2014’te çok sayıda Hizbullahçının “IŞİD’li” diye katledilmesi Nurcu tabanda PKK’ya öfke yaratsa da HDP bu kesime zeytin dalı uzatmaya devam etti... 

İşte HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, Zaman gazetesine önceki gün yaptığı şu açıklama da Güneydoğu’da Şeyh Said, Seyid Rıza üzerinden siyaset yapan HDP’nin Nurculuk hayranlığını bir kez daha dışa vurdu: 

“Bediüzzaman’ın ( Said Nursi) külliyatını okudum diyemem ama ilgiliyim, bir sürü şeyini okudum. Çok net bir duruşu vardır. Etkileyici bir yaşam tarzı var. Yazdıklarından çok yaşamı, mücadeleci kişiliği mirastır.”  

CHP’Lİ AYGÜN’ÜN ÖFKESİ... 

Demirtaş’ın açıklamasına tek tepki CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’den geldi... Aygün, son dönemde Alevilerin desteğini aldığını öne süren HDP’nin ikiyüzlülüğünü de hedef almıştı... İşte Aygün’ün sert tepkisi; 

“Demirtaş’ın Said Nursi’nin örnek alacağı hiçbir özelliği yoktur. Bu adam gerici ve yobaz bir kişiliktir. Bu adam aynı zamanda azılı bir Alevi düşmanıdır. Saidi Nursi’ye göre, Aleviler ‘sadece zındık değil, Rafizi’dirler. Yani ‘dinden çıkmış’ ve ‘sapık’ bir topluluktur. Yani Selahattin Demirtaş’ın ‘örnek aldığı’ adam, Alevilerin katledilmesinin ‘vacip’ ve ‘sevap’ olduğu görüşündedir. ‘Alevilerle ittifak’ yaptığını söyleyen Demirtaş, acaba Saidi Nursi’nin Alevilerle ilgili görüşlerine katılıyor mu? Bunu açıklaması gerekir.” 

MUHALEFET DERS ALACAK MI?.. 

Demirtaş ve Aygün’ün yukarıdaki açıklamalarını hiç yorum katmadan aktardım... Ve dedim ki, bu kadar tavizden sonra acaba Nurcular hangi partiye destek verecek acaba?.. 

Said Nursi’yi göklere çıkartan, sokaklarda kitleleri Said Nursi posteriyle yürüten HDP’ye mi, gericiliğe her türlü tavizi veren AKP’ye mi yoksa Nursi’nin Risalelerine serbestlik getirmek için Anayasa Mahkemesi’ne başvuran CHP’ye mi?.. 

Ne yazık ki özellikle muhalefet hayal kırıklığına uğradı... Çünkü Nurcular’ın Yeni Asya kolu ne HDP’yi ne de CHP’yi destekleyecek... Yine onları yücelten Demokrat Parti’nin peşinden gidecekler... 

Nurcuların gazetesi Yeni Asya, “Oyumuz Demokrat Partisi”ne açıklamasını dünkü manşette şöyle duyurmuştu; 

“Yeni Asya, Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinden aldığı ölçü ve prensipler çerçevesinde, seçilmiş temsilcilerinin katıldığı istişarelerde belirlenen ‘demok-rat misyona destek’ tavrını bu seçimde de aynen devam ettirmektedir. Yeni Asya camiasının oy tercihi, DP ve AP çizgisinin devamı olarak gördüğü Demok-rat Parti’den yanadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”  

Nurcuların özellikle HDP’ye yönelik bu çelmesine bakarak sormak lazım; Gericiliğe, bölücülüğe taviz vermek siyasete ne katar?.. Ve müritlik, laiklik-çağdaşlık çizgisine ne kadar yaklaşabilir?.. 

Hüseyin Aygün’ün Nurculuğa taviz verenlere rest çekmesi şu gerçeği de öne çıkartıyor; Ezeli düşmanlardan özellikle sol siyasete fayda yok... Hem de AKP’nin, Nurculuğun bir uzantısı olan cemaatle amansız bir savaşa girdiği süreçte... 

20 MİLYON KİŞİ NASIL UYUTULDU?.. 

“Cemaat” demişken, bu ülkede herkesi ilgilendiren bir rezaletin vahim tablosuna dikkat çekmekte de yarar var; 

Son beş yılda üniversite yerleştirme sınavlarına kaç kişinin girdiğini görmek için dün ÖSYM’nin verilerini derledim; 

2010’da 1 milyon 451 bin, 2011’de 1 milyon 648 bin, 2012’de 1 milyon 502 bin, 2013’te 1 milyon 815 bin, 2014’te 2 milyon 86 bin ve 2015’te tam 1 milyon 987 bin kişi ÖSS’ye girmiş... 

Yani sadece son beş yıl içinde ÖSS’de 10 milyonun üzerinde genç yarışmış... 2004 ile 2010 arasında da en az 10 milyon insanın üniversite sınavı için ter döktüğünü hesaplarsanız, umut peşinde koşan gençlerimizin sayısının 20 milyonu aştığını görürüsünüz... 

Bu 20 milyon kişi, hak, hukuk, alın teri, emek, bilgi ve birikime güvenerek, üstelik devletin düzenlemesi nedeniyle yürekleri ferah biçimde katıldıkları sınavlarda ter döktüler ama nafile!.. 

İŞTE ÖSS GASPI... 

Çünkü yıllardır “adaletli” olduğu varsayılan sınavların perde gerisinde sahtekarlık yaşandığı bir kez daha kanıtlandı?.. Detayları dünkü Aydınlık gazetesinin manşetinden okuyalım; 

“Cemaatin 2004’ten bu yana ÖSYM’nin yaptığı bütün sınavlara eriştiği ve çaldığı soruları örgüt elemanlarına dağıttığı ortaya çıktı. Cemaat, ÖSYM bilgisayarlarına dışarıdan girdi. Özel yaşamında açık veren ÖSYM personeli şantajla esir alındı. Bu iş için, CIA ve FBI’da eğitim gören emniyetçiler kullanıldı. Çalınan sorular cemaatin okul ve dershanelerindeki öğrencilere doğrudan verilirken bazılarına dolaylı olarak ezberlettirildi...” 

Haberdeki veriler dehşet verici değil mi?.. Din sömürüsünün amacına ulaşmak için her türlü yöntemi kullanacağını gösteren bu rezalet nedeniyle on binlerce kişi üniversitelere haksız yere sokulmuş... “Yazıklar olsun” diyeceğim ama devletin çivisi çıkmışken tüm isyan boşuna!..


https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac