PARAMOUNT HOTEL!

Diğer adıyla “kirli işler” oteli “üstüne çöken çökene” oteli ismi de yakışır!..

Sedat Peker’in adını verdiği andan itibaren gündeme “şak” diye oturan otel bedavaya zevk-ü sefa sürmek isteyen “haysiyeti anca maaşı kadar olan” gazeteci kılıklı tipler için, Peker’in deprem etkisi yaratan iddialarında bazılarının ismini de verdiği emniyet müdürleri, savcılar, hakimler için adeta bir cennet! Peker, bazılarının 100 bin liralık odalarda konakladığını beş para ödemediğini iddia ettiği tiplere çok basit bir soru soruyor 9’uncu videosunda:

Ödediyseniz faturasını gösterin, sizin maaşınız ne lan!..

Bodrum, Torba’da olağanüstü bir koya bitişik rüya gibi bir otel! İlk sahibi ise ünlü işadamı, yakın zamanda vefat eden Ali Uras… Son olarak kızı Yasemin Uras konuştu; söylediklerini duyunca kulaklarıma inanamadım! Dolandırıldıklarını, şaibeli şekilde ve beş para ödenmeden otelin üstüne çöküldüğünü bir bir anlattıktan sonra şöyle diyordu Yasemin Hanım:

Ben malımı kurtarmaya çalışıyorum… Baran Sezgin Korkmaz’dan, “ben almadım” diyor! Biz şu anda oteli kimin aldığını öğrenmek istiyoruz, öğrenemiyoruz!..

İnanabiliyor musunuz otelin kurucusu ve sahibinin kızı otelin kime satıldığını bile bilmiyor! Üstelik beş para da almamışken!..

Zaten çok hasta olan, Ali Uras’ın, anlamı “olağanüstü”, fantastik” olan Paramount Oteli’nin bahçesindeki bir köşkte kaldığını anlatan kızı, otele çöken tipleri şöyle anlattı:

Devletten birilerinin yardımıyla vatandaşlık verilen isim otelimizin üstüne çöktü!

Çöken çökene!..

Önce bir Arap işadamı tarafından “Golden Savoy” adıyla işletildi otel…

Sonra devreye Türk vatandaşlığına geçip Bahtiyar İkramoğlu adını alan Rus Botır Rakhimov girdi. Ardından oteli satın alacağını söyleyen Turan Avcı’nın ortaya çıktığını anlatan Yasemin Uras, bu kişinin de karşılıksız çek verdiğini ve satın alma işini Rus şoförü Andrey üzerinden yaptığını anlattı.

Tıpkı eşsiz dolandırıcılık filmlerindeki gibi değil mi!

Sonra ne mi oldu! Yasemin hanımı dinleyelim:

Hisselerimiz çalınmıştı. İşin tuhaf tarafı Turan Avcı’nın şoförü Andrey döndü, oteli Botır’a hediye etti!.. Bu sefer Botır almış oldu! Yanında bir de Cihan Ekşioğlu diye bir kişi türedi. Bu kişi babamın vefat ettiği gün otelin bahçesine devletin tankıyla girdi!..

Bildiğiniz, savaşlarda kullanılan tanklardan söz ediyordu Yasemin Hanım! Sezgin Baran Korkmaz işe dahil olduğunda oteli Kazak asıllı birinden 42 milyon Euro ödeyerek aldığını iddia etti, iyi mi!..

Otel öylesine baş döndürücü biçimde el değiştiriyordu ki, aile otelin şu anda tam olarak kimin üzerinde olduğunu bilmiyordu! Yasemin Uras, kalp hastası, koah hastası, şeker hastası olan ve boğazında delik olan babasının şüpheli şekilde öldüğünü, doktor olan eşinin boğazındaki tüpün o şekilde çıkmayacağını söylediğini anlattı!..

Daha önce “42 milyon Euro’ya” aldım diyen Sezgin Baran Korkmaz’ın da sonradan “ben almadım” diye yan çizdiğini de söyleyen Yasemin Uras, şimdilerde açtığı davaların peşinde koşuyor.. Hikayeyi okuyunca ürperdim:

Tarikat-Siyaset-Ticaret-yandaş Medya ve Mafyanın katılımıyla ülkenin başına nasıl çöktüklerinin “kanlı-canlı” kanıtı duruyordu karşımızda!..

https://twitter.com/umit_zileli