PATRON ile LİDER!..
Önceki gün telefonuma bir “video mesaj” geldi…
Yaklaşık 20 köpek vardı görüntüde, başlarında yöneten olduğu anlaşılan göz alıcı güzellikte, yanılmıyorsam bir Alaska kurdu bulunuyordu… Görüntü havanın buz gibi olduğunu gösteriyordu; sular bile buz tutmuştu…
Her nasılsa bir köşesindeki buzlar kırılmış bir su birikintisinin başına geldiklerinde kurt köpeği ilerledi ve suyu içmeye başladı. Diğerleri de yaklaşmaya çalıştığında kafasını çevirip korkutucu bir şekilde hırladı. Susuzluktan kavrulmuş köpekler korkuyla bulundukları yere çakılıp kaldılar; “Önce ben, sonra kalırsa siz” diyordu yöneten köpek!
Birkaç saniye sonra, bekleyenlerin arasından bir “Yorkshire Terrier”, kurt köpeğinin yanından geçerek biraz ilerdeki epey büyük, buz tutmuş başka bir su birikintisinin yanına gitti… İki ön patisiyle buzlara defalarca vurarak kırdı. Daha sonra bekleşmekte olan arkadaşlarına seslendi… Hepsi koşarak oraya gittiler ve kana kana su içmeye başladılar! Küçük su birikintisinin başında tek başına kalan kurt köpeği şaşkınlıkla bakıyordu olan bitene… Hemen üstünde de şöyle yazıyordu
–Boss yani patron!
Buzları kırarak, arkadaşlarının suya ulaşmasını sağlayan ve gururla onları izleyen Terrier’in üstünde ise şöyle yazıyordu:
–Leader yani lider!
“Paralel Yapı” nın liderleri!..
İktidar, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana olmak üzere CHP’nin kazandığı büyükşehir belediyelerine kan kusturma çalışmalarını sürdürüyor, sayın seyirciler!
Ee, rahat durmuyorlar tabii birader; “Yapma evladım”, “Etme kardeşim” diyorsun, ııh, bana mısın demiyor, millete yardım diye yırtınıyorlar!
Şu hale bakın; yasada bulunan bağış hakları yasaklandı, yetmedi bir de haklarında soruşturma açıldı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, buna rağmen yemedi içmedi, tuttu, “Veresiye Defteri” diye bir “paralel durum!” yarattı, fakir fukaranın bakkallardaki borçlarının silinmesi kampanyası başlattı, iyi mi! Böylece “Eski Türkiye hortlayıverdi. Kampanya Ankara’yı da aşıp ülkenin gündemine oturuverdi!.. Yalnızca veresiye defterleri değil, yurdum insanları bile gözyaşlarına boğuldu…
–Az kötülük mü bu şimdi!..
Mesela, alın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu… Hakkında soruşturma var, trol artıklarının küfür ve tahditleri cabası, hâlâ 500 bin ihtiyaç sahibine yardım paketi ulaştırmak için çabalıyor!..
–Hani “40 katır mı, 40 satır mı?” durumu yani!..
Buyurun, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı alın; sana be kardeşim sağlıkmış, hastaneymiş, yoksul ahaliye yardım etmekmiş; durup dururken bin kişilik “Sahra Hastanesi” kurdu, iktidar hemen müdahale etti, Sağlık Müdürlüğü eliyle mühürleyiverdi. Gerekçe ne peki? Ruhsat başvurusu yokmuş! İktidar ileri gelenlerine göre ise hastaneye benzemiyormuş… Yahu adı üstünde “Sahra Hastanesi” pırıl pırıl, her ihtiyaca yanıt verebilecek kapasitede dese de olmadı… Zeydan Bey, bilmez misin ki, hastane deyince iktidarın aklına yandaş müteahhitlere şehir dışlarında yaptırılan, “Hasta garantisi” verilen “şehir hastaneleri” gelir!..
–Tam soruşturmalık vallahi!..
25 yıllık aşevine yasak!..
Ya, Mersin büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e ne demeli?
Neymiş, hafta sonu sokağa çıkma yasağında yurttaşların evine bedava ekmek dağıtmış… Sana ne! Zaten ağzının payını da vermiş iktidarın valisi, ertesi gün “Ekmek dağıtmak filan yok” diyerek yasaklamış! Yaa, Vahap Bey, kimin aç kimin tok kalacağı sana kalmamış, devletimiz her şeyi senden daha iyi bilir…
–Ye bir soruşturma da aklın başına gelsin!
Bence en doğru işi Eskişehir’de gerçekleştirmiş iktidar… İçişleri Bakanlığı genelgesi gerekçe gösterilerek Büyükşehir Belediyesi’nin aşevinin hesapları bloke edilmiş! Ne işi var belediyenin böyle “eften püften” fakir fukara doyurma hizmetiyle demişler zannımca. Yalnız ufak bir detayı atlamışlar:
–O aşevi tam 25 yıldır faaliyet gösteriyormuş, iyi mi!
Olsun, belki onlar yeni farkına varmıştır! Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı sevgili Yılmaz Büyükerşen’e nasıl çelme atmışlar ama; pardon o aşevinde karnını doyuran insanlar ne mi olacak? Bu kadar önemli bir iş yapılırken dönüp detaya mı bakacak yüce devlet büyüklerimiz..
–Büyükerşen bir daha yaparsa böyle bir densizlik belediyeyi kapatırlar ona göre yani!..
Değerli okur, kara mizah yaparken bile içim acıdı! CHP’li belediyeler üzerinde bu tür akıl almaz baskılar uygulanırken, AKP’li belediyelere tık yok. AKP’li Mahir Ünal, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ekmek dağıtmasını “Paralel Yapı” diye suçlarken, mesela Kayseri Büyükşehir Belediyesi ekmek dağıtıyor, valilik ses çıkarmıyor… İşte olması gereken de bu aslında! Yanlış olan, vicdana sığmayan ise yukarıda örneklerini okuduğunuz yasaklamalar… Yazının girişinde anlattığım videoyu mutlaka izlesin yetkililer; şunu görecekler:
–Yukarıda isimlerini saydığım tüm başkanlar, halkın nezdinde göğüslerine çoktan “lider” etiketini astılar…
Bakalım patron ne yapacak? İşler fena yani!..
https://twitter.com/umit_zileli