OBEZ DEVLET!
Başlık, Vergi Uzmanı Ozan Bingöl’ün yeni kitabının adı…
Son derece “faideli” bilgilerden oluşuyor. Önce “Obez Devlet” ne anlama geliyor, nasıl bir yapılanmayı anlatıyor, ona bakalım:
–Kocaman bir göbeği taşımaktan yorulmuş ve takati kalmamış incecik bacakları olan; israfın, hantallığın, öngörüsüzlüğün, liyakatsizliğin, yolsuzluğun, rant kollamanın temel karakter haline geldiği devlet yapısı… Cismen büyük ama güçsüz, hantal bir yapı!
Ne anlama geldiğini öğrendik; Bingöl içeriğini de şöyle tanımlıyor:
–Devletin bağırsaklarına yerleşmiş parazitlerin, devlet kaynaklarını kendisi, yakınları ve yandaşları için kullananların ortaya çıkardığı israf, yolsuzluk, hukuksuzluk, liyakatsizlik sonucu oluşan çarpık devlet yapısı!
Ozan Bingöl, daha kitabın giriş kısmında yurttaşların devleti nasıl finanse ettiğini yani beslediğini ve devletin elde ettiği diğer gelirle ve borçları şu çarpıcı tabloyla gözler önüne seriyor:
-2002-2021 döneminde sadece merkezi yönetim bütçesi üzerinden vergilerimizle devlete aktardığımız kaynak tutarı 6 trilyon 489 milyar 690 milyon TL.
-2002-2021 döneminde özelleştirme ile devlet kasasına giren tutar 62.9 milyar dolar.
-2003 yılından 2021 ekim sonuna kadar devletin brüt borç stokundaki artış 1 trilyon 985 milyar 492 milyon TL. Gelecekteki vergilerimiz de peşinen harcanmış!
-Son yıllarda işsizlik fonunun üçte biri erimiş (Bir not: çoğu da işçiye değil, işverene harcanmak kaydıyla!)
-Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesine bile el atılmış!
-Dere yataklarına yapılan yapıların dahi affedilmesi pahasına tek seferlik af gelirleri konulmuş!
-Vergi afları ve yapılandırma ile pandemi döneminde yurttaşın cebindeki son kuruşlar alınmaya çalışılmış!
İktidarın 20 yılda yaptıklarının özetidir bu tablo!
Bu devasa kaynak nereye gitti?
Peki, yurttaşın oluk oluk aktardığı, tüm varlıkların satıldığı, Merkez Bankası’nın zor günler için sakladığı ihtiyaç akçesine bile muhtaç kalındığı bu süreçte o kadar büyük kaynaklar nereye gitti, kimlerin kasasına girdi, nasıl harcandı?
Bingöl, yurttaşa gitmediğini belgesiyle, delili ile gayet zarif bir üslupla ortaya koyuyor! “Obez Devlet” te milletin, kamu kurumlarının, yargının, medyanın, denetim mekanizmasının, sivil toplum örgütlerinin nasıl zayıfladığını bir bir sıralıyor… Mesela, kişi başına milli gelir düşerken zenginin nasıl zenginleştiğini anlatmış öncelikle!
Özellikle son 7 yılda sürekli olarak fakirleştiğimizi, bu fakirlikten büyük, çok büyük rantların nasıl elde edildiğini anlatmış! Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında en kötü üç ülke arasına nasıl gerilediğini de tabii!
Mesela halk arasında “Örtülü Ödenek” olarak bilinen gizli hizmet giderlerinin yolsuzluğa nasıl açık bir uygulama olduğunu paylaşmış! Geçmişten örtülü ödeneğin nerelere harcandığına dair örnekler şöyle:
-Şahsi ihtiyaçlar için!
-Kumar borcunun kapatılması için!
-Yandaş gazetecilerin lehte haber ve yazı yazmaları için!
-Parti amaçları için!
1960 yılında “Örtülü Ödenek” davasında Adnan Menderes’in başta Necip Fazıl Kısakürek bir çok gazeteci ve yazara ödenen paralarla ilgili mahkemedeki sözleri örnek olarak veriliyor. Tabii Tansu Çiller’in, ünlü dolandırıcı Selçuk Parsadan’a, Orgeneral Necdet Üruğ zannederek örtülü ödenekten ödediği paralar da örneklerden biri!
İhale ve Kamu-Özel İşbirliği Modeli!
Ozan Bingöl, Kamu İhale Kanunu’nun bu iktidar sürecinde 190’ın üzerinde değişikliğe uğrayarak nasıl bir yamalı bohçaya dönüştüğünü de tablolar eşliğinde görmek istemeyenler dahil hepimizin gözüne sokmaktan kaçınmıyor!
Gelelim şu meşhur “Kamu-özel İşbirliği Modeli”ne! Bingöl bu şekildeki projeleri “kamusal kötülüğün en koyu hali olarak niteleyenler olduğu gibi, İktidarın devlet kasasından bir kuruş çıkmadan muazzam altyapı yatırımları, eserleri ülkeye kazandırdıkları” iddiasını anlattıktan sonra soruyor:
–Peki, hangisi doğru?
Tam bu noktada sazı ben ele alayım, tüm göstergeler “Beşli Organizasyon”u işaret ediyor. Biliyorsunuz, Cumhurbaşkanlığı avukatlarının girişimiyle, en büyük ihalelerin tümünü neredeyse “davet usulüyle” alan 5 büyük holding’e “çete” diyen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu mahkeme kanalıyla uyarıldığı için ben “organizasyon” sıfatını kullandım! Bu Beşli Organizasyonun 2010 yılından günümüze uzanan süreçte Birgün gazetesinin haberine göre devasa projelerden aldığı miktar 204 milyar dolar civarında! Bu bizim paramızla ve bugünün kuru ile şu rakama denk geliyor:
–2 Trilyon 993 milyar TL!
Artık, “dudak uçuklatan” mı dersiniz, “vay anasını” mı dersiniz bilemem!
Üstelik “cebimizden 5 kuruş çıkmadı” diyen iktidarın, yapılan köprülere, yollara, tünellere “geçiş garantisi”, Şehir Hastaneleri’ne ise “hasta garantisi” verdiklerini sağır sultan bile duydu. Her yıl devlet hazinesinden geçmeyen araçlar, kotayı doldurmayan hasta sayısı nedeniyle milyarlar ödeniyor! Üstelik tüm bu rakamlar “ticari sır” adı altında yasak statüsünde, iyi mi!
Ozan Bingöl daha neler anlatmış neler! Okurken içiniz parçalanıyor, kahkahalarla ağlıyorsunuz! Her tarafından bereket fışkıran bu güzelim memlekette varlık içinde açlık, yoksulluk çeken milyonlar adına utanıyorsunuz ve her sayfada şu düşünceye kapılıyorsunuz:
–Bu devran böyle dönmez!
Doğru düşünüyorsunuz; keser döner sap döner bir gün gelir hesap döner!
Teşekkürler Ozan Hocam, kalemine, yüreğine sağlık!
(Obez Devlet- Devleti besleyenler Devletten beslenenler SİA Kitap)
https://twitter.com/umit_zileli