Yakışmıyor Türkiye’ye 

On binlerce  insanın, onlarca kalabalıkların ve bütün telaşların arasında hayata gülümseyerek bakmak ve bir yardım dilenmek hiç de kolay değil...

Zordur da elbet…

Ama en zoru da görmezden gelinmek olsa gerek…

Ülkemizde yaşanan onca olay, onca yolsuzluk, onca rüşvet, yerel seçim, özerklik meselesi derken unutulan ve görmezden gelinen insanlar yansıyor fotoğrafa…

Acıklı hikayeleri, bir ekmek için avuç açmaları takılıyor boğazımıza düğüm düğüm.

Yutkunamıyoruz, yutamıyoruz ülkemizi saran bu acı tabloyu.

Şimdi bir fotografın kırık dökük hikayesini anlatacağım sizlere. Seçim öncesi İstiklal Caddesi’nde koştururken bir genç kadınla karşılaştım. Amacım burada kesinlikle dilencilerin hikayesini anlatmak, duygu sömürücülüğü yapmak değil. Bu görmezden geldiğimiz, belki de yok saydığımız başka bir gerçeğin hikayesiydi bana göre…

Genç bir kadın, belli ki yürüme engelli. O nedenle de dizlerinin üstümde emekleyerek insanların arasına karışmış. Yüzünde sıcak bir gülümseme, biraz da mahçup. Fotoğrafını çekerken, bana tepki gösterdi. Fotoğrafını neden çektiğimi sordu. Cevap veremedim...



Sonra konuşmaya başladık. Neden dilendiğini, ailesinin buna nasıl izin verdiğini sordum. Anlatmaya başladı güleç bir ifadeyle hikayesini…

Ailesini kaybetmiş, ablasıyla birlikte yaşıyormuş genç kadın. O da hasta olduğu için iş başa düşmüş ve evin geçimini bu yolla sağlıyormuş.

Doğru mu, değil mi bilemem ama ortada bir gerçek vardı. O da kadının anlatıkları. Ne kadar güç bir durum değil mi?

Neye inanacağımızı şaşırmış durumdayız, kadın mı doğru söylüyor yoksa birşeyler mi yanlış gidiyor?

Milyonlarca insanın gelip geçtiği bir caddede ekmeğini sürünerek kazanmaya çalışan bir kadın vardı.

Gerçek buydu bana göre…

Çünkü biz görebildiysek bu çaresiz kadını yetkililer haydi haydi görmeliydi, yardım elini uzatmalıydı. Sahip çıkmalıydı. Sosyal bir devlette bu durumda olsan insanların elinden tutulur, muhtaç duruma düşürülmezdi. Toplumun bir kesimi oldukça zengin, bir kesimi ise dilenecek duruma geldi neredeyse. İşçinin, emeklinin, asgari ücretle çalışanın hali ortada. 

Say say bitmiyor yoksulluk hikayeleri. Bu genç kadın da o say say bitmeyen gerçeklerin bir yansımasıydı belkide ama gerçek gün gibi ortadaydı. O da bir dilim ekmek için sürünerek dilenmesiydi.

Ben bu fotoğrafı yakıştıramadım Türkiye’ye ya siz? 



https://twitter.com/huzunyucel
https://www.facebook.com/huzun.yucel